Selâm ile...

Geride bıraktığımız haftanın hiç şüphesiz en ehemmiyetli hadisesi, Yeni Zelanda’da bir Haçlı teröristin iki camiye düzenlediği saldırı neticesinde 50 Müslüman’ın şehid olması ve onlarca Müslüman’ın yaralanmasıydı.

Yüzyıllardır süregelen İslâm-Batı kavgasının sadece küçük bir cüzü olarak meydana gelen bu saldırı, Siyonist-Haçlı zihniyetinin Müslümanlara bakışını bir kez daha ifşa etmesinin yanı sıra kâfirler için esas hasmın kim olduğunu işaretlemesi bakımından da dikkat çekicidir. Çünkü saldırgan gerek saldırı öncesi yayınladığı manifestoda, gerekse de kullandığı silahtaki sembollerde doğrudan Türkiye’yi işaret etmiştir. Kullandığı dil ve sembollerle, “yaptığınız hiç bir şeyi unutmadık, intikam alacağız” mesajı vermiştir.

Buradan da anlaşılacağı üzere, düşman neyin kavgasını verdiğinin idrakinde olarak bu saldırıyı gerçekleştirirken, “bizimkiler” bu saldırıyı Batı zihniyetinden azade düşünmek ve “gizli örgütler” vesâir söylemlerle magazinleştirmekte pek mahir bir görüntü vermeyi sürdürüyorlar. Biz, yıllarca bu kavganın içerisinde olan, yeri gelince çile çeken, yeri gelince bedel ödeyen, fakat ana maksat olan Rızâ-yı İlâhî’den zerre taviz vermeyen Üstad Necip Fazıl ve Kumandan Salih Mirzabeyoğlu’nun takipçileri olarak bu kavganın nasılını ve niçinini gayet iyi biliyoruz. Ve müteaddit defa yaptığımız gibi yine uyarıyoruz; siz ağzınızla kuş tutsanız Batı’nın zihniyeti, İslâm’a ve Müslümanlara bakışı değişmeyecek. Cemiyetimizin Kemalistler tarafından yeterince iğdiş edilen idrakiyle daha fazla oynamayın; ve yine cemiyetimizin iman öfkesini demagogluk yaparak eksiltmeye çalışmayın.

Sanıyoruz ki, Ayasofya’ya ayrı bir parantez açmamız gerekiyor; 1 Şubat 2019’da Akıncılar’ın “emperyalizme verilecek en iyi cevap Ayasofya Camii’ni açmaktır” diyerek yaptığı eylem, önce Yunanistan’da, ardından Avrupa Parlamentosu’nda, şimdi de Yeni Zelanda’da akis buldu. Akis buldukça da toplumda Ayasofya’nın açılması yönündeki talepler artmaya başladı. Bizim için İslâm inkılâbına giden yolda bir ara gaye olan Ayasofya’nın açılması ne kadar bağımsız hareket edebildiğimizin de göstergesi olacaktır. Artık, Rızâ-yı İlâhî ile Batı’ya şirin gözükmek arasında bir tercih meselesine dönüşen Ayasofya’nın açılması meselesinde, “o ne der, bu ne eder” diye düşünmekten ziyâde “Hakk’ın rızasına mazhar olursak önümüzde ne gibi kapılar açılır” diye bakmak imânın bir gereğidir. Bugün Müslümanların yoğun taarruza maruz kalmasının sebebi de bu mahkûm tavır ve otorite yokluğudur.

Bu çerçevede kapağımızı Yeni Zelanda ve Ayasofya’ya ayırdık ve “Bu Saldırının Muhatabı Türkiye’dir! Ya Muntakîm Allah İntikamını Bizimle Al!” ifadelerini kullandık. Ömer Emre Akcebe kapak mevzumuzu “Size Çok Fena Oyun Oynamışlar” başlıklı yazısında işledi.

Yeni Zelanda’da yaşanan saldırı ile alâkalı 25.-26. dönem Milletvekili ve MHP Genelbaşkan Başdanışmanı Doç. Dr. Ruhi Ersoy ve Sabah Gazetesi Dış Haberler Müdürü Bercan Tutar ile bir röportaj yaptık. Alaka ile okuyacağınızı düşünüyoruz.

Yeni Zelanda saldırganının Ayasofya’yı hedef almasının ardından Anadolu Akıncıları tarafından Ayasofya meydanında bir gıyabî cenaze namazı ve protesto gösterisi tertiplendi. Rüstem Pehlivanlar, organizasyonun nasıl tertiplendiğini anlatıyor. Bu eylemle alâkalı haberleri ve intibalarımızı ise dergimizin orta sayfasında bulabileceksiniz.

Baran Demir, “Hilâfet Meselesi, Mutlak Adalet ve Kemalizm Üzerine” başlıklı yazısında hilâfet müessesesinin niçin gerekli olduğunu izah ederken Kemalizm fitnesine de değiniyor.

Kerim Bozdağ, “Yeni Zelanda Saldırısı İlk Değil, Son Olmayacak!” başlıklı yazısında fikir silahı kuşanılmadan bu saldırıların son bulmayacağını belirtiyor.

Çakal Carlos (Salim Muhammed), 53 sene önceki bir hadiseden bahsettiği yazısıyla dergimizde...

Osman Temiz “ ‘Dünya Devleti’ veya ‘Devletlerin Devleti’ Olmaya Namzet İki Devlet Modeli: Leviathan ve Başyücelik Devleti” başlıklı yazısıyla dergimizde.

Oğuz Can Şahin, “Londra’dan İslâmbol’a Bir ‘Oluş’un Hikâyesi” başlıklı yazısında İngiliz Mevlevî Cemal Jones’un hikâyesini aktarıyor.

Dergimizde ayrıca sizler için derleyip yorumladığımız haberleri de bulabileceksiniz.

Gelecek sayımızda görüşmek dileğiyle...

Allah’a emanet olun...