Hırsız içeriden olunca kapı kilit tutmaz, demiş eskiler. Eskiler ne demişse doğru demiş.

Savaş halindeyiz, cephede ordumuz, içerde ve dışarda millet olarak, emperyalistlerin her koldan yaptığı saldırıya karşı savaş veriyoruz.

Mehmetçiğimiz, bu vatanın yiğit evlatları can pahasına savaşırken; en büyük sorunumuz, içimizde maneviyatımızı bozmaya çalışan, birliğimize kasteden hain zihniyetteki yapılardır.

Tarih boyunca hiçbir güç dışardan vurarak yenememiş, yıkamamıştır bizi. Ama içimizden görünüp kuyruğu dışardan olan, nefsinin emrine girmiş güç peşinde koca bir milleti heba etmeyi göze alan çıkarcıların ihaneti ve ahmak yobaz zihniyetin basiretsiz tavırlarıyla birliğimiz bozulunca dağılmışız.

Bugün millet olarak tesis ettiğimiz birliği bozmak için var güçleriyle saldıran ihanet şebekeleri de bunun farkında olarak çalışıyor.

Askerimiz Afrin’de teröristlerle beraber yedi düvel emperyalistlerle savaşırken Ankara’nın göbeğinde “Afrin direnişine selam” diyerek emperyalist katillerin tetikçisi olma vazifesini yerine getirenlerden bahsediyorum.

Muhalefet partisi gibi görünüp, ordumuzun savaştığı teröristleri savunanlardan, ülkeyi işgal etme girişiminde bulunanlara destek olanlardan, milleti bölmek için her türlü provakatif haberi yapanlardan…

Cumhuriyet gazetesi diye bir gazete var malumunuz. “Cem evini yaktılar” diye haber yapıp, aslında 14 yaşındaki özürlü bir çocuğun kazayla yaptığı bir şeyi milleti birbirine düşürmek için haber yapacak kadar millet düşmanı olan gazeteden… Teröristlerin attığı bombayla şehid olan genç kızı uykusunda ölmüş gibi haber yapan zihniyettir bu...

Basın yoluyla gerçekleri çarpıtıp tamamen iç karışıklık çıkartmaya çalışan, örgüt yayın organı haline dönmüş gazete ve televizyonlar, terör örgütüne maddi manevi destek sağlayan STK ve partiler, örgütün sözcülüğüne soyunarak, askerimizle birlikte savaşanları terörist, askerimize karşı savaşanları toprağını korumaya çalışan özgürlük savaşçısı gibi lanse etmeye çalışan politikacı görünümündekiler, Yargı içinde hâlâ terörist fetöcülerin kararlarını uygulayan hakim ve savcılar…

Daha dün, Fetöcülerin himmet adı altında haraç almak istediği İşadamı Galip öztürk’ün yıllar önce yaptığı şikayet daha yeni değerlendirildi ve Fetöcülere operasyon yapıldı. İşin garip olan tarafı Galip Öztürk o haracı vermediği için Fetöcülerin hazırladığı dosyalarla daha yeni ceza almıştı. Fetö terör örgütünün verdiği cezaların sadece örgütün isteği olduğu ortadayken Fetöcü polis savcı ve hakimlerin hazırladığı dosyalarla verilen cezalar hâlâ nasıl hükmünü korur izahını yapabilecek olan var mıdır?

Hasılı kelâm, hırsız içerden olunca kapı kilit tutmaz. Önceliğimiz içimizdeki hainleri, gücümüzü kıranları maneviyatımızı bozanları, birliğimize kastedenleri temizlemektir.

Ötesi, Allahın izniyle birlik içindeyken bizim karşımızda duracak hiçbir güç yoktur.

Tarih ispat ediyor!

Not: Darbeci -Fetöcü güruhun 28 Şubat darbe döneminde verdiği yargı kararlarıyla hâlâ zindanda olan insanların tutsaklığı bitsin diye yürütülen ‘Son 28 Şubat’ kampanyası var biliyorsunuz. Bu kapsamda 14 Şubat Çarşamba günü Mazlumder’in Bolu F Tipi Cezaevi önünde 12.30 da yapacağı basın açıklamasında olacağız. Sizleri de bekleriz.

Tayyar Tercan - Milat Gazetesi