Selâm ile...

Baran Dergisi’nin 295. sayısı ile karşınızdayız.

Kumandan Salih Mirzabeyoğlu’nun babası Şerif Muammer Erdiş rahmet-i rahmana kavuştu. Merhuma Allah’tan rahmet dilerken yakınlarına sabr-ı cemil niyaz ediyoruz. Şerif Muammer Erdiş Bey’in cenazesinden haberleri ve taziyeleri dergimizde bulabileceksiniz.

12 Mart ve 28 Şubat dönemi MGK Kararları “Darbeleri Araştırma Komisyonu”na gönderildi. Böylece bir asırlık Cumhuriyet tarihinde ilk kez MGK Kararları denetlenmiş olacak. Bu memleket içerisindeki, siyasî atmosfere müdahâle eden, Anadolu insanını sömüren, içten kemirici ve kan emicilerin ortaya çıkarılması adına güzel bir adımdır. Komisyon, MGK kararlarından yola çıkarak milletin kanını emen üçbin ailenin Anadolu insanından neler çaldığı ortaya çıkarılabilir. Biz de bu mevzuyu kapağımıza taşıyoruz ve “MGK Kararları Elinde! Laik-Batıcı Üçbin Ailenin Çaldıklarını Açıkla!” diyoruz. Kapak mevzuumuzu Ömer Emre Akcebe kaleme alıyor ve yazısında içinde bulunduğumuz günlerin önemine vurgu yaparak “Bu komisyonun, elindeki yetkilere nisbetle ortaya koyacağı çalışmanın sonuçlarının, mevcud siyasî iradenin Müslüman Anadolu İnsanı'na olan samimiyetini ve kendi siyasî istikbâlini tayin edici bir noktada olduğu muhakkak” diyor.

Sezâi Kırlangıç, “Üçbin Ailenin Boğaz Saltanatı” başlıklı yazısında İstanbul’da ve tüm memlekette bir sömürge aşireti oluşturmuş Laik-Batıcı Üçbin ailenin malvarlıklarından bahsediyor.

Faruk Hanedar, 11 Eylül’ün sene-i devriyesi vesilesiyle kaleme aldığı yazısında 11 Eylül saldırılarının ABD’ye verdiği zararlardan bahsediyor ve “11 Eylül; Sonun Başlangıcı” diyor.

Carlos (Salim Muhammed), bu hafta Suriye meselesini enine boyuna analiz ederken, “Suriye Rejiminin Niteliği Değil; Asıl Mesele Bölgedeki İslâm Düşmanlarının Varlığıdır” diyor.

Kumandan Salih Mirzabeyoğlu’nun birinci cildi “Ölüm Odası B-Yedi -Giriş-” başlığı altında çıkan ve dergimizde tefrika edilmeye devam eden yeni eseri “Ölüm Odası B-Yedi” 121. bölümü ve “ÂYÎNE (ÂSAYİŞ-İ ÂBA)” alt başlığı ile devam ediyor. Yine alaka ile okuyacağınızı düşünüyoruz.

Fahri Özcan, “Mirza Gulam Ahmet Kadıyânî, Bizimkilere Benzemiyor mu Yani?” başlıklı yazısında “İngilizlerin, Hindistan Müslümanlarını dinlerinden çıkarmak özellikle cihad ruhundan uzaklaştırarak, emperyalizme karşı dirençlerini kırmak için destekledikleri ve daha sonra kendisinin peygamber olduğunu iddia eden sapık KADIYANİLİK hareketinin kurucusu Mirza Gulam Ahmed Kadıyânî”den bahsediyor.

Yazarımız Şükrü Sak’ın 1 Eylül 2012 tarihinde Tutuklu Gazete’de yayımlanan “Hukuka Misal” başlıklı yazısını sizlerle paylaşıyoruz.

Gülçin Şenel, Jared Diamond'un "Tüfek, Mikrop ve Çelik" isimli kitabını mevzu ediniyor.

Dergimizde ayrıca sizler için derlediğimiz ve yorumladığımız haberleri de bulabileceksiniz.

İntikam hissiniz dâim olsun!..