Şımarıklık ve rant paylaşımı hızlı bir çöküşü(madden ve manen) beraberinde getiriyor. Gülen Cemaati etrafında biriken topluluk bir partinin etrafında biriken, işlerini yürütmek, gelirini artırmak, makam sahibi olmak, iş bulmak hatta evlenmek isteyen toplulukları andırıyor. Hani bir “derby maç” olur; yüzbinler yığılır, öncesi ve sonrasında “maç kardeşliği” ayağı bir dayanışma sergilenir maç biter, bir müddet sonra kulüp üyeleri, yöneticileri, rantçıları, yiyicileri hariç hiç kimse yok. Şimdilerde meydan boş “otorite”den aldıkları cesaretle biraz hava atsalar da “otorite” bunlardan yeni şeyler istedikçe Çanlar çalmaya başlıyor. Ve bu “Otorite’nin isteği üzere basıyor kalayı AKP’ye ve onun üzerinden Müslümanlara. Ve bir yandan AKP’nin içini boşaltırken bir yandan da istismar ediyor. Bazen de bir dönem İşçi Parti’sinin öncü liderlerinden olan Doğu Perinçek’in yoldaşı Şahin Alpay ağzıyla. Malâm Şahin Alpay, Zaman’ın “abi” yazarlarından. Ne feyiz alıyorlardır şimdi Zaman’cılar bu “abi”lerinden? Ekrem Dumanlı ve Hüseyin Gülerce’den hızını alamayıp daha bir üste sıçramaya çalışıyor çekirge; Ne var ki, geçen Haziran'da yapılan son genel seçimlerden, “Ustalık” dönemine girdiğinin ilanından sonra AKP iktidarı adım adım tanınmaz bir kimliğe büründü.” Diyor Erdoğan için. Ertesi günlerde de bir başka şey yumurtluyor Perinçek devşirmesi bu zat “Günah, suç olamaz” detayını 09.09.2012 tarihli Zaman gazetesinden takip edebilirsiniz. Küfür dolu bu söz aşkla(!) hizmet(!) amacıyla abone olunan saman parçasında yazıyor. Ve Başbakanı aynı tarihli yazısında “Dindar nesiller yetiştireceğiz beyanı; yeni eğitim kanunu ile imam-hatip okullarının orta kısımlarının yeniden açılması; ilk ve ortaöğretimde müfredata eklene seçmeli ders(Peygamberin hayatı); kürtajın yasaklanmasına yönelik yasa hazırlıkları; Çamlıca’ya görkemli cami inşası” vs ile “dini siyasete alet etmekle” suçluyor. Sanırsınız Zaman’da değil de Aydınlık’ta yada Cumhuriyet’te yazıyor. Hele bir de “Peygamberimizin”ifadesi yerine “Peygamberin Hayatı” deyişi var ki tam bir aşağılık dil.

Gülen Taifesinde bugünlerde oldukça yüksek bir endişe ve heyecan var; bütün işlerini sinsice ve başkalarının üstüne yıkarak çözmeye alışmış “bir kısım” zat, saltanatları elden gidiyor diye oldukça ürkekler. Gülerce bunlardan biri “İlk AKP tabanında bir endişe gördüm” derken aslında kendi camiasında ve çevresinde şahit olduğu endişeyi dile getiriyor. Yine “Çaktırmadan Koalisyon, Gülerce”, “Ustanın çıraklık dönemi, İktidar alanı balçıklaşınca, E.Maçupyan”, “Ak Parti-CHP Kürt meselesini çözebilir mi” yazılarıyla ve bir çok haberi ile AKP’yi topa tutuyor. Hatta Gülen Cemaatinin güdümünde olduğu artık herkesin malumu olan Taraf ve Bugün gazeteleri ise tam ateş püskürüyor. Taraf o kadar ileri gidiyor ki önceki haftalarda manşetine “Tayyip Erdoğan Halkını Bombaladı” diyerek Erdoğan’ı gündemdeki Suriye ve Esed’le benzeştiriyor. Yine aynı gazeteden Emre Uslu ve Baransu gibi yeni yetme “DERİN”ler, kendilerini dev aynasında görüp aslan kesiliyor “iktidar” karşısında. Bugünden ise Nuh Gönültaş vd. Uzatmayalım Gülen Cemaati kendi ayağına kendi kurşun sıkıyor, köküne kadar siyasete ve ekonomik ranta batmış bu camia her an “KRAL ÇIPLAK” vurgusu ve gerçeği ile baş başa kalabilir. Demedi deme Gülerce! Son bir Not; Fetullah Gülen Türkiye’ye dönecekmiş, Maltepe’de yatacağı yer hazırlanıyormuş. Ne diyelim! Takdir Allah’ın. Demedi deme Şakird!