Açık konuşalım. Her kesim kendi nefs muhasebesini yapsın. Gayemiz ne? Bir İslam Devleti ve İslam Hukukunun tatbik edildiği bir rejim mi? Daha öteye gidelim; Türk’ü Kürd’ü Arab’ı ile tüm sömürü unsurlarını içinden bir safra gibi söküp atmış tam bağımsız bir devlet mi? Yoksa Demokrasi melaneti ile sömürülmeye devam mı? Biraz daha öteye gidelim; gerçekten Müslümanca yaşamak istiyor muyuz? Yoksa bunun üzerine denemeler yazıp-okuyup-çizip-anlatıp fantezi mi yapıyoruz?

  Bir kez daha açık soralım; her yeri kerhanelerle dolu bu sistemden memnun musun değil misin? Memnun değilsen değiştirmek için ne yapıyorsun.  Üç yaşındaki çocuğa tecavüz edilirken keyif içerisinde kahkahalar atan bu sistem mensupları arasında kendi kızını, evladını, ananı, bacını Müslüman gibi namusuyla, iffetiyle yaşatabileceğine inanıyor musun? İnanmıyorsan ne yapıyorsun? İffetli ve tesettürlü kadınlar aşağılanır ve horlanırken sen niye köşe bucak sıvışacak delik arıyor ya da kendince iblisane bahaneler bulup milletin iffetinin çözülmesine sebep oluyorsun? Faiz ve rüşvet her yanı sarmışken, sen “bu işler rüşvetsiz, faizsiz, torpilsiz olmuyor” diyerek gizliden gizliye, ticareti ve memuriyeti rüşvet faiz ve tefecilik üzerine kurulu bu sisteme çıkarların gereği bir muhabbetin mi var. Yoksa ortaya yaptığın bir şey koy? Neyi koyabiliyorsun.

Batıl davası için can başla mücadele edenleri ekranlardan, basından, sağdan soldan görmekteyiz. Lakin Hak dava mensubu insanlarda bunu görememekteyiz.  Sebebi ise açık; Safların önüne geçmiş iblisler, ajanlar, şeytanın köleleştirdiği nefisler, makam ve şöhret yalaması içerisinde ruhunu ve kimliğini yitirmiş kişiler Müslümanların uyanmasına, Allah rızası için küfre isyanına müsaade etmiyorlar, önlerine geçip engel olmaya, korkutarak sindirmeye çalışıyorlar.

Bu sebeple, şu veya bu bahane ile hak ve hukuk mücadelesi yapan Müslümanların seslerini kısmak, olmuyorsa duyurmamak, o da olmuyorsa itibarsızlaştırmak için ezberden sallanan ve içleri dışları fesat dolu bir kesim tarafından dillendirilen; “aman oyuna gelmeyin, provokasyona gelmeyin, mü’min’e yakışmaz, bir masumu öldürmek, dinin drahşan çehresini kirletmek” gibi adi soydan beyanlar sahipleri ile birlikte tarihin çöplüğüne gömülmelidir. Milyonlarca Müslümanı öldüren katillere karşı Müslümanlar harekete geçince hemen “bir masumu öldürmek gibi”  tam da piçlere yaraşır bir ifade Müslümanların eli kolu bağlanmak kırılmak istenir. Oysa masum olan kimdi? Kundaktaki bebekler masum değil miydi? Tecavüze uğrayan kadınlar masum değil miydi? Hepsinden öte Âlemlere rahmet Efendimiz masum değil miydi? Onların öldürdüğü mücahide “terörist”, mücahidlerin öldürdüğü katillerin başı “masum” öyle mi? Bunu diyen hangi dindendir? Ve sakın ha, hiçbir şekilde Müslümanlarla yan yana olmamış, Müslüman mücahidlerin acısını paylaşmamış; aksine gazetesinde, dergisinde onları sürekli aşağılamış bu kesimin “provokasyona gelmeyin, oyuna gelmeyin” türü çağrılarına aldanmayın. Ve hatta önce onların üstüne gidin. Yavuz misali, önce arkadan vuracak olanı imha edin.