Selâm ile...

Çözüme kavuşturulamayan meseleler, kar topu misali büyüyerek insanlığın üzerine doğru geliyor. Kamu düzenini ve üretimini sermaye odaklarına peşkeş çekmek üzere tasarlanmış liberalizm, demokrasi ve bu talanı dünya çapında gerçekleştirmek üzere kurgulanan globalizm iflâsın eşiğinde... Psikolojik üstünlüğünü yitiren ABD’nin, yalnız askerî ve ekonomik güç ile bırakın cihana hâkim olmayı, mevcut müesses nizamı sürdürülmesi bile artık mümkün görünmüyor. Amerika, hükümranlığını sürdürebilmek için yenilemesi gereken düzenini bir türlü yenileyemiyor. Hâl böyle olunca da kendi sıkıntılarını, kendi çözümsüzlüklerini dayatmaya, böylelikle dünyanın geri kalanını da kendisine benzeterek hâkimiyetini sürdürmeye çalışıyor.

İnsanlık ise bunalmış vaziyette. Bütün bir hayatın dünya hayatından ibaret kılındığı zihniyet içinde, herkesin ortak kaygısı istikbâl. Kimse içinde bulunduğu şartlardan memnun değil; fakat mevcud olanın yerine ne teklif edeceğini bilmediği için ya vaziyete katlanıyor yahut saman ateşi misali kısa ömürlü olmak kaydıyla muhtelif yerlerde parlayıp, parlayıp sönüyor.

Son yıllarda dünyanın büyük bir kesimi Emperyalizm ve Siyonizmin hedefi oldu. Venezüella, Mısır, Suriye, Rusya, Irak, Afganistan, Brezilya, Pakistan, Fransa ve Türkiye’yi bu listede sıralayabiliriz. Bu ülkelerden bir Türkiye ve Rusya ayakta kalmasını bildi; fakat saldırılar karşısında hiçbir ülke reaksiyoner olmaktan öte aksiyoner bir kimlik sergileyemedi. Çünkü aksiyoner olmanın şartı, bir gaye ve vasıta sisteme bağlı olmaktan geçiyor. Günümüz dünyasında da bu sistem, “Yeni Dünya Düzeni” gibi bir iddia taşıyor. Ne saydığımız ülkeler, ne Avrupa ve ne de Çin bugünkü düzen yerine bir alternatif teklif edemiyor. Bu sebeble de ya sisteme entegre ya da hedef oluyorlar.

Anadolu ise dünya düzenine alternatif olabilecek, çağın fert ve toplum meselelerini de çözüme kavuşturabilecek sistem çapındaki tek fikrin bünyesinde tezahür ettiği coğrafya olarak ön plana çıkıyor. Bu sebeble de gerçekleşen saldırılar karşısında bizim üzerimize düşen vazife daha bir çetin hâl alıyor ve bizi adeta orkestra şefliğine zorluyor. Bunun tek şartı da, ifâde ettiğimiz üzere, sistem çapında bir fikrin peşin kabulü ve sonrasında hem gaye ve hem de vasıta olarak bu sisteme sımsıkı sarılıp aksiyoner hüviyetimizi yeniden kuşanmak...

Siyonizm ve emperyalizmin saldırılarını evvela püskürtmek, ardından da bu insanlık dışı düzenin sonunu getirmek için yegâne reçete de, tüm dünyada emperyalizme ve Siyonizm’e direnişin sembolü hâline gelme yolundaki İbda fikriyatının Anadolu’dan “devlet” eliyle tüm dünyaya yayılması...

Kapağımızda bu meseleyi değerlendirirken “İbda İşareti Emperyalizm ve Siyonizm’e Karşı İnsanlık Haysiyetinin Dünya Çapındaki Sembolü” manşetini attık. Kapak mevzumuzu “Anadolu: Aksiyon Santrali” başlıklı yazısıyla Ömer Emre Akcebe işledi.

Yine kapak mevzumuz ile alâkalı olarak Nazif Keskin’in “Suriye’deki Savaş: Kurulacak Olan “Yeni Dünya Düzeni”ni Engelleme Savaşıdır!” başlıklı yazısını dergimiz sayfalarında bulabileceksiniz.

Çakal Carlos (Salim Muhammed), “Venezüella’ya Yapılan Emperyalist Saldırı”ları değerlendiriyor.

Bu hafta sonu Venezüella’da gerçekleştirilen darbe teşebbüsünü ve Venezüella’da nelerin yaşandığını Milat Gazetesi Yazarı Hüsamettin Aslan’a sorduk.

Abdullah Kiracı, iktisad mevzuu üzerine kaleme aldığı yazı dizisinde bu hafta, tüm dinler tarafından kötülenmiş olmasına mukabil bugün hayatın her noktasında yerini alan “Faiz” meselesine değiniyor.

Fatih Turplu’nun “Dostoyevski’nin Ecinniler Romanındaki Bir Sahneye Atfen: Toplantı Manyaklarının Ruh Dünyası” başlıklı yazısını alâka ile okuyacağınızı düşünüyoruz.

Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’nun dünya ve kâinat planını farklı bir veçheden ele aldığı eseri Ölüm Odası B-Yedi’nin dergimizde tefrikasına devam ediliyor. 377. bölümün alt başlığı “Kabiliyet (Başarı ile Neticelenme)”...

Gülçin Şenel’in bu haftaki yazısının başlığı “Sigara Polemiği ve Düşündürdükleri”...

Ercan Çifci, “Mavi Işık Sırrı; İz Peşinde” başlıklı yazısında mavi rengin mânâsını anlatmaya çalışıyor.

Vehbi Kara, “Denizcinin Günlüğü” başlıklı yazı dizisinin bu haftaki bölümünde “Atlantik Okyanusu ve Büyük Daire Seyri” işliyor.

Dergimizde ayrıca sizler için derleyip yorumladığımız haberleri de bulabileceksiniz.

Gelecek sayımızda görüşmek dileğiyle...

Allah’a emanet olun...