Selâm ile...
İslâm İşbirliği Teşkilâtı Zirvesi bu hafta İstanbul’da toplanacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ev sahipliği yapacağı zirveye 56 devletten üst düzey yetkililer iştirak edecek. Zirvenin en önemli gündem maddesi ise geçtiğimiz haftalarda Türkiye ve Suudi Arabistan öncülüğünde ilk tatbikatını gerçekleştiren İslâm Ordusu’nun başta Suriye olmak üzere bölge meselelerini çözmedeki rolü…
Avrupa Birliği’ndeki uyumsuzluklar, kendi içlerindeki didişmeler, ABD’de baş gösteren 2008 ekonomik krizinin atlatılmış gözükmesine rağmen alttan alta tekrar belirmesi, Panama belgeleriyle beraber ortaya çıkan ve gerisi gelecek gibi duran global sermayeye yönelik saldırı gibi faktörler “Amerikan ekonomikdüzeni”nde tedirginliğe yol açıyor.Bu tedirginliği,Batı “norm”larına göre bütün geri kalmışlığına rağmenİslâm coğrafyasınıntaşıdığı büyük potansiyel ve yeni bir nizam arayışlarına doğru kıvrılmasıyla birlikte düşünürsek, gerçekleştirilecek bu zirve ve Türkiye’nin dönem başkanlığında ilerleyecek süreç birçok fırsatı beraberinde getirmeye aday…
Elbette İslâm coğrafyasındaki ülkelerin kendi içlerindeki birlik sorunları,toptan bir birliğin tesisine mani; bir yandan kendi içlerindeki problemleri hallederken diğer yandan dışta birlik arayışına vesile olan bu türlü organizasyonlar iyi niyet ve temennilerden öte gerçekçi ve sağlam adımlar atılmasını gerektiriyor. Unutulmamalıdır ki Müslümanların dünyada gördüğü zulmün en mühim sebebi Müslümanların kendi arasında fikrî ve siyasî bir birliğe erememesidir. Ortak bir ordu teşekkül ederek güvenlik merkezli bütünleşme adımları atan İslâm ülkeleri, bu müsbet adımlarını bir merhale daha ilerleterek iktisadî, siyasî ve içtimaî bütünleşmeye doğru çevirmelidir. Aralarındaki tüm kavgaları bir kenara bırakarak bütünleşme yoluna giren; fakat yine o kavgalardan dolayı bir türlü birliğini tesis edemeyen Avrupa’nın aksine Müslümanların yek vücud olmasının önünde büyük bir engel yoktur. Bu meyanda İslâm âlemindeki Müslümanların his ve fikir olarak gözünü diktiği ve ondan işaret beklediği Türkiye ile iktisadî açıdan refah seviyesi yüksek Arabistan’ın bütünleşme fikrine dâir tutumları diğer ülkelere nazaran daha ehemmiyetli... Her ne olursa olsun Batı tandanslı fikirlerin daha az kabul göreceği ve İslâm dünyasının problemlerinin tartışılacağı bu zirve “Birlik Şuuruna Doğru” atılmış mühim bir adım olacaktır. Böyle bir birliğin tesisi adına atılan her adım global çapta güç dengelerini değiştirecek ve hâkimiyete doğru ilerleyen yolda birer durak olacaktır.
Bu meseleyi kapağımıza taşıdık ve “Birlik Şuuruna Doğru... İslâm İşbirliği Teşkilâtı Zirvesi İstanbul’da Toplanıyor” manşetini attık. Kapak mevzumuzu Ömer Emre Akcebe “Panama Belgeleri Vesilesiyle İslâm İşbirliği Teşkilâtı” başlıklı yazısında işledi.
Çakal Carlos (Salim Muhammed) de bu haftaki yazısında “Panama Belgeleri Skandalı”nıanlatıyor.
Sezâi Kırlangıç, “Faşizm Çıkmazında Emperyalist Sol” başlıklı yazısında solun Türkiye’de içine düştüğü çıkmazdan bahsediyor.
28 Şubat’ı ve toplumda yaşanan sosyolojik dönüşümü Baran okurları için Sosyolog Erol Erdoğan ile konuştuk. Erdoğan, “Müslümanlar Sosyolojik Olarak İslâm Birliği’ne Hazır” diyor.
Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’nun kâinat planını farklı bir üslubla ele aldığı Ölüm Odası B-Yedi’nin bu hafta yayınlanan 308. bölümünün alt başlığı “Kurtarıcı-Re”...
Abdullah Kiracı, vakıf müessesesi üzerine yaptığı araştırmasında “İrade Beyanını Tamamlayıcı Şartlar”ı işlemeye devam ediyor.
Gülçin Şenel’in bu haftaki yazısının başlığı “Nokta, Hat, Resim”...
Dergimizde ayrıca sizler için derleyip yorumladığımız haberleri de bulabileceksiniz.
Gelecek sayımızda görüşmek üzere...
Allah’a emanet olun...