Diyarbakır Mardin ve Van belediyelerine kayyum atanması hadisesi karşısında hop oturup hop kalkan bir güruh var! Bunlar, “Olur mu canım öyle şey? deyip, demokrasi havarisi kesildiler!

Elin Amerika’sı tâ uzaklardan, uçakla 10-15 saatlik mesafeden gelmiş, senin sınırlarına, kullandığı asalaklar marifetiyle kendi bayrağını dikmiş... Üsleriyle böğrümüze çöğür kazığını çakmış ve asla çekip gitmemiş...

Sınırlarıyla ülkeni, misyonuyla ordunu, eğitim sistemi, hukuk, tarım, sanayi, iktisat politikaları ve içerdeki adamları vasıtasıyla halkını çember içine almış...

Dahası ve ötesi, İngiliz Kamal vasıtasıyla, bu halin devamı için ihdas ettikleri “Puta tapınma” ritüellerini, mutat alışkanlıklar haline getirip -çaktırmadan değil- göstere göstere kabul ettirmiş!

Şimdi biz, sözde onlarla mücadele ediyoruz! Sınırlarımıza yığınak yapan Amerika’yı def edeceğiz! Bu topraklardan kovacağız!

Diyarbakır, Van ve Mardin belediyelerine kayyum atadık! Kuyruğunu yakaladığımız domuzun tüylerini yolmakla meşgulüz!

İktidarın o kadar çok meşguliyeti var ki, hiçbir yere yetişemiyor! Her işi nihayete ermeden akîm kılıyor!

Bu arada ana muhalefet çayırda çıra oyunu oynayıp saz çalıyor! Bir zamanların anlı şanlı yöneticileri HDP yandaşlığı ile demokrasi borazanlığı yapıyor!

Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu gibilerinin patlattığı demeçler ortalığı kasıp kavuruyor! Demokrasi putu bir daha cilalanıp piyasaya sürülüyor!

Kapitalist sistemin kitlelere dayattığı en kıymetli şeyin “menfaat” olduğu gerçeğini göz önüne alırsak, demokrasi bu oyunun kuralı oluyor!

Böylece, “Kurallara uy!” baskısı başlıyor!
İktidar kendisine bağlı bürokratlarla birlikte demokrasi oyununda rol alıyor!Çark böyle dönüyor!
Bu çarkı tersine çevirmek şart!
Bu topraklar, öyle veya böyleİslâm’ın tezatsız bir bütün halinde hakimiyetinemuhtaç!...
Kurtuluş burada!
-İBDA Kurtuluş Yolu-


Baran Dergisi 659. Sayı