ELİF DEVRİ
(BOMBOŞ DEVİR)
 
ÜSTADIM’ın, “İkimizin şiirleri, bayılacaksın!” dediği Noktalamalar’dan, HADÎS: “Şu Hadîs’te toplanmış, tüm hikmet ve tüm gerçek / Hesaba çekilmeden önce, kendini hesaba çek!”
*
HADÎS: 524: ŞİRAZE-Esas. Düzen. Nizâm… HAYNUNET-Yakın olmak, yaklaşmak. (İdam-ı nefs): 524: ZAVCO DA’CLAYMUTO-Süryanice, “Gençlik Hareketi”; gençlik ameli… ÇİSTAN-Bilmece: 524: ENE MEN?-Ben Kimim?.. “Büyük ebcedle”. (Hüviyyet: Allah’ın varlık sıfatı. Hamiyyet, istikamet ve ulüvvü cenâbdan ibaret olan “sıfat-ı hamîde”… Hüviyyet: Asıl. Mahiyet. Birisinin kimliği, kim olduğu, kökü, esası ve ne olduğu… Hüvve-Derinliği genişliğinden çok olan çukur yer. “Derinliği, genişliğinden çok olan hakikat”: 15: Davud-Kendisinde “Vücudî Hikmet ve Kâmil Hilafet” tecelli eden Peygamber’in ismi… Ahlâk-ı Hamîd. “Kulunu, kendi ahlâkıyla ahlâklanması için yaratan Allah; kulunun Hamdlerini kabul eden”: 799: Ahlâk-ı Hamîd-Allah’ın Sevgilisi; “Ben, ahlâkî yücelikleri tamamlamak için gönderildim!”… Şatranc-ı Urefa’nın 100 kabı ve “Vuslat” hedefinin ebcedi: 48.625 + 126= 48.751: Derviş Muhammed-442 mührü. “En büyük ebcedle”… Süryanice, Madrakto-Ayak izi: 751: Hınak-İdama giderken boyna geçirilen ip… Mehdî Derviş Muhammed: 799: İzzet Mirzabeyoğlu)
*
İKİNCİ MISRA-Hesaba çekilmeden önce, kendini hesaba çek; bu Hadîs’te toplu, tüm hikmet ve tüm gerçek: 476: TEKNE-Kıpçak dilinde, “Delmek”; derinleşmek. (Tekne, gemi: Nefs)… Lâtince, CATUUS-Dikkatli: 476: SYUT-Arnavutça, “Göze âit”; idraka âit… MÜNAFEŞE-Hesab görürken, iyice araştırıp bir şeyi terketmemek: 476: THUMOYO-Süryanice, “Tahditli”; Hadîs, tahdit edilemez. (Üstadım: “Hakikat değişiyor daha bitmeden cümle / Koşuyorum yetişmek için bütün gücümle!”… Yevmiye: “Cins kafa muhakkak kurcalayacaktır, mücerretlerden mücerrede geçecektir, ulâya doğru gidecektir; bu gidiş arasında kafanın hudutlu olması, müthiş ıstıraptır!; aklın, aklı; ölümü. Ebedî ruha dönüşümü… “Şeriat’ın üstünlükleri, sadece akılla anlaşılamaz!”; teslim olmuş akıl da tekâmülünün küllünde, “Akl-İp-Ölüm”e ek olur, zât sırrı neyse… Hablullah: Allah’ın ipi… Habibullah: Allah’ın Sevgilisi!)… TEKEVVÜN-Şekillenmek. Meydana geliş. Vücuda gelmek: 476: TELEVVÜM-Muntazır olmak, beklemek. Mukabilini hazırlamak, hep yeniyi alabilici, yenilenmek… VESATET-Vasıta olma, araya girme, aracılık: 1475: KÜRSİYYU ABD-EL HAKÎM-Arabça, “Abdülhakîm Koltuğu”. (Hakîm-Allah’ın, “Herşeyi yerli yerince eden” mânâsında 99 güzel isminden biri: 78: Hakîm-Varlığın hakikatine vakıf ve hikmetle muttasıf. Allah Sevgilisi’nin bir ismi)… Süryanice, THUMOYO-Tahditli: 476: THUMOYO-Sonsuz. Ebedî. (Hem tahditli ve sınırlı, hem ebedî ve sonsuz; “Mübdi’-Güzel Yaratan” Allah’a mahsus benzeri ve numunesi olmayan bir iş ki, kul plânında “Hadd-i Zatı” ufuksuz Allah Sevgilisi’nden başlayarak Resûllere; sonra sahabilere hisseler, ardı sıra malûm, giderek her “mümin ve müslüman”a… Hürriyet ve teslimiyet sırrı; kâfir, ister istemez Allah’ın kulu ve Resûlü’nün kadrosu)
*
Arabça, HÂSİB Nefseke Gable En Ye’tiyeke’l Mevt-Hesaba çekilmeden önce, kendini hesaba çek: 1381: GŞAF-Süryanice, “Rabtetmek”… KUHÎ-Dağa mensub. Dağlı. “Arvasî”. (Akra’-Başı kel olan. Çıplak Dağ: 371: Mehdî Mirzabeyoğlu… Arnavutça, Tullac-Başı kel olan. “Çıplak Dağ”: 1470: Ahmed Necib Fazıl Kısakürek): 41: RAMAZ-Kesinleştirmek… ÇIPLAK DAĞ: 1151: SAECULUM-Lâtince, “Yüzyıl. Asır”. (Lâtince, Vacans-Boş. “Bomboş”: 121: Elif-Bir harf, Allah’a işaret eder, Mertebesiz, Kamer menzilsiz… Elif Tradito-Süryanice, “Elif Devri”: 1153: Vacans Tradito-Lâtince, “Bomboş Devir”… Yevmiye: “Bomboş bir devirdeyiz, bomboş!”; Allah’ın Lûtfettiği ve lûtfedeceği mucizeleri bekler… Süryanice, Helmonoyo-Rüyâ gibi: 154: Mehdî Muhammed)
*
Süryanice, MAVTO QDOM NAFŞE YAB HUŞBONO-Hesaba çekilmeden önce nefsini hesaba çek!: 1328: BATİLO MAŞLMONUTO-Süryanice, “Bomboş Devir”… Süryanice, SMAQROYO-Kızıl. Kırmızı. Bu renk, ism-i celil olan “Allah” isminin nuruna işaret eder: 328: ZALİQO SRAH-Süryanice, “Işık Patlaması”. (Üstadım’ın, “Işık” isimli Akıncı Güç’te yayınlanan ithafından: “Hiç beklemediğim bir mekândan bir ışık fışkırdı. Allah’ın tecellileri böyledir, siz boynunuz bükük köşenizde otururken, görünüverir!” Yine 1979’da, Akıncı Güç’te yayınlanan, Akıncı Güç Kadrosu’na ithafı, “İdeolocya Örgüsü’ne Ek”-İslâmı Yenilemek: 1451: Salih Mirzabeyoğlu… Metris Hadisesi-Küfrün İslâma en kudurgan devrinde: 1999: Şroro Ağfo-Süryanice, “Hakikat Aşkı”; davaya sadakat ve ihlâs… Süryanice, Lo Ktibo Metho-Bomboş Devir: 999: Bukno Romo Malkuto-Süryanice, “Başyücelik Devleti”; beklenen)… Boşnak dilinde, BETRİFİCİRATİ-Taş hâline getirmek. Değişmez, sabit hâline getirme. “Kesinleştirme”: 1327: ŞEBEKE-Hüviyet sureti. Balık ağı.
*
BİRİNCİ MISRA-Şu Hadîs’te toplanmış, tüm hikmet ve tüm gerçek: 2484: CORPOROUS-Lâtince, “Bedene âit olan”. (Hemze, Allah’ın “Mübdi-Güzel Yaratan” ismi, İlk Kalem mertebesi, Kamer menzillerinden “Seretan, Yengeç-Nath, Tosvuran hayvan, başvuran”a işaret eder… Zel harfi, Allah’ın “Müzill-Uzağa atan” ismine, Esir Mertebesine, Kamer menzillerinden “Kalb”e işaret eder; zâhiri bedene ve bu âleme, bâtını mânâ âlemine bakan). Arnavutça, ABSİCAT-Maksad. Niyet: 484: SEBRO GABORO-Süryanice, “Fikir Kahramanı”. (Kaptan Gusto Müslüman-Dünya Çapında Bir Hâdise: 1485: Tarjeta İdentid-İspanyolca, “Kimlik Kartı”… Dağdaki Değişim: 2485: Kaptan Mirzabeyoğlu)... Süryanice, SRİKO HFUĞYO-Bomboş Devir: 486: HDONOİT-Süryanice, “Müstesna olma”… MÜ’TEME-İkiz Doğma: 486: DERVİŞ MUHAMMED-442 mührü. “En küçük ebcedle”. (Kısakürek: 1441: Salih Mirzabeyoğlu)
 
NESLİ-HÂN
(KAPTAN ARAŞTIRMACI MÜSLÜMAN)
 
LEVHA: 11 Aralık 1988… Üstadım, Abdülhakîm Arvasî Hazretleri’nden bir söz naklediyor: “Neslihan, her yerde demektir!”… Neslihan’ın mânâsı bu imiş… Her yerde arayıcı olmak bakımından onun Hafiye, her yerde aranmak bakımından da Ufuk ilgisi üzerinde duruyorum… Ve Neslihan, Üstadım’ı hiçbir zaman yalnız bırakmamış!
*
KÖKLER isimli eserimden, DEDİ Kİ: “Bir yerde olan, her yerdedir; her yerde olan, hiçbir yerdedir!”
*
Süryanice, HAD B’ARCO, ŞKİB B’KUL DUK, U’LO B’DUK-Bir yerde olan her yerdedir; her yerde olan, hiçbir yerdedir: 959: U’LO B’DUK, ŞKİB B’KUL DUK, HAD B’ARCO-Hiçbir yerde olan, her yerdedir; her yerde olan, bir yerdedir… Süryanice, QEŞAT ROMO-Gökkuşağı. “Kök kuşağı”. (Arabça, Kavs-i Kuzah-Gökkuşağı. Ebem kuşağı: 1281: Naka-i Salih-Salih Aleyhisselâm’ın mucizesi… Berf-Güzel söz. Kar. Asker: 281: Magrem-Aşık. Borçlu. Bir şeye çok düşkün, haris kimse): 959: VARİS KUMANDAN… HUNPAŞ-Kan döken, kan saçan. (Seffah-Güzel konuşan. Kan döken, can alan: 149: Sefh-Dağ eteği): 959: MAHZURE-Kavga, cidal, çekişme. Muharebe. (Mahzure: Mah-Zur… Mah: Ay. Kamer… Zur: Güç, kuvvet)
*
Süryanice, U’LO B’DUK-Hiçbir yerde: 1153= 154: İNSANÎ HAKİKATİN BERZAH RENKLERİ-Ahlâk, suret, sıfatları… ÜL’ÜBAN-Oyuncu. Aktör: 154: MEHDÎ MUHAMMED. (Elif-Bu harf, Allah’a işaret eder, Mertebesi ve Kamer menzili yok: 121: Vacans-Lâtince, “Bomboş”… Lâtince, Vacans Tradito-Bomboş Devir: 1153= 154: Elif Tradito-Lâtince, “Elif Devri”; Allah’ın Yaratıcılığından beklenen… Süryanice, Menyono-Devir: 1153: Favus-Lâtince, “Petek”; varlık alıcısı şekil… Üstadım’dan: “Sen fikir kadar güzel / Ve tek, birden daha tek / Itrını süzmüş ezel / Bal sensin, varlık petek!”… Lâtince, Favus-Kellik: 1153: Şaliluto-Süryanice, “Hükümdar”… Akra’-Başı kel olan. Çıplak dağ: 371: Mehdî Mirzabeyoğlu… Arnavutça, Tullac-Kel. “Çıplak dağ”: 470: Ahmed Necib Fazıl Kısakürek… Çıplak Dağ. “Arvas. Va’n: Sığınılacak yer. Ot yetişmeyen taşlı ve sert arazi”: 1151: Mehdî Muhammed)
*
Süryanice, ŞİKİB B’KUL DUK-Her yerde bulunan: 2580: HALİD MAHZUMOĞULLARI. (Süryanice, Magon Maşlbonuto-Bomboş Devir. “Fütuhî hikmet devri”: 1976: Mahzumoğulları… Seyyid Abdülhakîm Arvasî Üçışık: 1976: Necib Fazıl… Hâlid: 635: Salih İzzet… Aynı ebced ve noktalı harflerle, Rahman Sûresi’nin 19. âyeti)… Katalan dilinde, CİNE CENS-Beşyüz. (Süryanice, Claymoit-Genç olarak: 1500: Salih İzzet Mirzabeyoğlu… Süryanice, Estaqbel-Olmak. “İstikbal”: 500: Kazez-Pire. Sıfır. Nokta. Zirve. Şahika… Rüyâda gelen mânâ; Muhyiddin-i Arabî Hazretleri, bir yazısında “Bit ve Pire hakkında en çok yazan odur!” diyor; benim için… Yevmiye: İstikbal İslâmındır! Ne güzel bir mevzuun var!): 580: NESL-Kuyudan toprak çıkarmak. Sadaktan ok çıkarmak… NESLİHAN-Nesli-Hân: 1231: EBU BEKİR. (R.A)… GEVARE-Beşik. “Döşek. Mehd”. Kivare; petek: 1232: VAHDET-ÜL VÜCUD + VAHDET-ÜL ŞÜHUD.
*
Süryanice, HAD B’ARCO-Bir yerde olan: 270: RİNİ-Arnavutça, “Gençlik”… Süryanice, NUHRO-Nur: 270: CESRO-Süryanice, “On. Onlu”. (Mehdî’yi Hâmil On Süvarî; Onuncu, Seyyid Abdülhakîm Arvasî Üçışık)… Arabça, REML-Kum. “Kumî: Kalk!”: 270: REMEL-Arabça, “Koşmak”; tazi, iz süren, tabirci. (Tazi-Arablar. Tâbirciler: 1417: Necib Fazıl Kısakürek)… Karaçay Malkar dilinde, SIR-Unvan, namus, haysiyet. (Yevmiye: Hayatım boyunca “Fikir Çilesi” haysiyetinin kavgasını yaptım!): 270: REML-“Tahtı mücevherle süsledi”; fikir tahtı. İnce dokumak. Elbiseye kan bulaştırmak; Allah zikrinin nuruyla boyanmak. (Yevmiye: İncelik kemmiyette değil, keyfiyette!)… KERİM-Her şeyin iyisi, faydalısı. Kerem ile muttasıf olan. Şerefli ve izzetli. İhsan ve inayet sahibi. Allah’ın 99 güzel isminden biridir: 270: ASRAH-Süryanice, “İthaf etmek”… Süryanice, NUHRO-Işık. “Üstadım’ın İthafı”: 270: AHSAR-Süryanice, “İnen”; tecelli eden… Süryanice, TARTACESRE-Oniki: 270: BEYAN. (Rüyâ’da gelen mânâ: “12 sığır yavrusundan biri, mucize beyanıdır!)… Kıpçak dilinde, SIR-Sığır. “Dünya’ya müekkel 4 büyük melekten birinin ismi”. (Sevr-Allah Sevgilisi’nin, Hazret-i Ebubekir’e “gizli zikir” tâlim ettirdiği mağaranın ismi: 706: Sevr-Boğa, sığır. Boğa Burcu; unsuru Toprak, tabiatı Kuru-Soğuk, türü Sabit, yıldızı Zühre, vücutta tesir yeri, Ense-Boğaz; “Mürşid”, cinsiyeti Dişi-Kabul edici nefs, simya’da Katılaştırma safhası): 270: SIR-Karaçay Malkar dilinde, “Kuşatmak”. (Fikir Kahramanı: 706: Aktör)
*
Süryanice, HDO CAL ARCO-Bir yerde bulunan: 275: İDRİS-Kendisinde “Kuddus-Mukaddes” hikmeti tecelli eden Peygamber. (Muhyiddin-i Arabi Hazretleri: Yücelik, “Mekân yüksekliği” ve “Mekânet-Mertebe ve makam yüksekliği”dir; amel, mekân ister ve ilim mekânet. Mekân yüksekliği, “Onu yüksek mekâna ref ettik, uçurduk, yükselttik” meâlindeki âyetin “Medlül-Delalet olanı, gösterileni, delili” gibidir. Mekânların en yücesi, “Felek-i Şems: Güneş Feleği”dir ve bu 15. felek, İdris Aleyhisselâm’ın ruhani makamıdır. İdris Aleyhisselâm, “Ruhaniyeti, cismaniyetine galebe eden”, böylece miraca ulaşan!)… RUHANİ-Ruha âit: 270: KERİME-Kerim’in dişisi, kabul edicisi. Kendisine ikram edilmiş kimse. Şerefli. Güzide, seçkin, kıymetli şey. Vücud’un kıymettar yerlerinden herbiri… MANSUS-Nass ile sabit kılınmış. Âyetle tesbit edilmiş. İzhar ve beyan edilmiş. (Rahman Sûresi 19-20. ayetleri ve Furkan Sûresi’nin 53. âyeti): 1275: ADDAR-Gemici, gemici taifesi. (Nüüti-Gemi reisi, kaptan: 466: Men’uş-Tabuta konulmuş; ölmeden ölmüş, nefsini hesaba çekmiş. Yukarı kaldırılmış. Fakir, mahv olduktan sonra sevindirilmiş… Üstad-Necib Fazıl Kısakürek: 466: Mehdî Muhammed Mirzabeyoğlu)… KENARE-Sahil. Deniz kenarı; ilim ve amel. At kişnemesi; hayâl dalgası. Çember; tamamlık. Kucaklama, kucağa alma. “Kusto, küst”. (Kültür Davamız isimli eserim hakkında Üstadım: “Bize ağuşunu açmış, takdirkârıyım!”… Ağuş: Kucaklama… Fransızca, Cousteau-Kusto: 478: Kaptan Kusto Müslüman-Dünya Çapında Bir Hâdise… Üstadım’ın beni takdimi; Takdim yazım!): 276: RU’-Kalb. Fuad; kalbte korku arız olacak yer. Zihin ve akıl.
*
Süryanice, HDO B’ARCO, ŞKİB B’KUL DUK, U’LO B’DUK-Bir yerde olan, her yerdedir; her yerde olan, hiçbir yerdedir: 964: İSTİBŞAR-Müjde almak. Hayırlı haberlerle sevinmek… Süryanice, MATQNONUTO-Temel: 964: QFİSO MADRKONUTO-Süryanice, “Mücerret Fikir”… Süryanice, SULTANUTO-Sistem: 964: MŞARRO ANANQİ-Süryanice, “Mutlak Gereklilik”
*
Süryanice, HAD CAL ARCO, ŞKİB B’KUL DUK, U’LO B’DUK-Bir yerde olan, her yerdedir; her yerde olan, hiçbir yerdedir: 1990: MUZA’AF-Bir kat daha artmış. Bir o kadar daha çoğalmış… HAŞİF-Keskin kılıç. (Fely: Keskin kılıç. Şiirin ince mânâlarını çıkarmak. Bit toplamak): 990: TEŞRİF-Yüksek yere çıkmak. Bir yere buyurmak. Şereflendirmek.
*
Süryanice, HDO CAL ARCO, ŞKİB B’KUL DUK, U’LO B’DUK-Bir yerde olan, her yerdedir; her yerde olan, hiçbir yerde: 1009: İBDA’-İzhar etmek. Bir yerden diğer bir yere çıkmak. Numunesiz bir şey meydana getirmek… BİZZ-Açmak. Feth: 9: İCÂD.
*
YALNIZ Bırakmamak: 2593: KAPTAN Gusto Müslüman + DERVİŞ Muhammed Semerkandi-332 mührü. “Büyük ebcedle”… KAPTAN Kusto Müslüman: 478: CÜST Ü CU-Arayıp sorma. Araştırma… Fransızca, COUSTEAU-Kusto: 478: CÜST-Ü CU-Arayıp sorma. Araştırma… KAPTAN Araştırmacı Müslüman: NESLİ-HÂN… DERVİŞ Muhammed Semerkandi. “Büyük ebcedle”: 2777: MANZUR-U Nazar-ı Piran-ı Kiram; Esseyyid Abdülhakîm Arvasî.
 
KEREM
(ŞATRANC-I UREFA’DAN)
 
Şatranc-ı Urefa’nın 77. Kabı, KEREM-İhsan ve inayet: 1260: MENSAF-Her şeyin yarısı. (Süryanice, Sürac-İkiye bölme. Nasfet; insandaki fıtrî adalet hissi: 264: Ezheran-Ay ile Güneş… Süryanice, Satar-İkiye ayırma. “Kesme. Derinleştirme”: 662: SATAR-Muhafaza etmek… Keramet-Veli’nin Allah indinde makbul olan olağanüstülükleri. Aslında velinin hâli keramettir. Keremler, inayetler: 662: Stare-Lâtince, “Ayakta Durmak”… Kendisinden niçin az keramet sadır olduğu sorulan Şah-ı Nakşibend Hazretleri, “Bunca yükün altında ayakta durmaktan büyük keramet mi olur!” buyuruyor… Aynı ebcedle, İdam-ı Nefs)
*
Süryanice, HNONO-Kerem. “Faal. Balta sapı; derin kestiren kuvvet vasıtası: 120: ELF-Bir sayısının ismi. “Bin adet şey vermek ve ünsiyet etmek” mânâsında kullanılır. (Kamer menzillerinin bütün mertebeleri ile ünsiyet hâlindedir; Allah’a işaret eden “Elif”in tahfifi, hafifletilmişidir… Ebcedi: 1000= 1… Şahsî-Şahsa âit, şahsa mahsus, şahsa dair. Kişi ile alâkalı: 1001: Arz-Erz. Toprak. Yeryüzü. Zemin. Dünya. Memleket. Küre. İklim. Hayvan bedenlerinin ayak tabanı… Arab harfleri’nin ebced toplamı: 5995: Mahzumoğulları… Aynı ebcedle Mahzum Mirzabeyoğlu… Süryanî alfabesinin harflerinin ebced toplamı: 1495= 496: Li Küllî Emrin Fehîm-Manzur-u Nazar-ı Piran-ı Kiram. “Allah Sevgilisi’nin ruhaniyetinin varisi Veli’nin mühründeki yazı; Abdülkadir Geylanî Hazretleri’nin, rabıtada müridine bildirdiği ve yaptırılmasını emrettiği”… Li Küllî Emrin Fehîm: 496: Derviş Muhammed-442 mührü. “Küçük ebcedle”… Manzur-u Nazar-ı Piran-ı Kiram-Esseyyid Abdülhakîm Arvasî: 2777: Derviş Muhammed Semerkandi, büyük ebcedle)
*
Süryanice, FESTMO-Kerem: 591: ŞERİF-Şerefli, mübarek. Peygamber neslinden ve Hazreti Hüseyin soyundan. (Seyyid Abdülhakîm Arvasî: 566: Maunet-Allah’ın salih kullarına inayeti, imdadı… Seyyid Abdülhakîm Arvasî Üçışık: 1976: Necib Fazıl… Süryanice, Metnabyonuto-Keramet: 1976: Gölge dergisi’nin çıkış tarihi… Yevmiye: “Gölge dergisinden elinizde bir takım bulunması iyi olur!”… Süryanice, Damar: 246: Mühür… Süryanice, Tedmurto-Keramet: 1061: Büyük Doğu… Mehdi: 62: Beyin… Mütefekkir Mirzabeyoğlu: 1062: İhtilâl-İdeolocya ve İnkılâb) 

Baran Dergisi 544. Sayı