Brezilya'nın en önemli kentlerinden Rio de Janeiro, geçen yıl tam da bu sıralarda, Olimpiyat Oyunları'nın coşkusundan geriye kalan yorgunluğunu gidermeye çalışıyordu. Kentin şiddet konusundaki kötü şöhretine karşın, Rio'nın "harikulade kent" olan takma adını hak etmesi için çok şey yapılmıştı.
Gecekondu mahalleleri yani “favela”lara, çeşitli projelerle para akıtılmıştı.

Favelalarda polisin daha görünür kılınmasıyla, kontrolün uyuşturucu çetelerinden alınması amaçlanıyordu. Ancak yatırımlar büyük ölçüde boşa gitti. Rio şimdi ise farklı cephelerde çeşitli zorluklarla karşı karşıya.

Eski Belediye Başkanı, Eduardo Paes hakkında Olimpiyat Oyunları ihalelerinden milyonlarca dolar rüşvet aldığı suçlamasıyla açılan soruşturmalar sürüyor.
Dahası geçen yıl Rio'da olağanüstü hal ilan edildi. Polis araçlarına yakıt alacak paranın bile olmadığı söyleniyor.

Rio'daki kriz, Brezilya halkını da etkiliyor... Eyalette her 54 saatte bir polis memuru öldürülüyor. Bu yılın ilk altı ayında da yaklaşık 3 bin 500 kişinin cinayete kurban gittiği belirtiliyor. Bu da geçen yıla kıyasla yüzde 15 oranında bir artışa işaret ediyor. Polisle girişilen çatışmalarda ölenlerin sayısı ise yüzde 45 arttı. Son haftalarda sokaklara askerler yerleştirildi. Ancak bu güç gösterisinin işe yarayacağı konusunda herkes tam olarak ikna olmuş değil.

Cobacabana'daki bir işçi Marcio Jorge, "burada işler kontrolden çıktı. Evden bile çıkmak istemiyoruz, çünkü kendimizi güvende hissetmiyoruz. Mahallemde dün sekiz araç soyuldu ve her yerden silah sesleri geliyor. Sadece favelalarda değil. Güvensizlik her yerde" diyor. Geçtiğimiz sene Brezilya Başbakanı Dilma Rousseff’e “rüşvet suçlaması” yapılmıştı. Dilma, 31 Ağustos 2016’da görevinden alınmıştı.