Gaziantep vakası… Hadise oldukça çirkin ve kabul edilemez.

Bir şey kendini dayatıyor, birileri karanlık mahzenlerde gizli saklı hesaplar yapıyor. Son bir ayda yüzlerce Kürd ve yüzlerce Türk öldü. Aslında bunların Kürd veya Türk olmasının ne önemi var; ölüm gelirken Kürd’e başka, Türk’e başka gelmiyor. Lâkin anlaşılmaz bir şey var; Bu Kürtler ve Türkler niçin ölüyor.  Muhakkak ki ölen ve öldürülenlerin karşılıklı olarak makul ve mantıklı! sebebleri vardır. Ama ben bir vatandaşım ve sormak makamındayım; Kürtlerin ve Türklerin meselesi nedir ki böyle birbirlerini kırıyorlar? Muhakkak kimin yahud kimlerin başlattığı tarihî bazı sıkıntılar mevcut. Ama mesele ilkel bir derebeylik kurmak mıdır, yahud mesele birilerine karşı yüzyıllık bir “iktidar gücümü kabul et” baskısı mıdır? Yüzyıllık tarihî tecrübe ve yine aynı yüzyıl içerisinde sürekli deşilen ve kanatılan yaranın kangrenleşmesi “bitmek tükenmek bilmeyen ölümler” için neden dikkat çekmiyor. İsrail, ABD, Rusya, Fransa ve İngiltere gibi ülkelerin bin yıllık, hatta on bin yıllık değişmeyen idealleri, çabaları ve şu an bile aynı arzu iştiyakla yürüttükleri savaşları, bölgede aslında istenmeyenlerin kimler olduğunu açık açık ilan etmiyor mu? Irak, Suriye, İran, Türkiye, Kürdistan bunların birbirini kırmasından kim menfeatlenir, kime faydası dokunur. Okyanus ötesinden gelip on yıldır Irakta savaş yürüten bir “devlet-ordu”nun Kürdün ve Türkün bölgede menfaatini düşüneceğine kim inanır. İnce politikaymış, büyük devletleri arkamıza almışız vs. Boş laflar, çünkü sonuç yok. Görünen tek şey var oda Kürt ve Türklerin kanı oluk oluk akıyor. Ve bu kan aksın diye tarafları kışkırtan, tetikleyen “iyi polis-kötü polis” rolündeki pislikler her zamanki gibi arzı endam ediyor. Hele Gaziantep haberi. O bebelerin kanında ABD büyükelçisinin de payı vardır, önceki günlerde ziyarete gelen Fransa ve ABD Dışişleri Bakanlarının da. Hepsinin ayrı ayrı payı vardır. Bu neden görülmek istenmiyor.

Türkiye; Irak, İran ve Suriye sınırı boyunca hem ABD ile savaşıyor, hem İsrail ile savaşıyor, hem Suriye ve İran ile… Savaşlar farklı adlar ve cebheler halinde, diller ise politik. Herkes saman altından su yürütüyor, kimi az kimi çok.  Fakat açık olan şu; ABD ve İsrail Anadolu’ya saldırıyor. Anadolu coğrafî bir ad olmanın dışında bir fikirdir ve bu yüzden Suriye Anadolu’dur, Kürdistan Anadolu’dur, Irak Anadolu’dur, Musul Kerkük Anadolu’dur. ABD ve İsrail yeni türemeleri ile (paralı askerler) Anadolu’ya saldırıyor. Hem fikren hem fiziken. İçte avladığı yazar çizer münevver takımından bir güruhla zihinleri iğfalle uğraşırken bir taraftan da bölgeyi harabeye, şehirleri kabirlere çeviriyor. Üç beş “koloni”den müteşekkil bir derebeylik kurma heveslisi Kürt veya Türkler artık şunu bilmeliler ki; Batı çökmek üzeredir ve Kürtlerin ve Türklerin birlikteliğinden binlerce “derebeyliğe” denk müthiş bir medeniyet kurma imkânı vardır. Ve tiren kaçmak üzeredir. Her iki kesimde, mevcut konjüktörü iyi okumalı ve içte ve dışta yanlarında ki hainleri temizlemeli ve belli bir ideolocya etrafında, herhangi bir kavim bağlayıcılığı olmadan zuhur etmenin yollarına bakmalıdırlar. Yoksa gelen ateş ikisini de silip süpürecektir. Endülüs’ün başına gelen Türk’ün de Kürd’ün de başına gelecektir.