Selam ile...

Baran Dergisi’nin 291. sayısı ile yeniden birlikteyiz.

Türkiye AKP döneminde aktif bir dış politika izlemeye başlamıştı. Bilhassa Ahmet Davutoğlu’nun göreve gelmesinden sonra “sıfır sorun politikası” söylemiyle mesafe katedileceği düşünülüyordu. Davutoğlu Türkiye’nin “stratejik derinliği”ni kullanarak Türkiye’yi bu devrin parlayan yıldızı yapma idealine sahip olduğu söylemiyle göreve gelirken, geldiğimiz noktada Türkiye’nin Batı ve ABD güdümünde bir politikadan dışarı çıkmadığını ve millî bir politikaya sahip olmamasının verdiği zaafiyet ve acziyetle kendi çıkarına bir politika oluşturamadığını gözlemlemekteyiz.

Kapak mevzumuzu Fatih Turplu kaleme aldı. “Başlıca Züğürtlüğümüz: Milli Politika” başlıklı yazıda Türkiye’nin millî bir politikaya sahip olmadığından hiç bir meseleye kendi çıkarları doğrultusunda yaklaşayamayacağını belirtiyor.

Kâzım Albay, “İBDA: Yaşanmaya Değer Hayat” başlıklı yazısında Kumandan’ın muradı için daha gür sesle yürümemizi belirtirken “İBDA'nın muradı olan telkinci ve estetik bir dil kullanarak iş yapan nerede ise İBDA oradadır ve bayrağı daha yükseğe taşımanın tasasını çekmek İBDA cephelerinin vasfıdır” diyor.

Adalet Eski Bakanı, Avukat İsmail Müftüoğlu, “İsteyen İstediği Gibi Konuşuyor” başlıklı güzel bir yazı kaleme aldı. Yazısında Türkiye’nin dış politikadaki hezeyanını Türkiye’nin ABD’li dostlarının (!) ağzından aktarmış olduğu sözlerle ortaya koyuyor.

Carlos (Salim Muhammed), bu hafta “Suriye’de Yaşananlar”ı ele aldığı yazısında “Kanaatim o ki, Halep ve Suriye, tarihini lekelemek isteyen ve orada yaşayan farklı grub ve kavimlerin haklarına saygı göstermeyen bu katiller ve hırsızlardan temizlenecek, bazı mümtaz temsilcileriyle benim de tanıştığım Suriye muhalefetinin en dürüst ve en iyi şahsiyetlerinin de rol oynayacağı bir değişim gerçekleşecektir” diyor.

Daha önce dergimizin 20 Ocak 2011 tarihli 210. Sayısının 8. Sayfasında Kâzım Albay imzası ile yayımlanan “Tarikat-Cemaat ve Mehdilik Mevzuları Üzerine” başlıklı yazıyı önemine binaen tekrar sizlerle paylaşıyoruz. Dikkatle okunması gerektiğini işaretliyoruz.

Geçtiğimiz haftalarda vefat eden Ahmet Hamdi Ustaosmanoğlu ile alakalı www.furkandergisi.com adresinde yayınlanan “İmam-ı Azam’ı Ziyarete Gider Gibi” başlıklı yazıyı sizler için iktibas ediyoruz.

Kumandan Salih Mirzabeyoğlu’nun bir bölümü kitaplaştırılan yeni eseri “Ölüm Odası B-Yedi” 117. bölümüyle dergimizde tefrika edilmeye “GÖZ KAPAĞI (İLM-İ LEDÜN)” alt başlığı ile devam ediyor.

Almanya’da bulunan yazarımız Fahri Özcan, “Almanya’nın Adil Düzeninde Gurbetçi Ramazanları” yazısında Alman Devleti’nin sergilediği işsize, yoksula, muhtaçlara yaklaşımı hep  şeffaf  ve himayekâr tavırdan bahsediyor ve Türkiye’nin böyle olmadığından bahsediyor.

Gülçin Şenel’in bu haftaki yazısının başlığı “Nevzat Tarhan Telegram’ın Neresinde?”

Ayrıca dergimizde sizler için derleyip yorumladığımız bir çok haberi de bulabileceksiniz.

Gelecek hafta görüşmek üzere... Selâm ile...