Selâm ile...
Dünya gündemi, koronavirüs salgını etrafında şekillenmeye devam ediyor. Çin’de ortaya çıktığı ilk andan itibaren dikkatleri üzerine çeken ve daha sonra global bir salgın hâlini almasıyla en önemli gündem maddesi hâline gelen koronavirüs, yeni bir düzenin sancısının çekildiği dünyada belki de bardağı taşıran son damla oldu. Düzen, tüm unsurlarıyla beraber çöküşün eşiğine geldi.

Koronavirüs salgınıyla beraber dünya yeni bir nizam sancısı çekiyor. Düşünüldüğü gibi salgının ardından hemen böyle bir nizam tesis edilmiş olmayacak, sıkıntılar da muhtemelen artarak devam edecektir. Sürekli genişlemeye muhtaç olan kapitalist sistemin artık genişleyecek alan bulamadığı ve çöktüğü bu şartlar altında, çeşitli komplo teorilerine kapılarak paranoyalara kapılmamak gerek. Zira bu komplo teorileri doğru olsa dahi mesele bizim neyi, nasıl yapmamız gerektiğidir ve öznesi insan olan bu kadar büyük bir kaos kontrol edilebilir değildir.

Salgının ardından hemen yeni bir nizam tesis edilmeyeceğini söyledik; bütün müesseseler çöküp de paldır küldür yerine yenileri de inşa edilmeyecek. Yaşanan global krizin bir takım içtimaî yansımaları da elbette olacak... Bugüne kadar kurdukları maddî refah düzeniyle bir arada kalmayı başaran Batı ülkelerinde refahını, yani işini, gelirini ve onla beraber ümidini kaybeden insanlar, şiddete yönelecektir. Bu şiddetin taşıyıcı gücü de bugüne kadar dünyanın çivisini çıkaran kapitalizme duyulan öfke olacaktır. Neticesi; Batı merkezli dünya düzeninin ilahi kudreti beşeriye indirerek müesseseleştirdiği “Tanrı Devlet”ler ile “vatandaş”ları arasındaki bağın kopması olan bir süreç baş gösterebilir.

İnsanların hayat tarzı ve dolayısıyla hayatın merkezine aldıkları kavramlar da zarurî olarak değişecektir. Tüm bu temaşa ve kargaşa yüklü ortamda, ruh sağlığını muhafaza edebilen ve histerik hasta durumuna düşmeyen insanlar, maddi beklentilerden uzaklaşıp, ideallere yönelen insanlar olacaktır. Dünyaya materyalist, hazcı ve tüketme iştiyakıyla fert merkezli bakan değil; ruhçu, kanaatkâr ve cemiyetçi insanlardan müteşekkil bir cemiyetin doğması muhtemeldir. İşte tüm müesseseleriyle beraber yeni bir dünya nizamının ortaya çıkışı da bu sürecin nihayetinde hayatın merkezindeki anlayış ve kavramlara atfedilen değerlerin değişimi ile alâkalıdır. Bunun n’idüğü ise Üstad Necip Fazıl ve Kumandan Salih Mirzabeyoğlu tarafından İslâm’a muhatap anlayışın yenilenmesi suretiyle işaretlenmiştir. 

Bu çerçevede, Türkiye’de de Batıcı düzen, hayat tarzı ve anlayışı muhafaza derdinde olanlar ile bu toprakların aslî sahibi olan Müslüman Anadolu halkı arasında yaşanacak bir hesaplaşmanın mukadder olduğunu belirtelim.

Kapağımızda bu meseleyi işlerken Kumandan Salih Mirzabeyoğlu’nun “Adalet Mutlak’a” başlıklı konferansında söylediği “Yeni Dünya Düzeni Kurulacaksa Buradan Başlasın!” ifadesini manşete taşıdık. Kapak mevzumuzu Ömer Emre Akcebe, “Hiçbir Şey Onların Zannettiği Gibi Olmayacak” başlıklı yazısında işledi.

Çakal Carlos (Salim Muhammed), “Koranavirüs Sonrası Yeni Bir Toplum Doğacaktır” başlıklı yazısında global salgın karşısında devletlerin vaziyetlerini ele alıyor. 

Yazar Eyüp Kılıç ile gündemdeki muhtelif meseleleri konuştuk. Kılıç, “II. Dünya Savaşı sonrası kurulan düzenin tamamen değiştiğini” söyledi.

Dergimizi ortasayfasında Batı merkezli dünya düzeni çökerken Batılı düşünürlerin istikbale dâir hiç bir yeni teklifi olmadığını gösteren görüşlerinden bir derlemeye yer verdik.

Fatih Duruk, “Fil Vakası, Koronavirüs ve Yeni Dünya Düzeni” başlıklı yazısında, Ebrehe’nin fil ordusunun onlardan kat kat küçük ebabil kuşları tarafından mağlubiyete uğratılması gibi koronavirüsün de ilahlığa soyunmuş kapitalist düzen hâkimlerini yerle bir ettiğini belirtiyor.

Kâzım Albay, “Hadis İlminde Metodoloji Problemi” başlıklı yazısında bilhassa modernist-reformist fikirlere yakın olanlar tarafından ortaya atılan yeni bir metodoloji ihtiyacı iddiasını ele alıyor.

Osman Temiz’in “Korona! Sen Nesin ve Ne Yapmak İstiyorsun” başlıklı yazısı üçüncü bölümüyle devam ediyor.

Oğuz Can Şahin, “Orson Welles Vesilesiyle Hemingway” başlıklı yazısıyla dergimizde.

Ayrıca sizler için derleyip yorumladığımız haberleri de muhtevamızda bulabileceksiniz.

Gelecek sayımızda görüşmek dileğiyle...

Allah’a emanet olun.

***

Koronavirüs salgını sebebiyle alınan tedbirlerden dolayı dergi dağıtımında da birtakım aksaklıklar yaşanmaktadır. Bu hafta, BARAN'ın 692. sayısının Anadolu'nun bazı bölgelerine dağıtılamayacağı tarafımıza bildirilmiştir. Anadolu'da dergiyi her hafta temin temin ettiği bayide bulamayan okurlarımız 0216 553 56 71 numaralı telefonu arayarak bu sayımıza ulaşabilirler.