İşsizlik rakamları açıklandı, hatta son on yılın en düşük rakamları olduğu söylendi. Doğru veya yanlış, siyasilerin iki sözünden biri yanlış derler ya. Neyse biz doğru kabul edelim, haber şu; “İşsizlikte mayısta tarihi düşüş gerçekleşti. Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre, işsizlik oranı mayıs ayında 0,8 puan azalarak yüzde 8,2'ye geriledi. Mayıs ayında tarım dışı işsizlik yüzde 10,4 oldu. İşsizlik oranları nisan ayında 0,9 puan azalarak yüzde 9'a inmişti. Nisanda istihdam 24 milyon 630 bin kişiye, işsiz sayısı ise 2 milyon 425 bin kişiye gerilemişti.” Bunların 10 milyon’a yakının asgari ücret seviyesinden çalışan olduğunu ayrıca belirtmeye gerek yok sanırım. Ve yine sayısı 4 milyonun üzerinde olan ve halen kendileri 18-24 yaşları arasında olup üniversite öğrenicisi olduğu için “işsiz” sayılmayan gençlerinde bu grafiğe dahil olmadığını bilelim. Bu çerçevede hiçbir rejim, hele ki İslamsız ve şeriatsız rejimler ve bilhassa “sermaye” üzerine tüm nizamlarını belirleyenler hiçbir zaman tam anlamıyla işsizliği bitirmezler, bitirmek istemezler. Çünkü bitirdikleri an, eldeki iş sahipleri yani “işçiler” emeklerini satma karşılığı daha fazla ücret talep edebilir ve dışarıda bekleyen “işsiz” rakipleri olmadığı içinde işverene karşı her zaman güçlü olurlar. Oysa Allahsız rejimlerde muhakkak her defasında çalışanın yarısı kadar dışarıda “işsiz” kesim bırakılır ki; bu içeride  çalışanlara karşı “ücret bu; ister çalışın ister bırakın” mesajıdır. Ve İslâm’a ve şeriata uygun olmayan bütün nizamlar için işsizlik bitip tükenmek bilmeyen bir hazinedir.