LEVHA: 20 Aralık 1987… Lüks bir GEMİ… 21 sistemi varmış ve biri arıza yaparsa, diğeri devreye giriyormuş… Atlantik isimli gemi gibi muazzam ve görülmemiş, batmaz denilen gemi sendeledi; galiba batacak… Yolcularda panik… Kafasında kutular olan bir zenci garson, onu kavga eder gibi birilerinin kafasına vurup deviriyor; belki şaka yapıyor… Gemi sendelerken, 18. yüzyıl Fransız ve İngiliz üniforması giymiş generaller için yapılan ödül töreni dağılıyor… Generaller, duvara dayadıkları kâğıt üzerinde bir şeyler yazacakken, yanlarına gelen bir yalak tipi görünce başka bir yere geçiyorlar… O tip de onların peşinde… Bir odada da, Tekel’den Doğan Doğanay ve birkaç kişi ile birlikte, ben… Biri hakkında müsbet bir şey söylemek istiyorum; Doğan Doğanay, onun yalak ve yağcı bir tip olduğunu hatırlatıyor… Bu sırada Nalân Said, Üstadım’ın NEW YORK’tan bize ziyarete geleceğini söylüyor… Acaba ben mi ona söyledim?.. Ne zaman dedim?..

*

Süryanice, NAFŞO-Nefs. “Nefes”: 1436: HOZİTO-Süryanice, “Göz”. (İnsan, Allah katında bakan gözbebeği gibidir!)… Süryanice, LAYTO-Kab: 437: NAFŞO-Süryanice, “Zihin”. (Süryanice, Mafuhito-Nefs. “Nefes”: 551: Teksis-Süryanice, Lisan)… Süryanice, BQURYO SKOLO-Zihin Kontrolü: 437: İNTİZAR-Gözlemek. “21 sistemden biri.” (Kamer Menzilleri Cetveli’nde, Elif, mertebesiz; Allah’a işaret ediyor… Geriye, Hemze’den Vav’a, 28 harf kalıyor… He, Ha ve Hı harfleri, Kaf ve Kef harfleri, Sin-Se-Sad harfleri, Te ve Tı harfleri, Ze-Zı ve Zel harflerinin meydana getirdiği öbeklerdeki harfler, “belagat-sözün muhatabına ulaşması”nda, birbirinin yerini alabiliyor; neticede, 21 harfte toplanan Kamer Menzilleri… Vuslat, “Asıl, esas, hedef ve gayesi”ne bağlı Şatrancı Urefa’nın, aşağıdan yukarıya ve yanlamasına 10’ar kareleri, toplamda 10x10= 100 ve “Vuslat” ile 101; yâni 20+1= 21 şeklinde bir sistem belirtiyor. Sistemler sistemini… Rüyâ’da gelen mânâ, herhâlde artık bilinendir: “21 kere yaz, şehid mi ne olursun!”… Kerreler, nefsimizdedir: “Bir”, Allah’ın mekridir… İngilizce, Twenty One-Yirmibir: 928: Lâtin harflerini kabul ve Cumhuriyet neslini evvelinden ayıran çizgi… Davamızı, neyi reddederken, aslını tersinden nasıl isbatladığım da anlaşılıyor!)… TECELBUB-Gömlek giymek. Sıfatlanmak. “Şuurlanmak”. (Şiar: İnsanın gömleği. Ölüm. Üstünlük veren işaret. Kıllar, meyveler. İz, belirti, nişân, ayırt edici iyi âdet): 437: TEGAVVÜL-Renkten renge girmek. Rengini değiştirmek. (Şuur seviyesinin her değişiminde, gerçeklik seviyesi de değişir!)… GULET-İki direkli ve yan yelkenli gemi: 1436: TELECCÜC-Geminin denizin derin yerine varması. (Tesehhür-Gece uyumayıp uyanık kalma: 665: İctisar-Çölü aşıp gitmek. Denizde geminin geçip gitmesi. Nurdan nura ve ilimden ilime geçmek. Cür’et ve cesaret göstermek)… Süryanice, BAROYTO FGAM MAFRGUTO-Çöle İnen Nur. “Topyekün Zaman ve Mekâna”: 3479: GAYETSİZ-Nihayetsiz. Sonsuz… HİKEMİYAT-Hikmetler. (Şafak-Harf. Tan zamanı. Gündüz. Nahiye, Kamer menzillerinden “Küllî Cisim”, Merhamet: 482: Yirmibir): 479: QUNOUTO-Süryanice, “Gök Mavisi”. Kelime-i Tevhid nuru)… Süryanice, QFİŞO HUŞOBO-Mücerret Fikir: 2479: SALİH İzzet Mirzabeyoğlu.

*

21 Sistem kabından MÜCAHEDE-Cihad etme. Uğraşma, çalışma, gayret gösterme. (Allah’ın “Mukaddim-Öne alıcı, Takdim eden” ismi… Be harfi, Allah’ın Lâtif ismi, “Cinler-Gizliler, gizlilikler” mertebesi, Kamer menzillerinden “Mukaddem min-ed delâl”e işaret eder; öne alınmış delile, Takdim’e… Mim harfi, Allah’ın “Câmi-Kıyamet’te toplayıcı” ismine, İnsanlar mertebesine, Kamer menzillerinden “Fer-ül Muahhar”a işaret eder; tehir-i takdim’e… Veli sözü: Bu yolun başı sonda, sonu baştadır!): 1058: NAVEĞ-Gemiyi batırmak. “Derine dalmak. Mahv”. (Mahv: Harab olma. Ortadan kalkma. Deberan, bozulma. Nefs tezkiyesinde, beşerî zaaflardan kurtulma. Mahv-ı vücud… İsbat-ı vücud: Mahv-ı Vücud’un devamlılığı, Allah’ın karşısında hep hazır, O’nu isbat’ta; Kelime-i Tevhid’in hakikatinde, terakkide)… Süryanice, BURO AFEL MAFRGUTO-Çöle İnen Nur. (Urdu “Pak-istan” dilinde, Kum-“Kalk, canlan!”: 146: Rahman Sûresi 19. âyet-Meâli: Kaynayan iki deniz birbirlerine kavuşuyorlar… Vasl-Kavuşma. Vuslat: 126: Yunus-Beni İsrail Peygamberlerinden biridir. “Sahib-ül Hut: Büyük balık sahibi” de denilir… Yunus Aleyhisselâm’da tecelli eden hikmet, “Nefsî”; Allah’tan izin almadan kavmine gelecek olan azabtan çekindiği için gemiye binip onlardan ayrılmış, Gemi batınca bir “Yunus-Balina” tarafından yutulmuş ve sonra orada tövbesi Allah tarafından bağışlanarak tekrar kıyıya döndürülmüş olan Peygamber… Hadîs: “Ölmeden önce nefsinizi hesaba çekiniz!”… Nefs tezkiyesi, paklanma… Akıl, nefyetmek için; bu süreç, “aczin idrakına” varan bir kendini de… Asale-Zehiri çok tesirli yılan. “Terzi. Davet. Hayy, hayat özü”: 126: Hinduvanî Kılıç… Salih: 126: İbn-ül Ma-Su kuşu. İki cihetten riyaset): 2059: ZAHİRA ALEMİYYE-Arabça, “Dünya Çapında Bir Hâdise”. (Takdim yazımın alt başlığı)… Süryanice, TAYOYUTO MQABLUNO BUYONO-İslâma muhatab anlayış. “Yenilenen”: 1059: MEHDÎ.

*

ŞATRANC-I UREFA’nın Aşağıdan Yukarıya Bütün Karelerinin Ebced Toplamı: 48.625: ŞATRANC-I UREFA’nın Yanlamasına Karelerinin Bütün Toplamı… İbranice, EST PRİ-Meyve Ağacı: 673: RÜYA TABİR ETMEK… MEHDÎ Derviş Muhammed: 673: TECRİS-Doğru Fikirli Etmek… VUSLAT ve YÜZ KARE’nin Ebcedi: 48.751: DERVİŞ Muhammed-442 mührü. “En büyük ebcedle”… HINAK-İdama giderken boyna geçirilen ip. (İdam: Nefse kıymak… İdam: Katık. Asla katmak… İdame: Devam ettirme): 751: TERAFU’-Duruşmaya girmek. “Nefs Murakabesi”… MEHDÎ Derviş Muhammed + Vuslat: 799: İZZET Mirzabeyoğlu… Bir not, YEVMİYE: “Rüyâ vardır ki, 30 sene sonra çıkar; benim gördüğüm rüyâ, Samsun’daki Konferansım’da 30 sene sonra tecelli etti. Biliyorsun, yazdım!”… Bir göz kamaşması içinde, tribünde, gördüğü Allah Resûlü, nur içinde; ve o ânda hatırladığı rüyâsının tecellisi hâlinde… Benim; onun Derviş Muhammed hakkındaki rüyası, elime verildiği hâlde hiç farkında olmadığım “Derviş Muhammed-442” mührünün, tam 30 sene sonra 2014 yılının son gecesi farketmem, farkettirilmem; işte rüyâ, işte gerçek!

*

MORO DESTANI’ndan:  “Gemileri yakmışız isteyerek / Çizgimize gelen gelsin!”… Sene 1975-1976, GÖLGE döneminden… Mısraların ilhâmı, EMEVÎ Komutanları’ndan Tarık bin Ziyad Hazretleri’nin Endülüs’ü fethinin başlangıcında, askerlerine irad ettiği nutuktan… Tarık bin Ziyad’ın, Kuzey Afrika’da yaşayan BERBERİLER’den bir ailenin mensubu olduğu söyleniyor; bunun yanında İran veya Arab asıllı olduğu da… Kuzey Afrika’nın Müslümanlar tarafından fethinde esir alınmış ve serbest bırakıldıktan sonra, Müslüman olup, Emevi Valisi MUSA bin Nusayr’ın hizmetine girmiş… Onun emri ile, İspanya’daki karışıklıklardan istifade etmek üzere bir ordu tertiblenmesi… Denizleri birbirinden ayıran SU PERDELERİ’nden birinin bulunduğu CEBEL-İ TARIK BOĞAZI’nda, Atlas Okyanusu ile Akdeniz’i birbirinden ayıran bu Boğaz’dan karşıya geçmesi… (Bizim yakından ilgilendiğimiz bir tevafuk, Cebel-i Tarık: 345: İmâm-ı Rabbanî-Ahmedî Farukî… Fihris-Kanun: 345: Müfekkire-Düşünce gücü ve kuvveti… Tarık bin Ziyad: 384: Şedef-Her nesnenin şahsı. “Nesnelere şahsiyet verme, atfetme, suret biçme”… Kalender-Feylesof, dünya alayişi ile değil, aslıyla uğraşan: 384: Mehdî Mirzabeyoğlu)… TARIK bin Ziyad’ın emrinde 7.000 kişilik bir kuvvet ve karşıya geçince ilk işi, gemileri yakarak batırmak… Ve askere şu nutku: “Arkanızda düşman gibi deniz, önünüzde deniz gibi düşman var! Yemin ederim ki, sizin için ancak sadakat ve sabır kalmıştır. Düşmanın silâhı, teçhizatı ve erzakı boldur. Sizin için sadece kılıçlarınız, erzak olarak da sahib olabileceğiniz ganimetler kalmıştır!”… Yüreklere sızan nefse itimad ve onu almaya hazır yürekler; PİREGEN olmak… Süryanice, TĞİLUT NAFŞO-Nefse itimad: 2283: HÜRİ’-Bit… Endülüslü Muhyiddin-i Arabî Hazretleri’nden bir yazıda benden bahis, rüyada: “Bit ve pire hakkında ilk yazan odur!”… Bit: Zirve. Rüyâ. Şiir idrakı… Üstadım’dan, hakkımda!.. (Kaptan Kusto Müslüman: 478: Kalaşum-Akad dilinde, “Pire”… Urdu dilinde, Hasti-Varlık, var olan, gerçek: 478: Avteng-Kürtçe, “Berzah”. Bütün dalların birleştiği kök… Süryanice, Bisto-Kab. “Bist, yirmi”. Şatranc-ı Urefa’nın kareleri toplamının sistemi: 478: Cousteau-Fransızca, “Kusto”… Kıpçak Lûgatı’ndan iki kelime, Tomalo-Saklamak, gizlemek: 478: Tomalo-Yayılmak, geniş bir yere yayılmak… Süryanice, Taqnoyo-Teknik: 478: Bet Sembo-Süryanice, “Üniversite”…)

*

ŞATRANC-I UREFA’nın 100 Kabı’nın Toplamı. (21 Sistem): 48.625: MEHDÎ DERVİŞ MUHAMMED… Süryanice, SASGAVNO LBUŞO LELYOYO-Mavi Gecelik. “Kelime-i Tevhid nuru ile ilgili bürünülen sıfat”: 1625: MEHDÎ SEYYİD ABDÜLHAKÎM ARVASÎ-Üçışık… SEYYİD ABDÜLHAKÎM ARVASİ. “Sin harfiyle”: 1536: HEFTAN-Kaftan. Zırh altına giyilir pamuklu elbise… SEYYİD Abdülhakîm Arvasî + NECİB Fazıl Kısakürek: 1983: İZZET ERDİŞ. (Mehdî Necip Fazıl Kısakürek: 1476= 477: İzzet)
 

“SANAT İÇİN SEÇİLMİŞ”

 
LEVHA: 3 Şubat 2016… Bir evin hayatı (giriş kapısından doğrudan doğruya bahçeye açılan koridor gibi geniş kısım) gibi bir yerde 5-6 kadın oturuyorlar. Sandalyedeler ama, dağınık bir daire oluşturmuşlar. Kadınların bir kısmı tesettürsüz, diğerleri dışarıda tesettürlü fakat orada başları açık… Herkes DİN hakkında bir şeyler söylüyor. Kadınlardan biri, özellikle tesettür hakkında çok sert konuşuyor. Ben de, ev sahibi olduğum için fazla müdahale etmek istemiyorum. Beni asıl meşgul eden şey; duvara yakın çok geniş ve uzun bir sedir var, üzerine de ELİF’in işlediği bir örtü konulmuş. Gri ve çok parlak orlon ipten, tığla örülmüş bir örtü… Ben şaşırıyorum ve eşime –yanımdaymış–, “Bu çok zor ve çok uzun zaman alan bir şey, bunu ne zaman yapmış hiç görmedim; kendi başlamış olabilir ama, acaba başkasına mı verip tamamlattı?” diye soruyorum. O da, “Hayır hayır! Hepsini Elif yaptı!” diyor. Hayretler içinde örtüyü elime alıp ilmeklerini yakından inceliyorum. Üzerinde bir desen olmayan, hep aynı ilmekle biraz kabartılarak örülmüş bir örtü. (Hayran Erdiş)

*

LEVHA: 6 Nisan 1988… (…) Hilâl’in annesi Nermin Hanım’ın elinde şişlerle, örgü… Örgüyle ilgili birşey soruyorum… Bana argo bir kelimeyle cevab veriyor ve gülerek, “Aslında bu, sanat için seçilmiş demektir!” diyor… Örgünün mânâsı bu imiş… O sırada orada bulunan birkaç kenar mahalle delikanlısına bakıyorum ve onların Hilâl Hanım ve arkadaşının yanında çekingen duruşları dikkatimi çekiyor… Haytalık yapamıyorlar!..

*

Şatrancı Urefa’dan bir kab, KESRET-Çokluk, sıklık. Bir şeyin ekserisi ve muazzamı. Bolluk: 1120= 121: ELİF-Munis, sahib, dost. (Şatranc-ı Urefa’dan, Vahdet-Birlik. Yalnızlık. Teklik: 1417: Necib Fazıl Kısakürek… Ciddiyat-Hakiki sözler. Ciddiyetler: 1417: Edebiyat)… SEMMAK-Balıkçı. “Sahib-ül hut”. (Kamer menzillerinden, Simak: Parlak yıldız, iki parlak yıldızdan biri. Balıklar. Devr edenler. Suda yüzenler. Gemiler, nefsler… Nun harfi, Allah’ın Nur ismi ve 4. Sema mertebesi ile ilgilidir): 121: HEMU’-Gözyaşı akmak. Şatranc-ı Urefa’dan “Nedamet” kabı. Dua. Tesbih. (Re harfi, Allah’ın “Musavvir-Suret ve Şekil veren” ismi, 5. Sema mertebesi, Kamer menzillerinden “Gafr-Örten, silen, affeden” menzili ile ilgilidir… Arnavutça, Gaffure: Yengeç… Elif. “Hemze”, Allah’ın “Bedi’-Güzel Yaratıcı” ismi, İlk Kalem. “Nun, balık, kılıç” mertebesi, Kamer menzillerinden “Seretan, Yengeç-Nath, Tos vuran, başvuran” menzili… “Güzel-Bedi’”, Şatranc-ı Urefa’nın 21 sisteminden bir kab… Gaffure-Yengeç. “Su Burçlarından”: 132: Akreb-Zehirli hayvan. “Yakınlık”: Su Burçlarından… Şesib-Yay. Yakınlık. Süryanice, Kusto: 372: Yunus Emre-Şair Veli)… Kıpçak Lûgatı’nda MEYİN-Beyin: 111: ELF-Çok şeyle ünsiyet eden, kesrette vahdet. (Elif. “Hemze”: 121: Alak-Yapışan. Zapteden. İstilâ eden. Kan… Hisban-Zan. İtikat: 121: Tahallüs-Halâs olmak. Kurtulmak. Şiirde mahlas kullanmak. Kanunlaşmak, kesinleşmek)

*

ÖRTÜ-Örme eseri. Gizleme. Sır. Asla irca. “Şiir gizleme sanatıdır”. (Üstadım: İlimde tecrid, teşhis içindir. Sanatta teşhis, tecrit için. Bu bakımdan, felsefeye “sanat” izafe ederler… Fikirden süzülme şiir ve fikir bahsinde toplayıcı, Üstadım’a tasarruf varisi olduğum üç mısra: “Kelimenin üstünde / Cümlelerin altında / Benim büyük meselem!”… Usul, üslûb, tarz; hepsi içinde): 612: DERVİŞ MUHAMMED… Üstadım’dan: “Şiir, Allah’ı arama sanatıdır!”… RÜ’YET-Görmek. “Şatranc-ı Urefa’nın bir kabı”: 1611: TAYYAR-Deniz dalgası… USAM-Pire: 611: SINAAT-Sanat, maharet, ustalık… BAHARET-Üstünlük. Seçkinlik: 611: Mİ’ŞAR-Onda bir. (Aşr-On. On adetten birini almak. On etmek. Kur’ân’dan 10 âyet miktarı kısmı: 570: Mütesellim-Teslim edilen şeyi alıp kabul etme… Şiir: 570: Sistem)… Kıpçak Lûgatı’nda, DARTU-Terazi: 2611: HUGOROYO SAFONO KUSTO-Süryanice, “Müslüman Kaptan Kusto”.
 

ADLÎ - TIBB
(KUTVANÎ İKİ ABA)

 
Süryanice, OSYUTO KİNDİT-Adlî Tıbb: 984: EBA ETAN KUTVANİYETAN-Arabça, “Kutvanî İki Aba”. (Hadîs: “İlim iki çeşittir. Birincisi, Din ilimleri; ikincisi Tıbb ilimleridir!”… Süryanice, Harbo Basar Mafrguto-Çöle İnen Nur: 2214: Hukuk… Süryanice, Hurbo Başis Mafrguto-Çöle İnen Nur: 2217: Rüyâ)

*

Süryanice, BAROYTO AFEL MAFRGUTO-Çöle İnen Nur: 2520: DEONTOLOJİ-Süryanice, “Ahlâk. Etik”… Süryanice, MSİDTO-Balık ağı. (Süryanice, Gufo-Balık ağı: 92: Muhammed-Tekrar tekrar övülmüş): 520: DERVİŞ… Süryanice, LAQNO-Tekne. “Nefs”: 92: Emen-Kıpçak Lûgatı’nda kuvvetlendiren. “Ruhu sabit kılan”… Süryanice, AYLEN-Hangi?: 92: KİVUN-İbranice, “İstikamet, yön”… Süryanice, HOGOROYO QUBARNİTİ KUSTO-Kaptan Kusto Müslüman: 1092: RİŞO FRİŞO UHDONO-Süryanice, “Başyücelik Devleti”… İbranice, SEGEL-Kadro: 92: ANADOL… Süryanice, MSATRONUT NAFŞE-Nefsî müdafaa: 596: İKTİSAD-Tutum. Biriktirme. İtidal üzere bulunma. Beyit ve kasideyi birbirine vasıl ile uzatma. (Yevmiye: Kelime yetersizliğinden bahsediyor ve sonra iktisad bahsine kıvrılıyor: Tasarruf… Bayılırım bu kelimeye… Bu da Arabça’nın en güzel kelimelerinden biridir… Tasarrufu “iktisat” diye alırız… O da var ama, tasarruf “bir şeye hâkim olmaktır”… İktisad için, pay sahibi olacak kadar bilgi yeter, ama adamlar işin sanat tarafını anlamıyorlar… Dava, nazariyelere ve rakamlara boğulmuş allâmelikte değil!)… MEDİCO SOSYAL-Topluma açık hekimlik hizmeti: 328: HUŞOBO-Felyesof. Hakîm. Hekim.

*

İngilizce, UNIVERSE-Kâinat. “Logos, dil, kâinat nizamı”: 338: KAPTAN KUSTO. (İngilizce, Quest: Mânevî tarafı olan bir arayış)… Lâtince, UNIVERSITY-Tam. Bütün: 2753: DERVİŞ MUHAMMED-442 mührü… MEDRESE-İslâm ilimleri okuyanların yatıp kalktıkları ve tahsil için çalıştıkları vakıf odalarının bulunduğu bina: 309: HURUFİYE-Harflerle ilgili. “İlim. Edebiyat. Kültür”… HAŞ-Kalb: 309: TARIK-Bulutların bir yere toplanması. Aynı cinsten olan şeylerden bazısı bazısının üstünde olması… Süryanice, ŞEĞBO-Bit. Zirve. Sıfır. Rüyâ. “Nokta, on, şeri’a, sistem, şiir idrakı”: 1309= 310: MANZUR-U NAZAR-I PİRAN-I KİRAM Li Küllî Emrin Fehim-Fehim Anlayış Küllî İle Keremli Pirlerin Nazarlarına Görünen. “Esseyyid Abdülhakîm Arvasî Hazretleri’nin mühründeki yazı”.

*

İspanyolca, MEDİCİNA FORENSE-Adlî Tıbb: 521: TATBİK… İspanyolca, MEDİCİNA LEGAL-Adlî Tıbb: 1151: MEHDÎ MUHAMMED. (Aynı ebcedle, Satranc-ı Urefa’da “Nazar” kabı)… İspanyolca, MEDİCO A FORENSE-Adli Tıbb Uzmanı: 467= 1466: ÜSTAD… TEMYİZ-Bir şeyi diğerinden seçip tarif etmek. Belirsiz olan kelime ve sayıları belirli hâle koymak. (İstinaf: Yeniden başlamak… Ulya: Yüksek… Nakd: Kıymet. Geçerlilik… Kada: Kifayet. Kâfi… Bunların hepsi, aynı zamanda Temyiz Mahkemesi’nin ismidir de): 1466: NÜÜTİ-Kaptan… LEGAL-Hukuk. Adlî: 62: MEHDÎ-Muhammed. (Kök, Allah Sevgilisi)… İngilizce FORENSIC MEDICINE-Adlî Tıbb: 1512: MEHDÎ Salih Mirzabeyoğlu. 
 

KESKİN KILIÇ

 
LEVHA: 15 Ekim 1986… İmâm-ı Rabbanî Hazretleri’nin ifâdeleriyle, Âyetler’in tefsiri de içinde bir bahis düşünüyorum… Bahis, mücadeleye ve yenmeye dair… Bununla ilgili olarak, merdivenden inen bir Çinli ile KILIÇLA çarpışıyoruz… Ben hemen bir odaya kaçıp kapıyı kapatıyorum… Çinli’nin kılıçla kapıyı kırmasından korkarken, ÜSTADIM’ın bu hâlime uygun olarak POLİTİKA ile ilgili bir sözünü hatırlıyorum!..

*

KÖKLER’den… DEDİ Kİ: Keskin kılıç kınından ayrılmadan asla kesmez… Şimdi de siz, bizim kılıf gibi olan vücudumuzun harabolmasından gam yemeyiniz. Çünkü biz, her ne kadar gözü perdelilerden gizli kalırsak da, asılda manevî dostlarımızın yanında hazırız. Sizi seyretmek ve sizin hâl ve hareketlerinizi idare etmekten geri durmayız!

*

BESMELE: 137: MEKTUBAT-I RABBANİYE-İmâm-ı Rabbanî Hazretleri’nin, Allah Sevgilisi’nin kitablarından sonra ümmetin en büyük kitabı sayılan eseri… Süryanice, MLE ZABNO-Zaman: 137: EVLAK-Delilik, cünun. (Cünun: Delilik, cinnet. Çok olmak. Otun uzaması… Sahra: Büyük taş. Maden kütlesi. Hazret-i Süleyman’ın mührünü çalan ifrit… Sahr: Masharaya almak. Mekretmek, oyun etmek… Sahr: Örtmek… Sahra: Kır, çöl. Nefs. Kızıl dişi eşek, lisân. Yazı… Sahra-i Cünun: Şatranc-ı Urefa’nın kablarından biri)… Diğer bir yazılışla, MLE ZABNO-Zaman. (Beklenmedik tecellileri bakımından ruhun temsilcisi zamanı “Şuh facire” diye anan Fuzulî hatırda… Fuhuş-Zani: 1400: Mehdi’nin beklendiği Hicri yıl-Bütün ihtimal yıllarını içine alan ve mânâsı tecelli edende bulunan yıl… Taht-Alt. Arş altı Kürsî mertebesi. “Abdülhakîm Koltuğu” hatırda: 400: Te harfinin ebcedi. Bu harf Allah’ın “Kaabid-Sıkıcı, kısıcı, kısaltıcı” ismi, Esir mertebesi ve Kamer menzillerinden Kalb ile ilgilidir… Zani: 59: Zahira Âlemiyye-Arabça, “Dünya Çapında Bir Hâdise”… Süryanice, Methakbonuto-Hikmet: 1058= 59: Mehdî): 141: KUY-İ CANAN-Sevgili, canlar yolu, semti, köyü. “Şatranc-ı Urefa’nın bir kabı”. (Üstadım’dan: Kalbinde birleşik ebedle ezel / Ateş çubuklarla kalbin mühürlü / Bizim köyde ara pörsümeyeni!)… MÜ’MİN-İman eden, inanan. (Allah’ın 99 güzel isminden biri, El-Mümin: Mümin kulunu seven. Emin kılıcı): 135: MUS-Bıçak. Kılıç. (Necib Fazıl Kısakürek: 1417= 418: Musa Mirzabeyoğlu… Süryanice, Ninoro-Kılıç: 322: Mirzabeyoğlu-Salih)

*

Süryanice, HARBO-Kılıç: 217: RÜYA-Uykuda görülen suretler… Süryanice, DORO-Zaman: 216: DORO-Süryanice, “Yüzyıl”. (10x10, Şatranc-ı Urefa’nın karelerinin toplamı)… Süryanice, GOHO-Zaman: 1020: ŞATRANC-I UREFA’nın, yukarı doğru 10, yana doğru 10 kabını hatırla… Vuslat hedefi ile, 21… 21 Sistem’in Kamer Menzilleri Cetveli ve Şatrancı Urefa ile ilgisi, “Yüzyıl” mânâsı da içinde ortaya çıktı… Ve sistemde, Süryanice, Helmonoyo-Rüyâ gibi: 62: Mehdî… Ve Mehdî Muhammed: 2154: Bütün Fikrin Gerekliliği… Ve Üstadım’la, “20 Sene Beraber”den murad… Levha: 28 Haziran 1984… Kalın ve yuvarlak mermer bir sütûnda, afiş büyüklüğünde Üstadım’ın kitabı… Kapakta “20 Sene Beraber” diye bir başlık. “…” 10 cilt olması plânlanmış ama, “hapisten çıkınca birinci ciltte kalmış!” diye düşünüyorum… Üstadım’ın kitabını okurken, onu hayâl mi ediyorum, yoksa ben okurken sözleri o söylüyor gibi canlı mı görüyorum, yoksa o mu okuyor, kestiremiyorum… Ama onu gördüm… Şöyle bir cümle: “40 senede de erilmez ama, biz erdik!”… Kitabtaki bu yazının Hazret-i Hüseyin ile alâkalı olup olmadığını bilmiyorum!)… Süryanice, TAVRO-Zaman: 612: DERVİŞ MUHAMMED… İspanyolca, CANACA-Çinli. “Mistisizmi”: 59: XAPAN-Kürtçe, “İğfal. Aldatma”… Süryanice, ZALİQO-Işık: 59: MEHDÎ.


Baran Dergisi 485. Sayı