Ekranlara gelen onlarca dizi ile milletin ahlakını bozan ve aile ilişkilerine her türlü iğrençliği katarak millete izlettiren yapımcılara karşı Yeni Akit Gazetesi yazarı Hacı Yakışıklı, “Zinanın bedeli 100 bin TL imiş, rezillik!” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Birçok televizyonda rezil dizilerin ekranları kanal’izasyona çevirdiklerini ve bu TV’lerin genç nesilleri mahvettiğini yazan Yakışıklı, “Yasak Elma diye janjanlı, pespembeli, ipihanetli, şepşerefsizli, epentrikalı bir dizi başladı! Şevval Sam’ın zinakâr bir namussuz kadını, Talat Bulut’un müptezel bir adamı canlandırdığı dizide karısı kocasını, kocası karısını aldatıyor. Karısının kocasını aldattığı kişi üvey kızının yani aldattığı kocasının kızının sevgilisi! Şevval Sam bir sekreter tutup kocasının hizmetine veriyor ve bu sekreterden kocasıyla otelde zina etmesini istiyor! Mideniz bulandıysa 2 dakika ara verip tekrar okumaya başlayın!” dedi.
İşte Hacı Yakışıklı’nın yazısı:
Diyalog şöyle: “Kocam sana asılıyor mu? Kocamı tanıyorum çapkındır. Kocamı baştan çıkar, sizi zina ederken otelde yakalayayım. Böylece ondan boşanayım. Sana da bunun karşılığında 100 bin TL vereceğim”
 
Yazıklar olsun size! Utanmaz arlanmaz müptezel kepazeler! Oynadığınız bir dizidir, tamam anladık da sizin gerçek hayatınız yok mu? Ana babanızın, eşinizin akrabanızın yüzüne nasıl bakabiliyorsunuz? Ar damarınız çatlamış demek ki! 100 bin TL diyerek bir de piyasaya tarife belirliyorlar.
 
Ve bu dizi evlerde izleniyor, çocuklarınızın neyi izlediğinin farkında mısınız?
 
“Sen Kardeşim Sen, Bunlara Niye Reyting Yaptırıyorsun?”
 
Senin anana bacına, ecdadına, tarihine, dinine hakaret edenlere niye kendi sırtından para kazandırıp palazlandırıyorsun? Milletin sırtından zengin olup milletin dinine, yaşamına küfrediyorlar. Sadece bu diziden bahsetmiyorum, böyle onlarca var.
 
Kurban Bayramı’nı IŞİD katliamına benzeten Leman Sam denen afedersiniz kocakarının; “Annemle ruh ikiziyiz” diyen kızı Şevval başrolde! Annesini tasvip edenŞevval bayanı milleti küçümseyecek, hakir görecek ve sonra dizi çekip millete izletecek, milletin sırtından para kazanacak! Bu tür dizilere artık prim yaptırmasak olmaz mı?
 
“Zenginler Hep mi Ahlaksız?”
 
Hiç mi Allah’tan korkup kuldan utanan zengin yok? Hiç mi âbid zengin yok, hepsi mi kokuşmuş? Zenginler karalanırken bir yandan da “zengin yaşam” özendiriliyor. Tezgâha bak!
 
Zenginin fakiri aşağılaması, bundan kurtulmak isteyen fakirin türlü ahlaksızlıkla zengin olması ve öcünü alması! Oh ne iyiymiş! Buyurun size giriş, gelişme, sonuç! Gelsin reytingler, savrulsun paralar! Kızcağız fakir ve öç alacak ya! Borç içinde ya! Daha önce kendisini aşağılayan zengin sevgilisi başkasıyla nişanlanmış ya! İzleyici ne diyecek bu duruma; kız haklı canım!
 
Mağaza gibi giyinme odaları, kuyumcu dükkânı gibi şatafatlı takılar, pervane gibi hizmetçiler; her tür özendirme var! Ve fakirin bunlar karşısında salyalarının akması! Fakir kız zengin olup öç alacak, bu yüzden parayı nereden bulduğunun önemi yok!
 
Atalarımız ne güzel demiş; “Hırsızlık bir ekmekle, kahpelik bir öpmekle” diye!
 
“Aile Bakanlığı Ne Yapıyor Bu Dizilere Karşı?”
 
Daha önce “Aile Bakanlığı Emin Ellerde” demiştik. Bakan Fatma Betül Sayan Kaya iyi biri, lakin bu işlerde sanki geri duruyorlar? Bir de şu “süresiz nafaka” mevzusu var ki bir türlü bu konuda adım atılmadı. Toplumsal bir soruna karşı neden sessizler? Bu sessizlik yarayı büyütür!
 
“Zina Edilecek de Hâşâ Onaylıyor musun?”
 
Dizide tek “cami” sahnesi şöyle: Kız caminin önüne gelir. “Allah’ım yardım et, işaret yolla, doğru karar vermemi sağla” diyerek yola devam eder. İşe bak şimdi! Kızın aldığı işaret Allah’ın da hâşâ tasvip ettiği bir durumu güya sağlayacak. Alınan karar; bir adamı ayartıp otelde zina ederken basılmak!
 
Aşağılık dizileri seyretme; izleme, izlettirme!
 
Bir süre sonra bu ahlaksızlıklar normalleşmeye ve hayatın parçası olmaya başlıyor. İş işten geçtikten sonra çocuğunuz gördüklerini yapıyor ve elinizden hiçbir şey gelmiyor. Tacizler, tecavüzler, çocuk istismarları buralardan yol alıp yayılıyor.
 
“Gençliğin İmanını Dizilerle Çalıyorlar”
 
Emine Şenlikoğlu “Gençliğin imanını sorularla çaldılar” diyordu; bugün ise gençliğin imanını dizilerle çalıyorlar. Diziler de giderek kötüleşiyor. Bunları izlemeyelim, eşi dostu uyarıp izlettirmeyelim! Tavsiyem bu, karar nihayetinde sizin! “Hacı bunları anlatıp niye gündeme getiriyorsun?” diyen iyi niyetli dostlar var. Sevgili dostlar bunları anlatmadıkça insanlar farkında olmadan izliyor. Madem izleyecekler, buyursunlar neyi izlediklerini bilsinler, ona göre karar versinler!
 
Hülasa; millete hakaret eden kişilerin oynadığı dizilerden uzak duralım, onları reytinglerde başköşelerde oturtmayalım, hem dinimize küfredip hem de sırtımızdan para kazandırmayalım! Reytingde çakılsınlar, bir daha böyle diziler çekmeye cesaret edemesinler!