Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Ben Yusuf Yusufoğlu. Doğu Türkistan sürgün hükümetinin başbakanı ve hükümet sözcüsü, aynı zamanda Büyük Türkistan’ın Genel Başkan Vekili’yim. Doğu Türkistanlı bir Uygur Türküyüm.

Doğu Türkistan’da geçmişte neler yaşandı, şu anda neler oluyor?
Doğu Türkistan 1949 senesine kadar kendi devleti, kendi ordusu olan büyük bir devletti. Türkiye de 1933 yılında “Al bayraktan gök bayrağa selâm olsun!” diyerek bu devleti kabul etmiş ve 1949 senesine kadar bu devlet yaşamış, 1949 senesi itibariyle de Çin tarafından işgal edilmiştir. O günden bugüne 20 milyon civarında Müslüman kardeşimiz Çinliler tarafından katledildi. Özellikle 2016 senesinden itibaren bu zulmün dozu çok fazla arttı. Şimdi beş milyonu aşkın insanımız Çin’in işkence kamplarında her türlü işkenceye maruz kalmaktadır ve dinlerinden çıkmaya zorlanmaktadır. Çinliler, Ramazan aylarında domuz eti ve şarap gibi İslâm’ın haram kıldığı her şeyi kardeşlerimize zorla yedirmeye çalışmaktadır.

Fiziksel işkencelere misal verebilir misiniz?
Bunları saymakla bilmez. Sizin de malûmunuz; Çin, işkencesiyle meşhurdur. Yüz kişiyi küçücük bir odaya tıkılıyor mesela ve burada hem yemek yiyor hem de hacetlerini gideriyorlar. Elektrik veriyorlar mesela yahut muhtelif ilaçlarla zihinlerini bulandırıyorlar. Çoluğunun-çocuğunun önünde annelere, kocasının önünde kadınlara, kardeşinin yanında kız kardeşine tecavüz etme gibi psikolojik işkenceler var. Doğu Türkistan’daki mesele işkenceyi anlatmak değil. Bizim burada anlatmak istediğimiz Müslümanların onuru ve şerefidir! Çin’deki milyonlarca Müslüman, esasında Türk ve İslâm dünyasının iffetini korumak için o zulmü çekiyor. Onlar Müslüman olmasaydı, Türk olmasaydı bu zulmü görmezlerdi. Bu yalnız Türklerin değil, bütün İslâm ümmetinin davasıdır! Dinimiz ne diyor; “Birlikte rahmet, ayrılıkta azap var.” Eğer yeryüzünde Müslümanlar zulüm görüyorsa Rabbimizi dinleyip birlik olamadığımız için… Biz İslâm âlemi olarak, Allah ve Resûlüne itaat etmemenin acısını yaşıyoruz. Eğer İslâm ve Türk dünyası, Doğu Türkistan’da giden canları, kendi canları gibi görmezse, oradaki anaların ve kızların iffetlerini kendi iffetleri bilmezse ne Allah’ın kulu ne de Peygamber’in ümmeti olamaz! Şu an Doğu Türkistan’da yanan ateş, zannetmeyin ki yalnızca orada kalacak. Yakında Türkiye’ye de gelecek. Müslümanların ve Türklerin, Çin’in yumuşak ipeğine, sinsi gülüşüne kanmaması lazım.

İpek Yolu projesi hakkındaki görüşleriniz nelerdir?
İpek Yolu projesi dünya ekonomisini kontrol altına almak için yapılan bir projedir. Fakat sadece onunla da sınırlı değil. Şu anda zannediyorsun ki mal geliyor, ticarî faaliyetler yürütülecek! Öyle değil o iş! Yakında görürsünüz, öbek öbek insan gelecek Çin’den buraya. Çünkü zamanında aynısı Doğu Türkistan’a yapıldı ve sonunda Doğu Türkistan’ı işgal ettiler.

Teşekkür ederiz.
Rica ederim.


Baran Dergisi 674. Sayı