Geçenlerde velisi bulunduğum öğrenci için Okul Aile Birliği toplantısına katıldım. Müdür bey okullarında bine yakın öğrenci olduğundan bahisle yaşamış olduğu ilginç bir olaydan bahsetti. Yaklaşık bin öğrenciye bir soru sormuş. “Sevgili öğrenciler, okulumuzun bahçesinde bulunan Atatürk büstünün altında ona ait bir vecize yazıyor. Şimdi bana o vecizenin ne olduğunu kim söyleyecek?” demiş. Öğrencilerden çıt yok. Birkaç el havaya kalkmış, Öğretmenim, “şu/ bu” demişler. “Değil, o’da değil!” Hiç birisi bilememiş. Sonunda o büstün altında ne yazdığını kendisi söylemek zorunda kalmış! “Yalnız bir tek şeye çok ihtiyacımız vardır: ÇALIŞKAN OLMAK!”

Müdür bey, her gün bütün öğrencilerin gözünün önünde olan bu sözleri görmemesini çok yadırgıyor! Haklı mı, değil mi? Haksız sayılmaz!

Bir şeyi gizlemek istiyorsan onu herkesin gözünün önüne koyacaksın! Bir müddet sonra görmemeye başlarlar! Bu hali, kimi gerçeklerin niçin görülmediğini ispat için güzel bir misal diye anlattım!

Bu günlerde Türkiye’de yaşanan kimi hadiselerin ihtar ettiği gerçekler o kadar açık ve net ki! Bunları gizleme gayreti içerisine girsen, hatta “Kaf Dağının arkasına bile saklasan” millet arayıp bulacak! Ne var ne yok ortaya çıkaracak, olması gereken tavrı kuşanacak. Osman Amcanın yumruğu gibi halk düşmanlarının, ihanet şebekelerinin kafasına balyoz gibi inecek!

Tam bu noktada bazı soruların cevaplarını bulması gerek!

İktidar, Hak ve Halk düşmanı habis urların ülke geneline yaydığı pis kokulara parfüm sıkmakla meşgul! Seçtiği ve seçtirdiği kimi tiplerin kendi bünyesinde açtığı yaralar çoğalıyor, derinleşiyor!

Halk, müstevliler ve onların içimizdeki tetikçileri tarafından ekonomik anlamda abluka altına alınmış vaziyette. Gıda terörü piyasalara hükmediyor! İnsan sormadan edemiyor: Madem ekonomik bir darboğazdan geçiyoruz? Aynı oranda olmasa bile en azından yarısı oranda fiyat artışları niçin diğer sektörlerde, mesela konfeksiyon, emlak ve benzeri alanlarda da yaşanmıyor?

Bu soruya verilecek cevap bizi doğru adrese götürecektir!

Seçimler yaşandı. Bazı şeyler gün yüzüne çıktı. Senin gözlerinin önünde deveyi çalanlar onu hamudu ile birlikte yutmanın peşine düştüler mi? Hile yolu ile aldıkları mazbata imtiyazı ile yine senin gözünün önünde sürek avına çıktılar. İstanbul, Antalya ve Adana başta olmak üzere, on binlerce kişiyi “çalışmadan para alıyorlardı” bahanesiyle işten attılar. Onların yerine aldıkları insanların hepsi değil ama önemli bir kısmının, özellikle seçilmiş/yetiştirilmiş militanlar olduğu gelişlerinden belli. Onlarla sahaya inerek yutmaya çalıştıkları deveyi sindire sindire hazmettirmenin gayreti içerisine girmeyecekler mi?

Bu soruya verilecek cevap bizi doğru adrese götürecektir!

Kılıçdaroğlu, Karamollaoğlu, Şener ve Temelli gibi şahsiyetlere tellaklık yapan batı ülkeleri ve onların içimizdeki uzantıları, bunu, bunların karakaşına, kara gözüne hayran oldukları için yapmıyor! PKK’ye yatırım yapan Amerika, HDP jokeri ile bunları gütmüyor mu? Bunlar, gerdeğe girdikleri HDP’nin uzantıları tarafından şehit edilmiş asker evlatlarımızın yakınlarının gözlerinin içine baka baka, peydahladıkları piçin meşruiyetini kabul edeceksin sopasını gösterenler değil mi?

Bu soruya verilecek cevap bizi doğru adrese götürecektir!

Doğru adres nedir?

İdeolocya Örgüsü ve Başyücelik Devleti’dir!

Bunu gerçekleştirmekten başka çıkış yolu yoktur.

“Geciken doğum gebeyi, geciken devrim ülkeyi zehirler!”*

Kadro mu arıyorsun?

Oturduğun masanın kasasında gizli! Anahtarlar elinde. Aç, oku öğren ve davasına sadık insanları seç! Milli İstihbarat Teşkilatı senin elindeyse oradaki dosyalardan kim kimdir belli! Ordu emrindeyse, millete ihanet eden yapıları onlarla yık! Her şeye hâkim ol, 28 Şubat zulmünü milletin evlatlarına reva gören alçakları ve uzantılarını tepele! Onların verdikleri kararları yok say! Zindan zulmüne son ver!

Ak Parti içerisinde Büyük Doğu idealine aykırı hareket eden tipleri temizle.

İsmi cismi ne olursa olsun,” samimiyetin hakikatine mensup” herkes adalete teslim olmak zorunda! Adalet, Hakka riayetle başlar. Adalet ağacının meyvesinden bu topraklarda yaşayan herkes yararlanabilir.

Komünist, deist, ateist, Kemalist, laik, İslamcı, ülkücü, cart/curt, Türk, Kürt, Arap, Acem herkes, içinde yaşadığı karanlıklardan Büyük Doğu idealinin aydınlığı ile kurtulur!

“Fikriyatın hangi istikametten gelen sinyalleri yakalamaya müsaitse ona göre bir sancağın oluyor!”**

Sancağına sahip çık!

Doğsun Büyük Doğu!...


* Dr. Nevzat Şipleme
**Ümit Kıvanç

Baran Dergisi 641. Sayı