Selâm ile…

90 yıl önce kendi öz mayasından koparılmış, bu koparılma neticesinde ahlâkî, kültürel, dinî, ruhî ve daha birçok sahada çöküntüye uğramış bir millet… Bir asıra yaklaşan bu süreç boyunca kurtuluşu arayan; fakat bu kurtuluşun nasıl olacağının farkına varamayan bu millet; vehmettirdikleri dolayısıyla R. Tayyip Erdoğan'a ve onun partisi olan AKP'ye tutunma ihtiyacı hissetti…

AKP 9,5 senedir iktidarda… İslâmî hassasiyet sahibi oldukları düşüncesiyle halk AKP'ye üç seçimdir iktidar olmayı bahşediyor. Hemen hemen 10 yıl… Bu süre hem iktidar, hem de muktedir olmak için yeterli… Gelgelelim Türkiye'de bu süre zarfı içerisinde değişen hiçbir şey olmadı. İnsanlar düzenin paslı dişlileri arasında öğütülmeye devam ediyor.

Kimi 2 yaşındaki çocuğunu döverek öldürür…

Kimi karısını, kimi kocasını muhtelif 70-80 yerinden bıçaklar…

İşi gücü okumaktan ibaret olan öğrenciler, etek boylarıyla, makyajlarıyla, asla sahib olamayacakları otomobillerle, türlü uyuşturucu ve fuhuş ile kafaları dumanlanmış vaziyette meşgul olduklarından, girdikleri sınavlardan "sıfır" çeker…

14 yaşındaki kıza 100 kişi tecavüz eder, tecavüzcüler beraat eder…

Emniyeti sağlamakla vazifeli Emniyet Müdürü; emniyetini sağlamakla vazifeli oldukları umuma açık mekânların, alenî şekilde umumhaneye dönüşmesinden ve yasaların kerhanedekileri muhafaza etmesinden isyan eder…

Adaleti sağlamakla vazifeli kimi hâkimi, emirle hüküm verir…

Bu ülkenin siyasetçisi de çıkar, Ortadoğu'ya yeni nizâm kurmaya kalkar ve kendisine bu nizamda liderlik pay biçer.

Bu, meseleler meselesinin, insanca yaşanmaya değer Anadolu bahsinin duble yollarla, köprüler ve tren rayları yapmaktan ibaret bir şekilde, müşahhas planda çözülemeyeceği ve Batı emperyalizminin, Anadolu'nun ciğerlerinden bu gibi yöntemlerle sökülüp atılamayacağı aşikârdır.

9,5 yıldır Anadolu'da müsbet mânâda dinî, ruhî, içtimaî, ahlâkî ve kültürel mânâda değişen hiçbir şey yok, Sayın Başbakan. Gidiş çukurdan kubura istikametinden şaşmamış vaziyette sürüyor.

Anadolu, İBDA Mimarının elinde BD-İBDA fikriyatının mayasıyla, yeniden, Türk'ü Türk, Kürd'ü Kürt yapan, öz mayasıyla, yani İslâm mayasıyla mayalanmadıkça, her yeni gün bu haberlerin daha bir dehşetlisini müşahede etmeye devam edeceğiz.

Asla unutulmamalı ve bu şuur muhafaza edilmeli ki; İSTİKBÂL İSLÂMIN'dır, kâfirler istemese bile!..

Kapağımızda bu mevzuu işlerken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a sesleniyor ve "Sayın Başbakan 9.5 Yıldır Değişen Hiçbir Şey Yok" diyoruz.

***

Faruk Hanedar, Ortadoğu’da yaşanan bir takım hadiseleri ele aldığı yazısında “İsrail, İran’ı Vurabilir mi?” diyor.

Adalet Eski Bakanı Av. İsmail Müftüoğlu, Türk Dış Politikasını eleştiriyor ve bizleri uyarıyor “Gözümüzü Dört Açmalıyız”.

Av. Ali Rıza Yaman “Mirzabeyoğlu Davası”nı ele alan yazılarına devam ediyor. Yazısının başlığı “Mirzabeyoğlu Davası ve Modern Mânâlı Hukuk”.

Bildiğiniz üzere Diyarbakır’da kutlu doğum haftası sebebiyle bir milyon civarında Müslümanın katılıyla bir program düzenlendi. Ömer Faruk Sorgun bu program ve “Kutlu Doğum Haftası Vesilesiyle” bir yazı kaleme alıyor.

Carlos (Salim Muhammed) bu hafta “Britanya’daki Gençlik Günlerim Vesilesiyle” başlığı altında yer alan konuşmasında Britanya’yı ele alıyor.

Bu hafta ortasayfamızda Yenişafak Gazetesi Yazarı Yaşar Süngü ile özelde 28 Şubat dönemi olmak üzere, iktisat mevzuunda gerçekleştirmiş olduğumuz söyleşiyi yayımlıyoruz. Yaşar Süngü, “kriz Türkiye’ye yansır mı?” sorusunun abes olduğunu, çünkü Türkiye’nin zaten krizde olduğunu belirtiyor.

Yine ortasayfamızda haber5’in gönüldaşımız Halil Kantarcı ile yapmış olduğu söyleşiyi önemine binâen sizler için iktibas ediyoruz.

Sezâi Kırlangıç’ın bu haftaki yazısının başlığı “CIA Şefi Graham Fuller Özelinde; Türkiye Ajan Kaynıyor, Alem Seyrediyor”...

Kumandan Salih Mirzabeyoğlu’nun dergimizde tefrika edilen eseri “Ölüm Odası B-Yedi” 103. bölümü ve “Sayılar (Kemmiyetin Keyfiyeti Anışı)” altbaşlığı ile devam ediyor.

Gülçin Şenel, bu haftaki yazısında “Özgür Tiyatro Kavgası”nı ele alıyor.

Yunus Vanlıoğlu, İslâm Tarihinden “Hz. Osman”ı anlatmaya kaldığı yerden devam ediyor.

A. Tevfik Dayan, Muhsin Yazıcıoğlu’nun vefatına sebep olan helikopter kazasını farklı açılardan ele almaya “Oyu Az Olan Partinin Etkisi Büyük Başkanı” yazı dizisinin IV. bölümünde devam ediyor.

Dergimizde ayrıca sizler için derlemiş olduğumuz diğer muhtevayı da bulabileceksiniz.

İntikam hissiniz dâim olsun...