Yeni bir sayımızda daha sizlerle birlikteyiz. Bilindiği üzere Recep Tayyip Erdoğan'ın halk tarafından Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından Başbakanlık koltuğunu kime bırakacağı tartışma konusuydu. Bu hususta bizim aklımızdan iki isim geçiyordu, birincisi Sayın Ahmet Davutoğlu, ikincisi ise Sayın Hakan Fidan'dı. Hakan Fidan’ın milletvekili olmaması sebebiyle Başbakan olarak ata- namayacağından AK Parti Genel Başkanlığı ve Başbakanlık için Ahmet Davutoğlu isminde karar kılınıldı. Davutoğlu'nun Başbakan olarak seçilmesinin isabetli bir seçim olduğu hususunda bütün akl-ı selim sahiplerinin aynı fikirde olması da ayrı- ca memleketin efkâr-i umumiyesi adına sevindirici bir durum. Sayın Ahmet Davutoğlu'na yeni görevinde başarılar diliyor ve Cenab-ı Hak'tan hayırlara vesile olmasını niyâz ediyoruz...
Elbette bir makama ulaşmak veya o makama sahip olmak değil, o makamın hakkını verebilmek önemlidir. Türkiye gibi tarihi misyonunu belirlemeye çalışan devletlerin diğer devletlere nazaran daha köklü sorunları vardır. Hele ki bizim gibi üzerinde 80 yıllık bir laik-kemalist rejimin kalıntıları hâlen varsa... Başbakanlığa kendi isiminin açıklanmasının ardından yaptığı ilk açıklamada Davutoğlu'nun altını çizdiği "restorasyon" kelime- sini önemsiyoruz! Bu sebeple kapağımıza bu mev- zuyu taşıyarak "Yeni Dönemin İki Anahtar Kelimesi; İBDA ve İnşa" manşetini kullandık. Kapak yazımızı Ömer Emre Akcebe kaleme aldı. Yazarımız Davutoğlu'nu bekleyen temel problemleri, bu problemlere mukâbil bizim tekliflerimizi ve temennilerimizi yazısı içinde değerlendirdi. Yazısında Irak, Suriye ve Filistin başta olmak üzere, dış politikaya dâir, Büyük Doğu İBDA Fikriyatı'ndan mülhem görüşlerini; iç politikaya dâir ise, eğitim, hukuk, İncirlik Üssü, Ayasofya ve 2015 Seçimleri ekseninde tekliflerini dile getirdi...
Geçtiğimiz hafta, Dünya Müslüman Alimler Birliği İstanbul Cevahir Otel'de 3 gün süren, basına ve kamuoyuna kapalı bir toplantı gerçekleştirdi. Yusuf El Karadavi'nin yeniden başkan seçildiği toplantıya biz de katıldık ve orada yurtdışından bazı kıymetli hocalar ile görüştük.
Bu haftaki muhtevamıza geçecek olursak:
Taha İnci ve Gürsel Tanrıverdi, Akşam Gazetesi Yazarı Sayın Emin Pazarcı ile iç politika ve kültür- sanat mevzuları etrafında bir söyleşi gerçekleştirdi.
Yazarımız Salim Muhammed (Çakal) Carlos'un bu haftaki yazısının başlığı "Para Spekülasyonu Sistemini Tanımamalıyız!"
Mütefekkir Kumandan Salih Mirzabeyoğlu'nun kaleme aldığı ve her hafta dergimizde tefrika edilen Ölüm Odası B/YEDİ'nin bu haftaki alt başlığı "MÜJDE İÇİNDE MÜJDE"...
Yazarlarımızdan Sezaî Dilbilen "Yüzyılın Diyalektiği; Kendinden Zuhur Diyalektiği" başlıklı bir yazı kaleme aldı, dergimizde bulabileceksiniz.
Geçtiğimiz aylarda Bolu F-Tipi Cezaevi'nden tahliye olan gönüldaşımız Yahya Yıldırım'ın "Mektup" isimli hikâyesine bu sayımızda yer veriyoruz.
Gülçin Şenel'in ise bu haftaki yazısının başlığı "'Eski Edebiyat'ın Son Şairi: Muallim Naci"...
Haberlerimiz, haber-yorumlarımız ve diğer içeriğimiz ile birlikte bu haftanın muhtevası böyle...Gelecek sayımızda görüşmek dileğiyle, Allah'a emanet olun.
