Baran Dergisi yazarlarından Cumali Dalkılıç, Araştırmacı-Yazar Murat Akan ile bir röportaj gerçekleştirdi. Akan, “Küresel Para Oligarkları”nın faaliyette olduğunu, evanjelistlerin Kudüs merkezli “tek dünya devleti”ne adım atmak istediklerini ve Mescid-i Aksa’nın altını oyulmakta olduğunu dile getirdi.

Akan şöyle devam etti:

“Yahudiler, “Süleyman Tapınağı” denilen yapının yıkılışına da şahit oldukları Kudüs bölgesinden çıkışlarını “sürgün” olarak kabul ediyorlar. İşte Yahudiler Kudüs’ü “başkent” yapmakla bu “sürgün”ün sona ereceğine inanıyorlar. Mescid-i Aksa’nın yakınlarında da şimdiye kadar süren kazı çalışmalarında oldukça mesafe aldılar. Mescid-i Aksa’nın altını oyuyorlar. Bir müddet sonra kaza süsü verilerek “yıkıldı” diyecekler. Buradaki arkadaşlardan aldığım bilgilere göre bu kazılar devam ediyor. Kudüs merkezli “tek dünya devleti”ne adım atmak istiyorlar. Hristiyanlar da İsa’nın Kudüs’te çarmıha gerildiğine inandıklarından İsa’nın kıyamete doğru burada ortaya çıkacağını ve burada çok büyük bir savaşın olacağına inanıyorlar. Bu savaşı İsa’ya inananların kazanacağını söylüyorlar. Yahudiler de büyük savaşın burada gerçekleşeceğine inanıyorlar. “Tanrıyı kıyamete zorlamak” dedikleri şey.

Projenin Başında Yahudiler Var

Bazılarına “komplo” gelse de, dünyayı yönetmek isteyen bu güç şu an faaliyette ve bunlara “küresel para oligarkları” diyorum. Bu projenin başında onlar var. Yahudilerin bir buçuk milyar insanı karşılarına alması mümkün değil. Trump’ı öne sürerek bu engeli aşmanın peşindeler. Bir oldubittiye getirerek Kudüs’ü ele geçirmeyi planlıyorlar. Bakın Odet Yinon’un 1982’de yaptığı bir plân var. Yinon, İsrail’li bir diplomattır. Emekli olduktan sonra 80’li yıllarda “İsrail için Strateji” diye bir rapor yazıyor. Raporda Irak’ın üçe bölüneceğini, Suriye’nin parçalanacağını söylüyor. Aynı raporda çıkaracakları savaşın mezhepler üzerinden yürütüleceğini de söylüyor. Irak bölündü, Suriye bölündü. Bunlar aşama aşama gerçekleşti. IŞİD mesela? Bu örgütün işgal ettiği yerlere bakın İsrail’in “vaadedilmiş topraklar” dediği bölgeye tekabül ediyor. Bu bir tesadüf olamaz. Ne oldu IŞİD? Dün, 40 bin kilometrekarelik yer alan bu örgüt şimdi nerede? Taşıdılar.”
Akan, Baran Dergisi yazarlarından Cumali Dalkılıç’ın “Trump’ın bir Hristiyan ancak evanjelistlerden olmadığı başkanlık seçimlerinde gösterdiği tutumdan da anlaşılıyordu. Şu anda bir evanjelist çizgiye getirildiği görülüyor. Gizlisi saklısı kalmadı. Şu aşamada ABD’yi Siyonistlerin ve evanjelistlerin pozisyonu nedir?” sorusuna şu cevabı verdi:

“Trump politikadan gelen bir isim değil. O bir işadamı. Onun Kudüs’le ilgili imzasında da yardımcısı Mike Pence’in etkisi olduğu söyleniyor. Yahudi damadından da önce… ABD’de başkan kim olursa olsun Amerika’yı yerleşik düzen yönetiyor. Bizim tabirimizle “derin devlet”… ABD’de çok güçlü olan bu yapılar lobi usulü yapılar. Mesela AIPAC. Siyonist bir yapı. ABD’nin FETÖ’sü gibi düşünün. Yani Beyaz Saray’da, yargıda, bürokrasini tüm aşamalarında varlar. Tüm kritik noktalara adam yetiştiriyor, yerleştiriyorlar. ABD’de Yahudi nüfusu, ülke nüfusunun yüzde 2.5’luk kısmını yönetiyor. Nasıl? Küresel para oligarklarının desteğiyle. STK’lar, think-thank dedikleri düşünce kuruluşları vs. ABD’yi tamamen İsrail yönetiyor diyemeyiz ama Yahudilerin dünyayı yönetmesini meşru bulan ciddi ölçekte bir Hristiyan kitle var.”