28 Şubat askerî darbesi bu milletin büyük çoğunluğunu ezmiş bir darbedir ve insanlık suçudur. 28 Şubat’a askerî darbe demeyen ve 28 Şubat’ı savunan herkes suçludur. Bir darbeyi savunmak insanlığa karşı işlenmiş suç kapsamındadır ve zaman aşımı kesinlikle yoktur. 28 Şubat darbesini ya da 27 Nisan muhtırasını geçmişte savunmuş veya hâlâ savunan herkes suçludur.

Askerî darbeleri ya da darbe teşebbüslerini savunmuş ve savunan her kimse bedelini ağır ödeyecektir. 28 Şubat davasının üstünü aşağılık terör örgütü FETÖ örtmek istemişti. 28 Şubat darbecilerini korudu FETÖ. Çünkü 28 Şubat medyası ile 17-25 Aralık darbe teşebbüsünde ittifak etmişti FETÖ. Hem 28 Şubatçılar hem Fetullahçılar bu kadar aşağılık adamlardır. Zaten medyaya dikkatle bakın. 28 Şubat askerî darbesinde Rahmetli Erbakan Hocamızın devrilmesine destek vererek suç işleyen bütün gazeteciler 17-25 Aralık darbe teşebbüsünde de FETÖ’yü desteklemiş ve Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ı yok etmek istemişlerdir. Bu çok açık suçtur. Bu darbeciler hep aynı adamlar, hep aynı adamlardır. İşte bakın FETÖ’ye yardım ve yataklıktan yargılanan ve yargılanacak bütün Sözcü yazarlarını düşünün. Dikkat edin bu adamların hepsi 28 Şubat askerî darbesine tam destek vermiş gazetecilerdir.

İşte şimdi bu 28 Şubat-FETÖ ittifakına karşı kahraman savcılarımız ve hâkimlerimiz gereken süreçleri işletiyorlar. 28 Şubat darbesiyle ilgili yargılanacak sivil isimlerle ilgili her türlü delil savcılarımızın elinde. Çünkü 28 Şubat darbesi, her suç yazılı kayıt altına alınarak yapılmıştı. 28 Şubat darbesinin bütün iğrençlikleri âdeta "belgeli" şekilde yapılmıştı. Her şeyin yazılı emir ve talimatları vardı. Yapılan her şey "bilgi notu" şeklinde üst birimlere iletilmişti. Herkes kendini garanti altına almak isterken yapılan tüm hukuk dışı pis işler ortaya dökülmüştü. 28 Şubat darbecileri yargılanmaktan korkmadığı için her şeyi açık açık yapmıştı.

Şu an savcılarımızın ve hâkimlerimizin elinde her şey var. DEVLET ne kadar 28 Şubatçı varsa hepsini hukuken bitirmek için kararlı. Savcılığımızda tüm belgeler var: Darbeci askerlerin fişlediği ve bitirmek istediği dindar iş adamları. O dindar iş adamlarının bitirilmesi için TSK'dan ricacı olan işbirlikçi ve darbeci seküler iş adamları. Özellikle ismi bende saklı kimi medya ve banka sahipleri...

Darbecilerin dindar sermayeyi bitirmek için devreye girmesi karşılığında alınan-verilen paralar. Darbecilerin emriyle yasa dışı finansal operasyonlar yapan bankacılar ve borsacılar. O borsacı ve bankacı takımının darbecilerle iş birliği yaparak dindar iş adamlarını ve finans kurumlarını yok etmek için yaptıkları. O yapılan illegal finansal operasyonlar karşılığı hortumlanan paralar. Bu paraların bir kısmının BÇG kasasına aktarılması. Bu illegal ortaklık sonucu kimi holding ve banka yönetim kurullarına giren 28 Şubat generalleri...

Bakkaldan manava, kebapçıdan berbere, finans şirketlerinden holdinglere, müteahhitlere, televizyonlardan radyolara kadar herkes fişlenmişti. Bu isimlerin önemli bir kısmı darbeci general ve iş adamı yasa dışı iş birliğiyle batırıldı. Batırılmayan da ekonomik olarak çok geriletildi. Hangi darbeciler bu yasa dışı finansal operasyonları emretti? Hangi darbeci iş adamları, müteahhitler, bankacılar, borsacılar, aracı kurumlar bu emirleri yerine getirdi ve bu illegal iş birliği karşılığı haksız yere milyar dolarlar hortumlandı? Bu illegal iş birliği sürecinde bu halkın 200 milyar dolar parası nasıl çalındı? Darbeci hırsızlığın belgeleri de Ankara’nın elindedir. 28 Şubat’ın tüm sivil ayakları ama tüm suç ayakları YAR-GI-LA-NA-CAK-TIR.

Cem Küçük - Türkiye Gazetesi