PKK-PYD bölgedeki kaostan faydalanarak bölgeye nüfuz ederken, plan gereği Kamışlı-Haseke Kürtlerinin önemli bir bölümü Irak Kürt bölgesine geçtiler. 400 bin kadar bir nüfustu bu. Türkiye’de de 700 bin kadar olduğu tahmin ediliyor. Bu rakamlardan Kürt halkının PKK’yı desteklemediği açık. Örgüt, Stalinist-seküler bir yapı olarak kendi halkına baskı ve zulüm yapıyordu. Din karşıtı bir yapı olarak hakimiyet kurmak istiyordu. Yalnız Türkiye’de sosyal medyada ve bazı basın organlarında tüm Kürtlerin PKK yanlısı olduğu iddiaları dillendiriliyor. Bu propaganda Kürtleri küstürüyor. PKK Kürtlerin toprağını gasbetti, Kürtlere rağmen gasbetti. Halkı temsil etmediği mültecilerin halinden belli. Dolayısıyla nüfusun yarısı göç etmiş. PYD kendisine itaat etmeyen, planlarına uymayan Kürtleri sürdü.

“Heykellerin Yıkılması Önemli”
Heykellerin yıkılması önemliydi. Heykel sembolleri üzerinden seküler kimlik inşaı düşünüyorlardı. Afrin’de Kürt gençlerinden destek bulmuş olsalar da, Türkiye’de de Afrinliler var, biliyorum. Kobani bile Nakşi tarikatına bağlı bir ailenin, büyük ölçüde Haznevi ailesinin bölgesiydi. Dolayısıyla PKK üzerinden bir kısım ulusalcıların yaydığı “Kürtler ve Arnavutlar ABD uşağı” propagandasına dikkat etmek lazım. Balkanlarda Arnavutlar, Doğuda Kürtler, iki İslam topluluğu hedef gösteriliyor bazıları tarafından; dikkat etmek lazım. Oysa Abdülhamid Han’ın muhafız ordusunun sağ kanadında Kürt süvarileri, sol tarafında Arnavut savaşçıları bulunuyordu. Abdülhamid imparatorluğun doğusuyla batısını bir araya getirmişti. Bu iki ucun tasfiye algısı korunmak isteniyor. Bundan sonra bütün sivillerin bölgeye dönmesi sağlanmalı. Afrin’in yeniden imarı üstlenilmeli. 

Baran Dergisi 584. Sayı