15 Temmuz 2016 gecesi Fetullah Gülen isimli CIA servis elemanın askerî bürokrasi içine sızmış ordu mensublarıyla beraber, zemin bulamadığı millete ve milletin seçtiği meşru lidere açtığı savaş sonucunda Anadolu halkı tarafından bozguna uğratıldı.

Kanlı darbe girişiminin merkezi Akıncı Üssü'nden 15 Temmuz günü havalanan ve onlarca kişiyi şehit eden F16 pilotları, bağımsız Türk adaletine hesap vermeye başladı.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı belirlenen Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 kişi hakkında açılan dava Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları kampüsündeki duruşma salonunda görülüyor.

Duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da arasında bulunduğu müşteki avukatları ve bazı müştekiler katılırken, o gece masum halkı bombalayan cinayet şebekesinin kan donduran telsiz konuşmaları ise davanın iddianamesine yansıdı.

Sanık ifadeleri ve iddianameye göre darbeciler, Akın Öztürk'ün damadı Hakan Karakuş'un komutasındaki 143. Filo'nun öğretmenler gazinosunu yönetim merkezi olarak kullandı.

O gece başta emniyet birimleri olmak üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, TBMM ve sivil halka bomba yağdıran F-16'lara emri verenin de üs komutanı Ahmet Özçetin olduğu belirlendi.

Şüpheliler, iddianamede yer alan ifadelerinde Özçetin'i, "Akıncı'nın baş FETÖ'cüsü" olarak tanımladı.

F16 pilotlarından Müslim Macit ifadesinde, Özçetin'in polis özel harekatta hareketlilik olursa "atış serbest" yönünde Ahmet Tosun'a talimat verdiğini söylemişti. 

FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında 49 polisin şehit düştüğü Gölbaşı saldırılarının telsiz konuşmaları da "cinayet şebekesi"nin gözünün nasıl döndüğünü ortaya koydu.

Darbeciler ilk olarak saat 23.16'da helikopter pistine, saat 23.58'de de Polis Özel Harekat Daire Başkanlığına (PÖH) TSK envanterindeki en güçlü bombaları attı.

Özel Harekat Daire Başkanlığı ile Havacılık Daire Başkanlığının bombalanma anlarında cuntacı pilotların aralarındaki telsiz konuşmalarında birbirlerine bombalanacak yerlerin talimatı verildiği ortaya çıktı.

Havacılık Daire Başkanlığına bomba atılması talimatını darbeci askerlerden Ahmet Tosun verdi. Söz konusu bombanın atılacağı yeri 94-0105 kuyruk numaralı uçağı kullanan "ASLAN 1 Numara" koduyla Mustafa Azimetli ve Ekrem Aydoğdu işaretledi.

Emniyet Müdürlüğüne 3 bomba
İddianameye giren görüntüler ve telsiz konuşmalarına göre Ankara Emniyet Müdürlüğüne iki bomba "94-1562" kuyruk numaralı uçaktan atıldı.

Söz konusu uçağı "ASLAN 4 Bir Numara" koduyla İlhami Aygül kullandı. Diğer bomba ise "94-0095" kuyruk numaralı uçaktan yine Kaygusuz'un talimatıyla "ASLAN 4 İki Numara" kodunu kullanan Mustafa Özkan tarafından atıldı. Kaygusuz'un her iki uçakta bulunan pilotlara verdiği talimatlara ilişkin telsiz kayıtlarıyla o gece yaşananlar net bir şekilde ortaya çıktı. Kaygusuz, pilotlara çatışma olan bölgelere bomba atılması talimatını verdi.

Telsiz konuşmalarına göre ilk olarak İlhami Aygül, emniyet binası önünde çatışma olduğunu belirtti. Bunun üzerine Kaygusuz, "Emniyet binasını vurun, tahrip edin." şeklinde talimat verdi.

Mukaddes Ölçü: Merhamet Etmeyene, Merhamet Edilmez

Müslüman Anadolu İnsanı’nın tek zaafı vardır; o da vicdanı. Sosyal medyada, bu sapkın katilleri sanki “barış havarisi” gibi lanse edip, vicdan zaafımıza yönelik olarak yapılan yayınlara KANMAYIN. Emir kuluymuş... Ya Allah’ın kulu olacak, ya da kendisine reva görülen muameleden razı, arası yok...

Daha dün altında tank, ellerinde otomatik tüfeklerle ateş açarak, silahsız Müslüman milletimizi öldüren bunlardı. Ne derlerse desinler, ne yazarlarsa yazsınlar... Tank ile bariyerler arasında parçalanarak katledilen insanımızı, korkak tankçının içindekilerle beraber önündeki trafikte otomobilleri içinde ezdiği kardeşlerimizi hatırlayın... Uçaklarla bombalanan, helikopterden açılan uçak savar ateşiyle taranan kardeşlerimizi unutmayın... Yakın mesafeden G-3 piyade tüfeğiyle vurularak şehid edilen Halil Kantarcı’yı hatırlayın...

Taraf Olmayan, Bertaraf Olur!

Kışlalardan birinin kapısında, milletle kucaklaşan temiz yüzlü bir yüzbaşı bağırıyor; “Biz sizdeniz, siz de bizden.” Evet, anahtar cümle bu. Siz artık ya bizden olacaksınız, ya onlardan. Taraf olmayan, bertaraf olur!

Ergenekon ve Balyoz ile başlayan gayr-ı millî unsurların tasfiyesi bugünkü darbeyle hızlanarak sürüyor.

Ve Amerika... Bu kahpeliğin ardında o ve onun temsil ettiği zihniyet var. Sanıyorlar mı ki orada çok uzaktalar? Hiç sanmasınlar! Enselerindeki nefes kadar yakınlarındayız. 15 Temmuz’dan beri tasmasını tuttukları kuduz köpeklerin işlediği tüm cinayetin, zulmün hesabına ortaklar ve bunun bedeli ödeyecekler.

Uzun bir maratona girmiş bulunuyoruz. Savaş, çatışma sona erdiğinde değil, düşmanın savaşma iradesi kırıldığında biter. Ağzından köpükler saçarak taarruz eden satılmışların iradesi kırılıncaya dek, kesin zafere dek bu savaş bitmeyecek. Dalga dalga geliyorlar, gelecekler. Her yolu deneyecek, hainliğin, kancıklığın bin bir türlüsüne tevessül edecekler. Mevzileri bırakmak yok. Herkes bundan sonra gelecek dalgalara göre pozisyonunu alsın, tedarikini yapsın.
 
Gerekirse bir gül için bin kötü cayır cayır yakılacak, mukaddes Anadolu toprakları bu necaset zihniyetli soysuzlardan ne bahasına olursa olsun temizlenecek! Bir daha asla... Bu millet için sabır, korkaklık vizesi değil, zaferin anahtarıdır ve zemberek artık boşalmıştır.