Selâm ile...

Dünya Fransa’da yaşanan ve yer yer çatışmaya dönüşen protesto gösterileriyle yankılanıyor. Avrupa devletleri gösterilerin kendilerine sıçramasından tedirgin, bu tedirginlikleri de son derece anlaşılır.

Protestolar ekonomik temelli gerekçeler sebebiyle başladı. “Oligarşinin adamı” olarak nitelendirilen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un zenginlere vergi imtiyazı sağlayan yasalar çıkarması ve devletin yükü orta sınıfa yüklemeye başlaması toplumsal huzursuzluğa yol açarken, nihayet akaryakıta yapılan vergi zammı bardağı taşıran son damla oldu. Buzdağının görünen yüzü böyle; fakat esasında Avrupa’da ve dünya genelinde yaşanan ayaklanmaların temel sebebi Liberal-Kapitalist piyasa ekonomisi ve devlet anlayışından başka bir şey değil.

Küreselleşmenin yükselişi ile birlikte global olarak rahat bir şekilde dolaşım imkânı yakalayan sermaye, kendisine en elverişli ortamların sunulduğu yerleri tercih ediyor. Dolayısıyla devletler büyük şirketlerden alınan vergi hadlerini düşürebildiği kadar düşürüyor ve onlardan sağlaması gereken geliri orta sınıfın sırtına yüklüyor. Bu da gelir dağılımındaki adaletsizliği artırırken orta sınıfı yaşanamaz ekonomik şartların içine sürüklüyor. Her dönemde bir takım değişikliklerle kendisini revize eden kapitalist model ise “küreselleşme”nin yükselişine karşı artık kendini yenileyemiyor, dolayısıyla kavramların önüne “neo” kelimesini eklemek suretiyle bir takım yenilikler yaptığı imajını vermeye çalışıyor.

İşin diğer bir boyutu ise küreselleşme denen olgunun ekonomik alanı tahrip ederek oluşturduğu etki ile global sistemin siyaset ve toplumsal yapı gibi diğer alt sistemlere yapacağı tesirde saklı. Dinin siyasetten tecrit edildiği Vestfalyan düzen kökünden çatırdıyor. Ekonomik sıkıntıların ırkçılığı tetiklediği bir gerçek; Avrupa’nın genlerinde ise ırkçı ideolojilerin olduğunu düşünürsek, Avrupa’nın geleceği pek de aydınlık görülmüyor. 

Kapağımızda Fransa’da devam eden protestolar çerçevesinde “İsyan Ateşi Avrupa’ya Yayılıyor” ve “Hasta Adam Can Çekişiyor” manşetini attık. Kapak mevzumuzu “Batılılığın İmdat Çığlığı ve İbret” başlıklı yazısında işleyen Ömer Emre Akcebe, Fransa’daki isyan dalgasından bahsederken bizim iç hesaplaşmamızı layıkıyla yapmadan dışarıdaki hâdiselerin peşinde koşmanın bize bir faydası olmayacağını belirtiyor.

Kâzım Albay, “Peygamber Sevgisini Körelten Selefî Mealciler” başlıklı yazısında Selefî ve Şiîlerin dünyadaki pozisyonlarının aksine Türkiye’de Ehl-i Sünnet vel Cemaat çizgisine karşı kolkola olduğunu belirtirken bu sapkınlığın yayılmasından şikâyet etmek yerine cemiyete dair plân, program ve icra içinde bulunulması gerektiğini belirtiyor.

Çakal Carlos (Salim Muhammed), geçtiğimiz hafta ölen eski Amerikan Başkanı “George Bush’un Ölümü Vesilesiyle I. Körfez Savaşı”nı anlatıyor; baba ve oğul George Bushlar döneminde şehid Saddam Hüseyin’in liderlik ettiği Irak devletine karşı girişilen savaşlarda Dick Cheney’in rolüne dikkat çekiyor.

Gazeteci-Yazarlar Bercan Tutar ve Merve Şebnem Oruç, Fransa’da yaşanan protestoları Baran okurları için değerlendirdi.

Cumali Dalkılıç, Recai Kutan’ın başkanlığını yaptığı ESAM tarafından düzenlenen “Yeni Dönem ve İslâm Birliği Kongresi Vesilesiyle” bir yazı kaleme aldı. Kongredeki intibalarının yanı sıra Gölge çizgisi ve çağrısından da bahsediyor. 

Fatih Turplu, “-Canî Faiz ve Landru- Kaatil Kim?” başlıklı yazısında Kumandan Salih Mirzabeyoğlu’nun “Parakut’a” isimli eserinin “Canî Faiz” başlığında ele aldığı bir hikâyeye atıfla resmî ideolojinin tarihî hakikatleri nasıl tahrif ettiğinden ve bu tahrifatı yaptıktan sonraki tavırlarından bahsediyor.

Kerim Bozdağ, “Kurtuluş Yolu İbda” başlıklı yazısında sivil toplum kuruluşlarının ve toplumu yönlendirici tüm kesimlerin Salih Mirzabeyoğlu’nun fikirlerini bilmesinin zorunlu olduğunu söylüyor.

Osman Temiz’in “Beşer Zekâsının Sekreteri Kimdir?” başlıklı yazısı dördüncü bölümüyle devam ediyor.

Gülçin Şenel, “Zıddına İnkılap Eden Kadın Meselesi” başlıklı yazısında son günlerde çokça tartışılan kadına şiddet, kadın istihdamı, kadın hakları ve mağduriyetleri meselesine temas ediyor.

Dergimizde ayrıca sizler için derleyip yorumladığımız haberleri de bulabileceksiniz.

Gelecek sayımızda görüşmek dileğiyle...

Allah’a emanet olun.