Kendine “İslami Cemaat” süsü vermiş bir grup çetenin idare ettiği ve milyonlarca insanın emeğini “hizmet” anlayışı üzerinden sömüren ve bu sömürülerinin emek ve insan kaynağının merkezini teşkil eden “dershaneler”in kapatılması ile devrede dışı kalacağını düşünen “üç beş çapulcu” utanmazlıkta ve iftirada artık sınır tanımıyor. Şöyle ki;  Zaman gazetesi İstihbarat Şefi İbrahim Doğan, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada Gezi olayları sırasında Dolmabahçe'deki Bezmi Alem Valide Sultan Camii'nde bulunan bira kutularının sonradan koyulduğunu iddia etti.
Hatırlatalım, dershaneleri sadece gelir kaynağı ve rant meselesi üzerinden değerlendirmek yanlıştır. Bunların diğer bir önemi, Siyonistlerin ve Batılı Güçlerin bilhassa “İslami Yükselişi ve Müslümanların Devletleşme ideali yolunda İlerleyişini” kontrol altında tutmak için kurdukları istihbarat ağına sokulmuş olmalarıdır. Kitleleri büyük gösterilerden uzak tutma, İslam Devlet ideali peşinde koşanlardan uzak tutma, onları karalayarak kamuoyunun o yönde teveccühünü “sureti hak maskesi” üzerinden perdeleme, herhangi bir şekilde bu yönde temayülleri olanları fişleyip “hizmet” maskesi ile bilerek bilmeyerek “istihbarat”a verme vs.
Gezi Parkı protestolarının ilk günlerinde göstericiler tarafından revir olarak kullanılan ve daha sonra özellikle  kamera görüntüleri, fotoğraflar ve tanıkların beyanları ile 'içeride içki içildiği, köşe bucak yerlerde alenen öpüşüldüğü, ayaklarıyla camini kirletildiği’ apaçık iken Zaman İstihbarat Şefinin böyle bir açıklamaya girmesi, geçmiş dönemlerde Müslümanların gözaltına alındıkları, evlerini basılıp yaka paça işkencehanelere götürüldükleri zamanlarda attıkları manşetleri hatıra getirdi. Konforları bozulunca nasıl da şimdi bağırıp iftira atmaktan çekinmiyorlar. O tweet;
“Zaman gazetesi İstihbarat Şefi İbrahim Doğan, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada Gezi olayları sırasında Dolmabahçe'deki Bezmi Alem Valide Sultan Camii'nde bulunan bira kutularının sonradan koyulduğunu iddia etti. Doğan mesajında şu ifadeyi kullandı: "Evet, o bira kutularını sonradan biri koydu, müezzin de bunu teyit etti."