Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genç Yeryüzü Doktorları’nın düzenlediği “Nöropsikiyatri Sempozyumu’na konuşmacı olarak katıldı.
Prof. Dr. Cemil Bilsel Konferans salonunda öğrencilerin büyük bir ilgi gösterdiği sempozyumda Tarhan, “zihin kontrolü” konulu konuşmasını gerçekleştirdi.

“Dünya’yı yönetmek isteyenler bilgi gücünü ele geçirmek istiyor”
Zihin kontrolü konusunun ilginçliğine dikkat çeken Tarhan, konunun Davos toplantıları ile ilginçliğini daha da arttırdığını belirtti. Önceki yıllarda kök hücreleri ve genlerin konuşulduğu toplantının sonrasında gen haritalarının konuşulmaya başlandığını söyleyen Tarhan, cep telefonu ve internetin olmadığı dönemde bu konuların Davos’ta konuşulduktan sonra yaşamımızın bir parçası haline geldiğinin altını çizdi. 
Şimdi Davos’ta zihin kontrolü konusunun konuşulduğunu dünyayı yönetmek isteyenlerin bilgi gücünü ele geçirmek istediğini söyledi. 
Eski çağlarda fiziksel ve askeri gücün öneminin günümüzde yerini bilgiye bıraktığını, güçlü olanın daha çok bilgiye sahip olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Zihin Kontrolünün genelde komplo teorisine inanların ve paranoyası olanların sevdiği bir konu iken şimdi bilimin menzili içine girmiştir. Bilimsel olarak tartışılabilir hale gelmiştir” dedi.

“Ön beyin beynimizin kaptan köşküdür”
Beyinle zihin kontrolü arasındaki ilişkiyi kurmak için beynin temel dinamiklerini neler olduğunu bilmekte fayda var diyen Tarhan, beynin bölümleri hakkında da bilgiler verdi.
İnsan beyninin karar verirken 4D kuralına göre karar verdiğini söyleyen Tarhan “duygu, düşünce, davranışın yanında pozitif psikoloji ile birlikte değerler de insanın karar verirken etkili olduğu ortaya çıktı. Ön beyin beynimizin kaptan köşküdür. İnsani diğer canlılardan ayıran kişiliğini oluşturan davranış ve kontrol duygusunu oluşturan bizi biz yapan ön tarafı eğitmekle alakalı” dedi.

“Kadın ve erkek stres altında anlaşamaz”
Erkek ve kadın beyni arasında farkları anlatan Tarhan “erkek beyni sonuç kadın beyni süreç odaklıdır. Stres anında erkek beyni zihinsel sığınağa çekilir karar verir ve çıkar. Kadın beyni stres altında paylaşarak rahatlamaya çalışır. Onun için kadın ile erkek stres altında anlaşamazlar. Birinin susması gerekir. Bunu başaramazlarsa çatışma çıkar. Bunları beynin biyolojik farklılığına borcuyuz” şeklinde konuştu.

 “Terör örgütleri kimyasal zihin kontrolünü kullanıyor”
Zihin kontrol yöntemlerini de değinen Tarhan, klasik zihin kontrolünde kişinin karar verirken kendisinin yerine başkasının karar verdiğini söyledi.
Kimyasal zihin kontrolünde ise kimyasal ilaçların etkisi ile insanların düşüncelerini yönlendirmesinden söz etti. Bu yöntemi genellikle terör örgütlerin sıklıkla kullandığı, cesaret hapı vererek canlı bomba eylemleri gerçekleştirdiğini söyledi.
Elektromanyetik zihin kontrolünün Irak savaşında kullanıldığı radyo frekansları ile karar verme mekanizması kişilerin beynini karıştırarak savaşın seyrini değiştirdiğini belirten Tarhan, önlem olarak askeri komuta merkezlerinin bakır kafeslerle kapatılarak elektromanyetik akımın etkisinden kurtulduklarını söyledi.
Beyin bilgisayar ara yüzü ve yapay zekanın Davos’ta konuşulduğunu belirten Tarhan “radyo frekansları ile bir insanı tuşlarla yönetecek bir plan var. Bu plan insanı dehşete düşürüyor. Genlerle oynanmış insan projeleri var. Esir olan insanların genleri ile oynayarak yeni bir insan nesli gibi konular tartışılıyor” dedi.
Kaynak: Nevzat Tarhan.com