Geçtiğimiz haftalarda Fatih Turplu’nun 28 Şubat sürecinde YAŞ Kararı ile ordudan atılan bir asker olan Mustafa Hacımustafaoğulları’yla yapmış olduğu söyleşi sebebiyle dergimize soruşturma açılmasını kapağımıza taşımıştık. Bu soruşturmanın açılması için Adalet Bakanlığı’nın izni gerektiğini de belirtmiştik.

Adalet Bakanlığı, 28 Şubatçıların aşağılandığı bu mülâkattan dolayı dergimize soruşturma açma iznini onayladı. Hatta bizzat Adalet Bakanı Sadullah Ergin imzası ile buna izin verildi. Bu hafta kapağımıza bu meseleyi taşıyoruz ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in ıslak imzasının da bulunduğu izin belgesini sizlerle paylaşıyoruz.

Bu belgede geçen Selim Albayrak ismi görevli kurumun memuru tarafından yanlış yazılmıştır. Adalet Bakanı Sadullah Ergin tarafından soruşturma izni verilen söyleşi 28 Şubat döneminde YAŞ Kararı ile ordudan atılan Mustafa Hacımustafaoğulları ile yapılmıştır! Soruşturma izninde geçen Selim Albayrak isminin yanlış olduğu Fatih Turplu’nun verdiği ifadeden sonra anlaşılmıştır. Soruşturma izni sehven Selim Albayrak adına alındığı ve daha sonra da izin süresi geçtiği için savcılık sadece Fatih Turplu hakkında dava açmıştır. Selim Albayrak ve Mustafa Hacımustafaoğulları için takipsizlik kararı verilmiştir.

28 Şubat operasyonlarının yapıldığı ve 28 Şubat zihniyetiyle hesaplaşma nutuklarının atıldığı bugünlerde, bizzat bu operasyonların yapılmasına destek veren Adalet Bakanı’nın, 28 Şubat zihniyetine sahip olanların eleştirildiği ve aşağılandığı bir mülâkat sebebiyle dergimize soruşturma açılmasına izin vermesi ne yaman bir çelişkidir.  Yoksa “28 Şubatçılar Adalet Bakanlığı Tarafından Savunuluyor mu?”

Oysa ki, Tevbe Suresi 73. ayette diyor ki: “Ey nebî (peygamber)! Münafıklarla ve kâfirlerle cihad et (savaş). Ve onlara sert (katı) davran. Ve onların barınacağı yer cehennemdir ve gidilen yer (dönüş yeri), ne kötü.”

Bu mesele ile ilgili yazarımız Ömer Emre Akcebe’nin kaleme almış olduğu yazıyı dergimizde bulabileceksiniz.

***

Son günlerde gündemde olan bir diğer mesele ise Başbakan R. Tayyip Erdoğan’ın yapmış olduğu “kürtaj ve sezeryan” meselesi... Bilindiği üzere zina AKP döneminde suç olmaktan çıkarılmış, AKP buna karşı bir reaksiyon gösterememişti. Kürtaj meselesinin de temel sebebinin zina olduğunu biliyoruz. Burada da bir çelişki göze çarpıyor. Yanıbaşındaki bataklık kurutulmadan sinekleri öldürmekten bahsetmenin ne mânâsı var; zinanın serbest olmasına ses çıkaramıyorsun “kürtaj”a laf söylüyorsun! “Zina Serbest İken Kürtaj Nasıl Önlenir?”

***

Bu hafta cephe faaliyetleri açısından bereketli bir hafta geçirdik. İlk olarak perşembe günü “Yeni Devir Hukukçular Derneği”, Çağdaş Hukukçular Derneği ile birlikte Çağlayan Adliyesi’nde 28 Şubat ile alâkalı bir basın açıklaması düzenlendi. Ankara’da Tayyar Tercan 28 Şubat sebebiyle Sabih Kanadoğlu’nun da yargılanması için bir suç duyurusunda bulundu. Cumartesi günü Ayasofya Camii Önünde bir eylem düzenlendi ve eyleme “Salih Mirzabeyoğlu Davası Takipçileri” adı altında gönüldaşlar iştirak etti. “Fikre Özgürlük Platformu” CHP, ÖDP, SP ve HAS Parti İstanbul İl Başkanlıklarını ziyaret etti ve “Zulme Rıza Göstermeyenler” başlığı altında toplanan dosyayı ilettiler.

Gelecek haftaların daha bereketli geçmesi ümidiyle bu haberleri ortasayfamızdan sizlerle paylaşıyoruz.

***

Av. Halil Kılıç, “Fetih Ayında Yabancılara Toprak Satışı” başlıklı yazısında bizlere bir soru soruyor ve diyor ki: “Bir devri açıp kapatan, cihana hükmeden  ecdadımız yattıkları mezarlarından,  yaptıklarımıza bakarak " bize ne diyorlar" dersiniz?”

Av. İsmail Müftüoğlu (Adalet Eski Bakanı), “Korkunç Tablo” başlıklı yazısında AKP hükümetininin yapmış olduklarına baktığımızda karşı karşıya kaldığımız tabloyu gözler önüne seriyor.

Carlos (Salim Muhammed), “Suriye ve Yunanitan’ı Bekleyen... Kumandan Mirzabeyoğlu’nun Rolü...” başlıklı yazısında dünyada yaşanan hadiseler hakkında bir analiz yapıyor ve gelecek için şöyle diyor: “Hiç kuşkum yok ki, aralarında -ilk defa böyle söylüyorum!- "öncü devrimciler" olarak İBDA bağlısı gönüldaşların da olduğu, Kumandan Mirzabeyoğlu'nun idaresindeki Türk halkı, çok önemli bir rol oynayabilir, oynamalıdır, oynayacaktır!”

Sezâi Kırlangıç, “Türlü İşler Dönüyor Milletin Başında” başlıklı yazısında dikkat çeken bazı haberleri derleyip üzerine yorumlarını katıyor.

Yeni Akit Gazetesi, Yalçın Turgut ile bir söyleşi gerçekleştirdi. “Nasıl-Niçin Buutlarında Necip Fazıl Kısakürek-Salih Mirzabeyoğlu” başlıklı bu söyleşiyi önemine binâen iktibas ediyoruz.

Gülçin Şenel, yeni bir sayı ile okuyucuların dikkatine sunulan Akademya Dergisi’ni tanıtıcı mahiyette bir yazı kaleme alıyor: “Akademya Dergisi’nden Metafizik Dünya Savaşı-Mitoloji”...

Kumandan Salih Mirzabeyoğlu’nun dergimizde tefrika edilen yeni eseri “Ölüm Odası B-Yedi” 107. bölümü ve “Bintasya (Hüküm Mahalli)” altbaşlığı ile devam ediyor. Bir solukta okuyacağınızı düşünüyoruz.

Fahri Özcan, içinde bulunduğumuz üç ayların ilk ayı olan Recep Ayı’nın önemini anlatıyor: “Üç Rahmet Ayları İçinde Yapılacak İbadetler ve Perçinleşen Dostluklar”...

Yunus Vanlıoğlu’nun İslâm Büyüklerini ele almış olduğu yazıları devam ediyor: “Hz. Ali -II-”...

Yazarımız A. Tevfik Dayan, Muhsin Yazıcıoğlu Hadisesi -VIII-” başlıklı yazısında “İkinci Bir İhtimal Pensilvanya” diyor.