Önsöz

Selam ve Dua ile...

Mübarek Anadolu toprağında alınacak bir hak ve sorulacak bir soru varsa, bu, ancak ve ancak Müslüman Anadolu insanınındır.

"Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir" düsturunu taşıyan bir meclis, yapacağı yeni anayasa için ancak bir papaza danışabilir, fikrini alabilirdi. Kemalistten papazına, papazından yahudi iş adamlarına, çeşitli ne idüğü belirsiz vakıflara kadar her kim varsa anayasa için danışılır, fikri alınır, istişare yapılırken, Müslüman Anadolu insanının gerçek liderlerine, kahramanlarına, fikir adamlarına niçin danışılmaz, niçin istişare edilmez?

Oysa meclisinin duvarında "hakimiyet hakkındır" levhası bulunan Başyücelik Devleti’nde bir papazın yeri bellidir.

Ortodokslardan Katoliklere, Alevilerden Keldanilere kadar herkese hak dağıtan T.C., iş Müslüman Anadolu insanına gelince burun kıvırmaya, yan çizmeye başlıyor.

*

28 Şubat aynen devam ediyor. 1999 senesinin mânâsı anlaşılmadan 28 Şubat anlaşılamayacağı gibi; 1999'dan bahsetmeden 28 Şubat'tan da bahsedilemez.

Müslüman Anadolu insanının İslam'a yönelişine, İslama, kendi ruh köküne tevekkül etmesine tahammül edemeyen Kemalistlerin, 1991'den bu yana sistemli bir şekilde İslam'a karşı giriştikleri hamlelerin zirve noktası 28 Şubat'tır. 28 Şubat'ta, Anadolu'nun ruh kökenlerinden koparılması adına her türlü enstrümanı kullanan zihniyet 1999'da Kumandan Salih Mirzabeyoğlu'nun "ümmetin kurtuluş yılı" hamlesi ile büyük bir darbe alarak bozguna uğradı.

Batı’nın Türkiye'deki işbirlikçileri vesilesiyle kurduğu tuzakların hepsi bir anda bozuluverdi. Ardından strateji değiştiren Batı, İslam ile, kuduz kafirlik yoluyla başa çıkamayacağını anladı ve "Müslüman" görünümlü "Truva Atlarıyla" planlarını tekrar uygulamaya koydu. 28 Şubat budur, böyle anlaşılmalıdır!..

Ortada bir kin ve alınacak bir öc varsa, bu, teslim olanların değil, 28 Şubatçılar karşısında "karşınızda leşler var, dik durun" ihtarınca davrananlarındır.

*

Afganistan’daki NATO üssünde katil ABD askerlerinin Kur’an-ı Kerim yakma görüntülerinin videoları ortaya çıkar çıkmaz, Afganistan’dan başlamak üzere  Müslümanlar sokaklara döküldü. Olayın gerçekleştiği yer olan Afganistan’da çatışmalar yaşanırken, Pakistan’da da eylemler büyük kitleler tarafından gerçekleştirildi. Türkiye’de ise Diyarbakır ve İstanbul’da eylemler gerçekleştirildi.

Kur’an-ı Kerim Müslüman’ın haysiyeti, namusu, ırzıdır. Kur’an-ı Kerim’e hakaret eden köpekler mutlaka cezasını bulacaktır. Allah o cezayı verenlerden eylesin.

*

Bu hafta da dopdulu bir muhteva ile sizlerle beraberiz.

Kâzım Albay, bu haftaki yazısında “1999 İBDA Kıyamı Atlanarak 28 Şubatla Hesaplaşılmaz” diyor.

Carlos (Salim Muhammed), Suriye meselesini ele alıyor ve yazısının başlığı “Suriye’de Ölen Gazeteciler Hikâyesi”.

Salih Mirzabeyoğlu’nun Baran Dergisi’nde tefrika edilen eseri “Ölüm Odası B Yedi” 94. bölüm ve “Vefa-Vefat” altbaşlığı ile bu hafta dergimizde.

Ayrıca Selim Gürselgil “Altüst Oluşun Sebebleri - Tanıtıcı Vasıflar Emanuel Karasu”, Yunus Vanlıoğlu “Hz. Ebu Bekir -2-” ve Gülçin Şenel “Hollandalı Ressamlar, 28 Şubat ve Salih Mirzabeyoğlu” başlıklı yazılarını kalem aldılar.

Dergimiz muhtevasında bir çok haber de yerini almaktadır.

Allah’ın Selâmı Üzerinize Olsun...

İntikam Hissiniz Dâim Olsun...