Selâm ve Duâ ile,

Türkiye’de siyâsîler, sermaye, medya ve akademisyenler sürekli olarak bir değişim ve dönüşümden bahsediyorlar. Kanunî devrinde aşk ve vecd devremizin kapanmasından beri sürekli olarak dibe doğru gidişimiz ise bir türlü doğru şekilde teşhis edilemiyor ve teşhis gerçekleşmeyince de dolayısıyla tedavî de söz konusu olmuyor. Konan yanlış teşhislere uygulanan tedavilerse hastalığı azdırmaktan başka bir işe yaramıyor.

Yanlış teşhisten kastımıza gelecek olursak, Kanunî devrinden başlayarak Milletimiz İslâm’dan uzaklaştıkça dibe yaklaştı ve dibe yaklaştıkça İslâm’dan uzaklaştı. Bazı akl-ı evvellerse bu durumun müsebbi olarak Müslümanların dinlerinden uzaklaşmalarını değil de İslâm’ı göstermekten hayâ etmediler. 

Batı’nın kilisenin hegemonyasına karşı başlattığı reform hareketlerini taklid ederek kurtuluşa ereceğini sananlarca Tanzimat fermanından başlayarak tüm zaman ve mekâna şamil olan İslâm dinini milletimizden uzaklaştırarak kurtuluşa erişileceği sanıldı. Hâlbuki Batı’nın Hıristiyanlıktan uzaklaştıkça gelişiyor olmasının aksine Müslümanların İslâm’dan uzaklaştıkça gerilediği teşhisini bir türlü koyup gerekli müdahaleyi yapamadılar. 
Hâl böyle olunca sathî mânâda müthiş bir taklitçilik başladı. Taklitçiliğe yanaşmayanları taklid edilen Batı hukukuyla tasfiye eden bir taklitçilik…
Bugün Türkiye’de propagandası yapılan gelişmişliğin aksine Tanzimat Fermanı zamanından bir adım öteye gidilememiş olduğunu maalesef müşahede ediyoruz. O günlerde Tanzimatlarla, Islahatlarla Batı taklitçiliğinde aranan gelişmişlik bugün de ayniyle Avrupa Birliği Uyum Yasalarında aranmaya devam edilmektedir. 

Bu konuyla alâkalı kapak yazımız olan “Quo Vadis” başlıklı yazıyı Ömer Emre Akcebe kaleme aldı…

Yakup Köse ve otuz iki kişiye açılacak olan yargı kararları hakkında yapılan haberler ve Salih Mirzabeyoğlu ve Yakup Köse için yapılan eylemleri de dergimizde bulabilirsiniz. 

Sezai Dilbilen, “Dershane Meselesi Yeni Bir ‘Gezi’ Operasyonu mu?” yazısıyla Dershane meselesi etrafında Türkiye gündemini ele aldı bu hafta…

Yazarımız Sâlim Muhammed (Çakal Carlos), “Suriye’deki Cihadçılar Meselesi” yazısıyla Suriye gündemini ele alıyor.

Sosyolog-yazar Süheyb Öğüt hocanın Yeni Şafak gazetesinde yayımlanan  “Kapat O Kapıyı Yakup K.!”  başlıklı yazısını, bu hafta sizler için iktibas ettik. Süheyl hoca yazısında, Yakup Köse ve yargıyı anlatıyor. 

Kumandan Salih Mirzabeyoğlu’nun kaleme aldığı ve dergimizde tefrika edilen Ölüm Odası B-Yedi, bu hafta “Kürsü’den Gelen Yazı” ad başlığıyla her zamanki sayfasında.  

Her hafta olduğu gibi bu hafta da derlediğimiz “Hasta Adam Batı” başlıklı haberlerimizi bu sayıda da bulacaksınız. 
Gülçin Şenel ise bu hafta “George Orwell: Neden Yazıyorum?” yazısıyla sizlerle…

Bu haftaki muhtevamız bu şekilde, gelecek hafta görüşmek dileğiyle…

Allah’a emanet olun…