Baran Dergisi yazarı Çakal Carlos, Fransa’daki cezaevinde, dergimizin 547. sayısına verdiği yazıda Amerika’nın Irak’ta bir çeşit Roma taktiği uyguladığını, Irak’a müdahalesi ve ardından başlayan Irak direnişinin olduğunu söyledi.
Milletlerarası hukuka göre bağımsız devletlerin kendini yönetme iradesine sahip olması gerektiğini vurgulayan Carlos şöyle devam etti:
“Emperyalistler, hukuku Amerika Birleşik Devletleri ve Amerikan şirketlerinin menfaatine göre işletiliyor. Şirketlerin Basra’ya yerleşmesini ve orada yaşananları biliyoruz. Daha önce Britanya tarafından sömürülen topraklar, bugün Amerika tarafından sömürülüyor. İzzet İbrahim el Duri ile Kuveyt Başbakanı Riyad’da görüşeceklerdi. Saddam Hüseyin, Amerikalıların ona vermiş olduğu sözlere ve onu Kuveyt işgali için cesaretlendirmesine inandı. Kuveyt sebebiyle çıkan savaşta neler yaşandığını biliyoruz. Irak’ı teslim aldılar. Araplar arasındaki ihtilâf ve mücadele her zaman emperyalistlerin işine yaradı. Dün Saddam’ın karşısında saf tutanların bugün ne hâlde olduklarını da görüyoruz. Aslında Müslümanların başına gelenlerin sebebi, Müslüman gibi görünenlerin yaptıklarıdır.

Suudilerin Büyük Etkisi Var

Suriye’de de benzer şeylerin yaşandığını, Suriye’de yaşananlarda Suudilerin büyük bir etkisi olduğunu söyleyen Carlos, “Suudi Arabistan, orada savaşanlara Amerikan dolarıyla maaş ödüyor. Bu da tamamıyla emperyalistlerin işine geliyor. Net olarak söylüyorum, bunlar, ibadetlerini yapıyor gibi görünseler, Hacc’a dahî gitseler de Müslüman değiller. Eğer öyle olmuş olsaydı, samimi olsalardı, bugün savaşılması ve bombalanması gereken asıl düşmanın İsrail olduğunu görür ve ona göre hareket ederlerdi. Bunun yerine İsrail’e roket atanların önünü kesmeye çalışıyor. Mustafa Tlass, bunu defalarca dile getirerek, Suudların Yahudi olduğunu açık açık söyledi. Vahhabilerin yapmış olduklarının bedeli Irak’ta, Suriye’de ödendi ve hâlâ ödeniyor. Amerika’nın başını çektiği emperyalistler uçaklarla her gün bomba yağdırıyorlar. Üstelik bu bombalarla sivilleri katlediyorlar. Fakat unutmasınlar ki; ne yaparlarsa yapsınlar, yarın bir gün Tel Aviv’e düşecek roketleri durduramayacaklar.
 
Yazının tamamı için TIKLA