Selâm ile…

Bir medeniyetin eğitim sistemi, onun insan tasavvurunu ve dünya görüşünü ortaya koyar. Müesses nizamın en ehemmiyetli hususiyetlerinden biri ise, insanı, sistemin çarklarında bir dişli olacak şekilde mekanik bir varlık olarak tasavvur ediyor oluşu… Modern eğitim sistemi, ferdlerin orijinal/kendine has düşünmesini engelleyip sisteme maraz doğurabilme ihtimalini ortadan kaldırmaya matuf bir biçimde teşkilatlanmıştır. Her yanıyla insanın insanca yaşamasının karşısında olan Batı menşeili bir bütünü ifade eden sistemin, alt sistemlerinden biri olan eğitimin rolü budur.

Zaman içerisinde medeniyet tasavvurunu kaybeden toplumumuz, medeniyetimize nisbetle inşâ edilmiş eğitim anlayışını da yitirmiştir. Bu yitirişte, tepeden inme gerçekleştirilen Batıcı darbenin payı da bir hayli büyüktür. Zira bu darbenin hedefi, Batı sistemine entegre etmek için toplumumuzu özünden koparmaktı. Bunda da başarılı olunmuş, insanımıza zihnen prangalar vurulmuş ve Batı sistemine “ayakçı” olarak eklemlenmiştir. Bugün bu prangalardan nasıl kurtulacağımızın ve İslâm’a nisbetle bir medeniyeti nasıl ibda ve inşa edeceğimizin tartışılması gerekmektedir. Bugün hemen hemen herkes sisteme dâir bir şeylerden şikâyet ederken, icra makamında olanlar da bataklığın üzerindeki sinekleri tek tek avlamaya çalışıyorlar. Geçtiğimiz haftalarda, eğitim sistemimizde bir takım tartışmalara sebep olan müfredat değişikliği yapıldı ve bu değişiklik eğitim sisteminde yapılan bir ihtilâlmiş gibi topluma sunuldu. Oysaki Millî Eğitim Temel Kanunu’ndan, Türkiye’de eğitim sisteminin neye hizmet ettiğini belirleyen anlayışa kadar her şey yerli yerinde durmaya devam etmektedir. Dolayısıyla bu değişiklik bu sene mezun olacak öğrencilerin, geçen sene mezun olanlardan farklı birkaç bilgiye sahip olması dışında hiçbir anlam ifade etmiyor.

Bir takım reformlarla arazların giderilebilmesi için, işleyen bir sistemin mevcudiyeti zarurîdir. Hâlbuki bugün her yanı arazlarla dolu olan topyekûn bir sistem mevcut. Fikir, kültür, edebiyat, sanat, hukuk, eğitim, siyaset, ekonomi ve akla gelebilecek nev’i saha ve alt sistem, bu sistemin merkeze aldığı “tanrı insan” modeline ve bu modelin hizmet ettiği zümrelerin menfaatlerine nisbetle inşa edilmiştir. O yüzden, bugün elimizi reform yapmak için nereye atsak elimizde kalır. Çünkü artık idrak edilmelidir ki; kurtuluşumuz reformlarla değil, evvela zihinlerde başlaması gereken topyekûn bir ihtilâl-inkılâb ile mümkündür. İhtiyacımız olan yepyeni bir anlayıştır.

Kapağımızda bu meseleyi değerlendirdik ve “Modern Eğitim: ‘Tanrı Devlet’ Sendromu” manşetini attık. Kapak mevzuumuzu Ömer Emre Akcebe, “Kulla Kulluğun Modern Tanımı: Hürriyet” başlıklı yazısında işledi...

Yine kapak mevzumuz ile alâkalı olarak genç yazarlarımızdan Emrecan Çetin’in “Türkiye’deki Eğitim Karmaşası” başlıklı bir yazısını dergimiz sayfalarında bulabileceksiniz.

Prof. Dr. Yücel Oğurlu, Milat Gazetesi Yazarı Ali Aydın, eğitimci-yazar Muzaffer Doğan, eğitimci-yazar Ercan Çifci, öğretmen Saadettin Terzi, Özgür Eğitim Sen Başkanı Abdülbaki Değer, eğitimci-yazar Kenan Durdu’ya Türkiye’deki eğitim sisteminin ahvalini sorduk...

Diğer muhtevamız ise şöyle;

Çakal Carlos (S. Muhammed) “Venezüella Referandumu, Münih Filmi ve Türkiye”den bahsediyor.

Abdullah Kiracı iktisat mevzuuyla alâkalı yazı dizisine “Kâr Helal, Faiz Haram” başlığıyla devam ediyor.

Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’nun önümüze yeni pencereler açan eseri Ölüm Odası B-Yedi’nin 376. Bölümünün alt başlığı “Küllî İşlerin Tabiri İçin”...

Bu hafta “Mücadele Tarihimizden” bölümümüzde, Şeyma Derbeder’in 2006 senesinde dünyabizim.com’da yayımlanan, 1976 senesinde İbdacıların meslek liselerine uygulanan katsayı problemini protesto ettiği yürüyüşü kaleme aldığı “30 Yıl Önce de Katsayı Eylemi!” başlıklı yazısını iktibas ediyoruz.

“Denizcinin Günlüğü” bölümümüzde bu hafta Vehbi Kara’nın “Ve Portekiz” başlıklı yazısını okuyabilirsiniz.

Hülya Uyar’ın yazısının başlığı “Sarsakların Dünya Sağlık Örgütünden Onay Alma Hevesi”...

Dergimizde ayrıca sizler için derleyip yorumladığımız haberleri de bulabileceksiniz.

Gelecek sayımızda görüşmek dileğiyle...