Yeniden yargılama talebi dilekçesini mahkemeye sunmadan önce Mirzabeyoğlu'nun avukatları Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde gazetecilere açıklama yaptı. 28 Şubat döneminde yapılmış hukuksuzlukların en bariz ve en sembol isminin Salih Mirzabeyoğlu olduğunu ifade eden avukat Hasan Ölçer, "O dönemde çok ciddi hukuksuzluklar ve çok ciddi haksızlıklara maruz kalmış, ve 16 yıldır cezaevinde bulunuyor kendisi. Şu anda bu hukuksuzluğun ve haksızlığın önüne geçmek maksadıyla ve bunun telafisi anlamında İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yargılamanın yenilenmesi anlamında bir başvuru yapmak üzereyiz" dedi. Son günlerde hukuksuzlukların önüne geçmek adına çok ciddi bir gayret sezdiğini belirten avukat Ölçer, "Bu gayretlerin bugün itibariyle de bir zirve noktasına gelmesini ve 28 Şubata bir nokta konulmasının bir fırsatını Türk yargısına sunmuş bulunmaktayız. Dolayısıyla da diğer avukat arkadaşlarla birlikte bu dilekçeyi 14 Ağır Ceza Mahkemesi'ne vermek üzereyiz" diye konuştu.

TÜRKİYE'DE HUKUK NORMALLEŞİR Mİ?

"Balyoz ve Şike davalarında verilen kararların kendilerine yol mu gösterdiği" yönündeki soruya avukat Hasan Ölçer, "Türkiye'de artık ortamın ve hukukun normalleşmeye başladığına biz inanmak istiyoruz. Türkiye'de siyasetin ve hukukun normal çerçevesinde, hak ihlallerinin, hak ihlali kararlarının bu anlamda bir adım olduğuna inanıyoruz. Yani hukuki normalleşmenin başlamış olduğunu gösterdiğine inanıyoruz ve bizim davamız da bu anlamda bir test niteliğinde olacaktır" diye yanıt verdi.

28 ŞUBAT’IN EN BÜYÜK HEDEFİ MİRZABEYOĞLU’YDU!

Ölçer, "Türkiye'nin ne kadar normalleştiğini hukuk adına ne kadar normalleştiğinin aslında bir göstergesi olacak. Zira şu anda biz malum olan bir şeyi ispat etmeye çalışıyoruz. Çünkü toplumun tüm kesimlerinde Cumhurbaşkanından Başbakanına kadar, Adalet Bakanından Anayasa Mahkemesi üyelerine kadar CHP lideri, MHP milletvekilleri, BDP milletvekilleri, sivil topum kuruluşları, aydınlar, herkes bir ağız birliği yapmışçasına Salih Mirzabeyoğlu'na 28 Şubat döneminde çok büyük bir hukuksuzluk ve haksızlık yapıldığını ifade ediyor" ifadesini kullandı.

Hasan Ölçer gazetecilerle yaptığı konuşmasını şu ifadelerle bitirdi: “Bugün gelinen noktada o dönemde verilen ve halen infazı devam eden yargı kararlarının adaleti yansıtmadığı, hukuka olan güveni zedelediği, kamu vicdanını rahatsız ettiği artık bilinen bir gerçektir. Bununla birlikte Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan 'dan başlamak üzere, önceki Adalet Bakanı Sadullah Ergin, mevcut Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve başbakan yardımcısı Bülent Arınç, ve AK parti milletvekilleri, yine muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere Hüseyin Aygün, Veli Ağababa gibi bir kısım CHP milletvekili, Altan Tan ve Sırrı Süreyya Önder gibi BDP'li milletvekilleri MHP milletvekilleri Tuğrul Türkeş, TBMM'de kurulan İnsan Hakları ve Araştırma Komisyonlarındaki başkan ve üyeler, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, akademisyenler, Orhan Pamuk, pek çok sanatçı, yazar, gazeteci, kısacası yelpazenin en sağından en soluna kadar her kesimden insanın gerek konjönktürel olarak 90'lı yıllarda özellikle 28 Şubat sürecinde hukuka müdahale olduğu gerekse Mirzabeyoğlu davasına yapılan müdahalelerle hukuk tarihinde kara bir leke olarak yerini aldığı ve hukuksuzluğun derhal giderilerek Salih Mirzabeyoğlu'nun (bilinen adı ile) özgürlüğüne kavuşturulması gerekliliği hususunda tam bir konsesüns de bulunmaktadır"

Açıklama sonrası bir gazetecinin “başvurunun reddedilmesi halinde bir B planınız var mı? sorusuna; “Tabii ki var. Şuanda bunları aklımıza getirmek istemiyoruz ancak başvurunun reddi halinde Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkımız doğuyor. Böyle bir durumda hakkımızı Anayasa Mahkemesinde arayacağız.” şeklinde cevap verdi.