Fransa’da meydana gelen bazı şeylerin aslı hakkında konuşmayı düşünüyordum; fakat beni pek de alakadar etmeyen bir kaç şey söyleyerek başlayayım ve Benjamin Griveaux hikâyesinden bahsedeyim. Kendisi iktidar partisi LREM’in Paris belediye başkan adayıydı. Deli bir Rus sanatçı tarafından Greveux’nun mastürbasyon yaptığı görüntüler internette yayınlandı. Griveaux, bu hadisenin ardından adaylıktan çekildi. Bu ne anlama geliyor? Avukatlarım vasıtasıyla edindiğim bazı bilgilere sahibim.

Mevcut hükümetin kurulmasından yıllar önce Griveaux, Dominique Strass Kahn’ın çok yakınında olan bir adamdı. Kahn, Fransa için çok önemli bir isimdi. Bilindiği üzere Khan IMF’nin başkanıyken New York’ta tutuklandı. Siyonist Yahudiler tarafından hazırlanmış bir tertipti. Griveaux böyle önemli bir çevreye sahipti. Dolayısıyla hadise sadece onunla alâkalı değil, çevresi ve Fransa ile alâkalı. 

Fransa’da bir takım yeni gelişmeler yaşanıyor. Aşırı sol da dahil hiç bir ayrım yapmadan muhalefetteki tüm siyasî liderleri dikkatle inceliyorum. Hepsi Greveux’u müdafaa ediyordu. Kendisine yapılan bu saldırının doğru olmadığını ve kaba olduğunu söylüyorlardı. Hususî hayatı ile alakalı bir takım şeylerin internette yayınlanması suretiyle ona saldırılmasını doğru bulmuyorlardı. Buna mukabil kendisi aniden adaylıktan çekildi. Muhalefet bu hususta onu haklı bulurken, iktidar partisi adayının adaylıktan çekilmesi son derece garip. 

Neler yaşandığını bilmiyorum; fakat başka şeylerden kendisini kurtarmak için bunu yaptığını düşünüyorum. Bir delinin yayınladığı cinsel içerikli kaset bir çok şeyi değiştirdi. Oysa, bu videoyu yayınlayan şahıs Rusya’dan gelmişti ve Fransız hükümeti kendisine sahip çıkmıştı. 

Fransa ve Fransız halkı Avrupa içinde ehemmiyetli bir yere sahip. Fakat gücü kontrol altında tutabilmek için halkın bölünmesine müsaade ediyorlar. Yahudi Siyonist bankacılık sisteminin önemli bir rolü var. Sosyalistler artık sosyalizmi savunmuyor. Komünist Parti ise neredeyse tamamen gözden kayboldu. Tüm yaşananlar son derece garip ve gerçekten neler olduğunu merak ediyorum. İllegal bir şekilde olsa da, Fransa’da bulunmama rağmen tam olarak neler olduğunu bilmiyorum. Önceden Fransa’da işler bu kadar örtülü ilerlemez, bu tür bir gizliliğe müsaade edilmezdi. Gerek Griveaux mevzuunda, gerekse de diğer mevzulardan anlaşılacağı üzere bu ülke başkaları tarafından kontrol ediliyor. Medya, ekonomi ve siyaset kontrol altında tutuluyor. Fransız medyası dünya çapında şöhrete sahipti. Le Monde Diplomatique dünya çapında bilinen olağanüstü bir yayındı. Artık Fransız medya müesseseleri o kadar ehemmiyet arz etmiyor. Ülke her açıdan tahrip ediliyor. Dolayısıyla Fransız halkının artık hata yapma şansı kalmadı. Doğru kişileri tercih etmeleri gerekiyor. 

Hayatımın yaklaşık 35 senesini Fransa’da geçirdim. Kendi ülkem Venezüella’da Fransa’da geçirdiğimden daha az zaman geçirdim. Arap ülkelerinde bulundum; Lübnan, Irak, Yemen... Sovyetler Birliği’nde, Moskova’da bulundum. Bunların arasında sadece Putin liderliğindeki Rusya’da durum iyiye gitti. Devletlerin içinde bulunduğu vaziyete ve hadiselere baktığımızda görüyoruz ki, şu anda bir dünya savaşının içerisindeyiz.

ABD’nin başında, açıktan oynadığı ve Amerikan emperyalizmini her şeyiyle ortaya döktüğü için en iyi başkan olduğunu söylediğim Trump var. Tüm Arap rejimleri ABD’nin kontrolü altında, ABD’nin tüm kararlarını itirazsız kabul ediyorlar. Öyle olmayanların da durumu ortada. Tunus biraz iyi durumda. Libya’da iç çatışmalar devam ediyor. Suriye’nin ne halde olduğunu biliyoruz. Gönüldaş Erdoğan, bu sene Suriye’deki politik ve etnik çatışmaların önüne geçecek barışçıl adımlar atacaktır; fakat süreç zor geçecek. Şunu da unutmamak lazım; Türkiye’de, yüzyıldan uzun bir zaman önce, Yahudi asıllı bazı zümreler menfaatleri için Müslüman oldular. Yahudiler, Hıristiyanlardan ve Müslümanlardan daha sıkı bir şekilde inançlarına ve geleneğe bağlıdır; buna rağmen İslâm’a geçtiklerini söylediler ve Türkiye’nin kuruluşunda önemli rol oynadılar.

Erdoğan’ın Libya’ya Türk askerini göndermesi son derece önemli bir adımdı. Çünkü Libya, tarihî olarak Türkiye’nin bir parçası... Bu adımla birlikte Türkiye İslâm dünyasının liderliğine oynadığını da açıktan gösterdi. Fakat Suriye’deki politikasını desteklediğimi ne yazık ki söyleyemiyorum.

Fransa’daki skandala dönersek, insanların tercihlerine kısıtlamalar getiriliyor. Ülkede iç savaş şartları oluşturuluyor. Ekonomik olarak da Fransız İhtilâli öncesine benzer şartlar hâkim. Griveaux skandalının ortaya çıkardığı en önemli gerçek ise ekonomik ve siyasî yozlaşmaya nazaran daha ehemmiyetli olan ahlâkî yozlaşmanın gelmiş olduğu seviye. Görüldüğü üzere insanlardaki bu ahlâki yozlaşma, siyasîlerin başkaları tarafından kontrol altına alınabilmesine de imkân sağlıyor. Bu yozlaşmaya karşı Fransa’daki tüm politik sınıfların dayanışma içerisinde mücadele etmesi gerekiyor. Çünkü bu tüm Fransız halkını alâkadar ediyor. Aksi takdirde ülke bilinmeyen eller tarafından yönlendirilmeye devam edecektir. 


Baran Dergisi 684.Sayı