Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna yönelik operasyon kararlılığını sürdürmesinden duyduğu rahatsızlık nedeniyle ABD yönetiminin yaptığı açıklamalar devam ediyor. ABD Başkanı D. Trump sosyal medyadan yaptığı açıklamada, “Kürtlere saldırırlarsa Türkiye’yi ekonomik olarak mahvedeceğiz. 20 millik (32 km’lik) güvenli bölge kuracağız. Aynı şekilde Kürtlerin de Türkiye'yi provoke etmesini istemiyoruz” dedi. Aynı gün Cumhurbaşkanı Erdoğan ile telefonla görüşen Trump, yaptığı görüşmeyle ilgili önceki açıklamasıyla çelişen yeni bir açıklama yaptı. Trump, açıklamasında, “DEAŞ kalıntılarına karşı son iki haftadır verdiğimiz başarılı mücadele ve 20 millik güvenli bölge dahil ilgili tüm meseleler hakkında nerede durduğumuzu aktarmak için Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile konuştum. Ayrıca ABD ile Türkiye arasındaki ekonomik gelişme hakkında da konuştuk ki burada gerçekten genişleme için büyük bir potansiyel var.” ifadelerine yer verdi. 

“Trump Zor Durumda”
Trump’ın açıklamalarında görülen çelişkileri ABD içi baskılara bağlayan Sabah Dış Haberler Müdürü Bercan Tutar, mevzuyla alakalı Baran’a değerlendirmede bulundu. Tutar şunları söyledi:

“Trump’ın siyaseti aslında iç siyasetteki baskıdan kaynaklanıyor. Türkiye’ye yönelik politikasının bizim faydamıza olduğunu düşünüyorum. Türkiye’nin çıkarlarına uygun çalışıyor. Aslında Trump’ı idare eden taraf biz olmalıyız. Trump, Türkiye için ABD’ye bırakılamayacak kadar önemli bir koza dönüşmüş durumda. Trump’ın sık sık zikzaklar çizmesi, birbirini yalanlayan mesajlar vermesi, çıkışlarda bulunması Türkiye’ye yönelik tepkisinden çok Amerikan kamuoyunun baskısından dolayı. Trump hem küresel Sorosçular hem de “savaş lordu” Yahudi lobisi tarafından çevrilmiş durumda. Trump’ın bu saçmalıklarının sebebi biraz da karşısındaki lobinin gücünden korkması... Ona Kennedy’yi, Nixon’u gösterip Bush’un durumuna razı etmeye çalışıyorlar. Kennedy ve Nixon’u “ölüm”, Bush’un savaş politikalarını da “sıtma” diye görmek durumunda bırakmak istiyorlar. Trump bu iki tercihi de kullanmak istemiyor, kabul etmiyor. Kendisini iktidarda tutabilecek politikalara odaklanmak istiyor. Yahudi lobisinin savaş politikasını takip ederse bir geleceğinin olmadığını da biliyor. Kullanılıp atılacak yoksa. Belki de WASP Amerika’sı da onun ABD’yi geleceğe hazırlayan bir proje üretmesini istiyor. Trump şu an çok zor durumda. Tek destek, bugüne kadar Damadı Kuschner üzerinden Yahudi lobisinden geliyordu.”

“En Sert Tepki İsrail’den”
ABD’nin Suriye’den çekilme kararını açıklamasının ardından ABD’deki Yahudi lobisinin baskılarını artırdığını söyleyen Tutar, şöyle devam etti:

“Trump, İsrail’e verebileceği bütün tavizleri verdi ama buna rağmen Suriye’den çekilme kararı sonrası İsrail’den çok sert tepki görüyor. Trump’la ilişkilerini, “karnımıza yumruk yedik, bizi otobüsün altına itti, bunu hiç beklemiyorduk, sersemledik, kaotik bir dostluk, Erdoğan’a boyun eğiyor, Suriye’yi altın tepsi içinde sunuyor...” şeklinde niteliyorlar. Trump ise bu tepkileri bertaraf etmek için yeni açılımlar peşinde. ABD’nin kartel medyasından Washington Post, New York Times, Suriye’den çekilme kararı sonrası Tekrar Trump’ı hedef aldı. Onu, Rusya’yla işbirliği yapmak, hatta casuslukla suçluyorlar. Bunlar, normalde ABD başkanı için yayınlanmayacak şeyler ama Trump’a karşı beşinci kol faaliyetleri yürütülüyor. ABD’nin Rusya’ya yaptırımları, çok sert açıklamaları da var. Putin’i şeytanlaştıran Amerikan medyasına rağmen Putin’in özellikle Trump Amerikasına bakış açısını iyi irdelemek lazım. Çıkarları bunu gerektiriyor. Trump’ı kendileri için daha kullanılabilir, iş yapılabilir biri olarak görüyorlar.” 

“Trump Erdoğan’ı Anlıyor”
“Bu anlamda Türkiye için de Trump kullanılabilir biri. Ulusal Güvenlik Danışmanı Flynn’ı Türkiye yanlısı olduğu için linç etmişlerdi. ABD derin devletinin bütün politikalarının farkında Trump. Erdoğan’ın arkasındaki gücün de farkında ve takdirle karşılıyor. Erdoğan’la şahsını özdeşleştiriyor. Erdoğan’a yapılan saldırıları ülkesinde kendisine yapılan saldırılarla eşleştiriyor. Bu anlamda çalışmak istediği yeni aktörlerin neden hedef olduğunun farkında. ABD devleti içinde de böyle düşünen bir kesim var. Ancak eski, ‘müesses nizam’ Trump’ı devirmek için her yolu deniyor. Çakal Carlos’un Trump’a bakışını çok doğru buluyorum. Zaten mesele Trump’ın attığı o twitler değil. Trump o twitlerle üzerindeki baskıyı azaltmaya çalışıyor. Yardımcısı Mike Pense üzerinden Evanjeliklerin yoğun baskısı sürüyor. Bizim bu saatten sonra büyük devlet mantığıyla hareket edip eski Türkiye gibi ABD’den hoşgörü bekleyen o koroner zihniyeti terk etmemiz lazım. Büyük bir devlet gibi düşünmemiz lazım.”

Baran Dergisi 627. Sayı