Kobani, Suruç saldırısı ve FETÖ’nün MİT tırlarına yönelik operasyonunu vesile kılan iç ihanet şebekesine mensub medya ve siyasîler tarafından gerçekleştirilen kara propaganda neticesinde, 2015 senesine kadar bir kaç yıllık müddet kapalı kalan İncirlik Üssü yeniden Amerika’ya tahsis edildi. Bu tahsisten hemen bir yıl sonra 15 Temmuz gecesi meşru siyasî iktidarı ve Müslüman Anadolu İnsanı’nı hedef alan saldırının harekât üssü olarak kullanılan İncirlik, askerî bir üs olmaktan ziyade alenî bir günah yuvasına dönüşmüş vaziyette.
Düz mantıkla bakıldığında, İncirlik Üssü o dönem DAİŞ karşıtı koalisyonun kullanması için Amerika’nın hizmetine tahsis edilmişti. Dolayısıyla iktidarın bugün “madem El-Bab’da DAİŞ’e karşı TSK’ya destek vermiyorsunuz, o zaman İncirlik Üssü’nün tahsis edilmiş olmasının sebebi de ortadan kalkmıştır” açıklaması makul. Bununla beraber esasında İncilik Üssü bir Amerikan işgal üssüdür. Birazdan uzun uzadıya listeleyeceğimiz vukuatlara baktığınızda da görebileceğiniz üzere, Amerika tarafından ülkemize, askerimize ve milletimize karşı onlarca günah bu üs aracılığıyla işlenmiştir.
İncirlik ve Diğer Amerikan Üsleri’nin Vukuatları
5 Kasım 1959 tarihinde Amerikalı Yarbay Morrison, Çankaya’daki Amerikan Klübü’nden çıkarak arabasına binmiş ve farlarının zayıf oluşu yüzünden toplu hâlde yürüyen erleri zamanında göremeyerek onlara çarpmış ve bazıları ağır olmak üzere onbir eri çiğneyerek yaralanmalarına sebebiyet vermiştir. Kaza, 19:00-19.30 sıralarında olmuş, yaralılardan biri kaldırıldığı hastahânede ölmüştür. Türk makamlarının olaya el koymalarından sonra Amerikan makamları kaza sırasında Yarbay Morris’in görevli olduğunu iddia ve bununla alâkalı bir belge sunmuş ve konu örtbas edilmiştir.
*
Amerikalı S.W., Topkapı Sarayı Bağdat Köşkü’nden sedef kakmalı takımları çalarken yakalanır. 1961’de gerçekleşen bu olayda S.W. ifadesinde; ülkemizi çok sevdiğini amacının hırsızlık değil Türkiye’den anı götürmek olduğunu söyler.
*
Türk bayrağını yırtan Amerikalı Wilburd Martin “Bütün Türkler …. Çocuğudur.” diyerek hakaret eder. (11.05.1964) Elbette ki bu hakarette cezasız kalır.
*
Ekim 1992’de, NATO Kararlılık Gösterisi II tatbikatı... Tatbikatın ana safhası sona erip, gemilerin tümü uyku pozisyonuna geçtiğinde, Amerikan uçak gemisi Saratoga’dan iki tane güdümlü füze ateşlenir ve Muavenet adlı gemimiz vurulur. Kaptan dahil beş askerimiz bu saldırıda hayatını kaybeder ve Amerika bu olayı da kuru bir özür ile geçiştirir.
*
14 Nisan 1994’te, içinde Türk subaylarının da bulunduğu iki ABD helikopteri Çekiç Güç’de görevli ABD uçakları tarafından vurularak düşürülür. Olay günü 2 Türk helikopteri görevlendirilmiş ancak teknik sorunlar nedeniyle görev Amerikan helikopterine devredilmiştir. ABD’li pilotlara sabah verilen brifingde helikopterlerin Türk helikopteri olduğu bildirilmiş pilotlar değişiklikten haberdar edilmemiştir. ABD’li pilotlar anılan helikopterleri Türk helikopteri zannederek vurmuştur.
*
11 Eylül sonrası Bush ABD’sinin Afganistan ve Irak’tan topladığı suçsuz Müslümanları Guantanamo zindanlarına taşıyan askeri kargo uçaklarının İncirlik’e indiği de yıllar sonra ortaya çıkacaktır. Zulmün yakıtı da, bombası da İncirlik’tendir. Günahı çoktur İncirlik’in!
*
4 Temmuz 2003 günü Kuzey Irak’ın Süleymaniye kentinde karargâh kurmuş bulunan (bir binbaşı komutasında) 11 Türk Silahlı Kuvvetleri mensubunun ve Türkmen mihmandarlarının Irak’taki işgâl kuvvetlerinin bir parçası olan Amerikan 173. Hava İndirme Tugayı’na bağlı askerlerce ve yanlarında Peşmergelerin de bulunduğu bir ortamda, sürpriz bir baskın sonucu derdest edilmeleri ve başlarına çuval geçirilmek suretiyle götürülüp 60 saat süresince alıkonularak sorguya çekilmeleri de yaşanan hadiselerin devamı mahiyetindedir. Tahmin edebileceğiniz gibi Amerika bu hadiseden sonra da özür dilemekle yetinmiştir.
*
Özrünü dile, istediğin cürmü işle...
*
İncirlik’teki Amerikan askerlerinin adlî vakaları saymakla bitmiyor. Yoldan çevirip konuşacağınız her Adanalının söyleyecekleri de aşağı yukarı birbirinin aynı: İşte birkaç örnek: İncirlik Üssü’nde 17 Eylül 2005 yılında kafeden çıkıp otomobiliyle lojmanına dönen Hava Pilot Binbaşı Ferih Dinçer ile eşini, 5 ABD askeri çavuş yere yatırıp kelepçeledi. Köpekler ise üzerlerine saldırdı. Sonra ABD’li çavuş ülkesine gönderildi. Türk Binbaşı ise olay ört-bas edilmek istenince istifa edip bir özel havayolu şirketine geçti. Konuyla ilgili aranan ABD Büyükelçiliği’nin cevabı ise küstahçaydı: “Bu soruya Türk Genelkurmay’ı yanıt versin.”
*
Amerikalı çavuş 20 yaşındaki Christopher Anthony Shumaker’in kullandığı otomobil, iki kişiyi taşıyan motosiklete çarptı. Hamile kadınla eşi öldü. Er Shumaker’i cezaevine girmekten ABD askerî yetkililerinin mahkemeye verdiği taahhütname kurtardı. Shumaker ülkesine tayin edildi. Türkler tabii ki öldüğüyle kaldı!
*
Üste öğretmen olarak bulunan Jonathan Smith’in Cemalpaşa Mahallesi’nde kiraladığı dairede Çağ Üniversitesi öğrencisi İlker Altuğ’un cesedi, boğazı kesilmiş halde bulundu!
*
Üste görevli ABD’li astsubaylar Donald Graves ve Zachary; “Türk halkını sinkaf edeyim, sendikanızı da sinkaf ederim” şeklinde hakarette bulunarak Harb-İş Sendikası Adana Şube Başkanı Mustafa Acet’in astığı grev kararı duyurusunu yırttı!
*
7 Şubat 2012’de FETÖ mensublarının A.B.D. adına Millî İstihbarat Teşkilâtına yönelik olarak gerçekleştirdiği yargı operasyonu.
*
Adana’daki İncirlik Üssü’nde 2013 yılbaşı gecesi ABD’li askerlerin 10’uncu Tanker Üs Komutanlığı’ndaki camiye girip, ahşap minberi parçaladıkları, camları kırdıkları ve Kur’an-ı Kerimleri yırttıkları iddiaları infial uyandırmıştı. Açıklama yapmak zorunda kalan TSK, Mescidin camlarının kırıldığını doğrulamıştı.
*
17-25 Aralık tarihinde A.B.D. adına FETÖ’nün yargı bürokrasisi ve emniyet içine sızmış unsurları tarafından Türkiye Cumhuriyeti hükümetine yapılan yargı darbesi girişimi.
*
19 Ocak 2014 günü Suriye’deki Türkmenlere yardım malzemesi taşıyan MİT tırlarına yönelik olarak A.B.D. emriyle FETÖ’nün askerî bürokrasiye sızmış elemanları tarafından yapılan operasyon ve ardından başını Amerikan medya organlarının çektiği milletlerarası kara propaganda faaliyeti.
*
Nihayet, 15 Temmuz 2016 akşamı, FETÖ’nün askerî bürokrasi içine sızmış unsurları tarafından Türk Silahlı Kuvvetlerine ait uçaktan tanka, tüfekten helikoptere kadar envaî çeşit silahın gasp edilmek suretiyle Milletimize karşı kullanıldığı, Cumhurbaşkanı, Millet Meclisi ve Emniyet birimlerinin hedef alındığı darbe girişimi... Tıpkı diğer FETÖ operasyonları gibi aynı şekilde bu girişim de A.B.D.’nin emir ver direktifleri doğrultusuyla gerçekleştirildi.

Yalnız bir farkla... A.B.D. ile FETÖ arasındaki münasebet hiç bir operasyonda 15 Temmuz akşamı kadar net ve kesin bir şekilde ifşâ olmamıştı.
Darbe girişimi evvelinde İncirlik Üssü’nde FETÖ’cü askerlerden biri olan 39. Mekanize Tugay Komutanı Tuğgeneral Hasan Polat ile Amerikalı yetkililer arasında 15 Temmuz evvelinde gerçekleşen tam 12 toplantı.

İncirlik Üssü’nün darbecilere tahsis edilmesi…

İncirlik Üssü’nden Malatya Havalimanına sevk edilen TSK envanterinde kayıtlı olmadığı konuşulan 8 kargo uçağı mühimmat.

Yine 15 Temmuz gecesi Büyükada’da Henri Barkey’in başkanlık ettiği toplantı.

Darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından Amerikan ordu mensuplarının yaptığı FETÖ, yani darbe yanlısı açıklamalar.

Amerikan medya ve düşünce kuruluşlarının 15 Temmuz gecesi darbeci FETÖ mensuplarına istihbarat verecek nitelikte gerçekleştirdikleri yayınlar.

Son olarak da Fetullah Gülen isimli terör örgütü ele başının Türkiye ile Amerika arasındaki iade anlaşmasına aykırı bir şekilde hâlen oradaki hayatını sürdürüyor oluşu, FETÖ ile Amerika arasındaki organik bağı son derece açık bir şekilde ifade eden detaylardır.
Neticede
İktidar partisi diyor ki; “İncirlik Üssü Amerika’ya kapatılabilir.” Biz de diyoruz ki; İncirlik dâhil olmak kaydıyla Amerika’ya tahsis edilmiş tüm askerî üsler ve CIA ofisleri kapatılsın ve yukarıda cürümlerle alâkalı da savcılık soruşturması başlatılsın.

Lâfı da fazla uzatmaya gerek yok. Milletlerarası ilişkilerde belirleyici kural karşılıklılık prensibidir. Amerika Birleşik Devletleri’nde TSK’nın askerî üsleri ve MİT’in ofisleri yoksa, bunun karşılığı olarak Türkiye’de de olmamalıdır.

Belki birileri hâlâ farkında değil; fakat Soğuk Savaş sona ereli neredeyse 30 sene oluyor. Yukarıdaki listeye bakan herkesin de bir müttefik değil, azılı bir düşman göreceği muhakkaktır. Biz millet olarak topraklarımızda düşman istemiyoruz. Bu kadar basit...

Baran Dergisi 522. Sayı