28 Şubat sürecinde yaşanan terör, işkence ve zulme karşı her kesimden insanın katıldığı “el ele yürüyüşü”nü başlatan isim olarak hatırlanan Lütfü Oflaz, 28 Şubat darbesinin 22. yıldönümü münasebetiyle Baran’a konuştu.

12 Eylül döneminde de darbecilere karşı ortak mücadele için antiemperyalist kimliğiyle İslamcı, solcu, ülkücü kesimlere çağrıda bulunup öncülük eden Oflaz, “28 Şubat sürecini yaşayanlardan biri olarak aklıma ilk gelen şey, dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan’a, general rütbesini taşıyan bir komutanın televizyonlarda “Pezevenk” diye küfür etmesi, yine Erbakan’ın yemekli bir davetinde, kuvvet komutanlarından birinin garsona, “Masada niye rakı yok; masaya rakı getirin ulan” diyerek kabadayılık yapması gelir.” dedi.

NATO’cu Subaylar
“28 Şubat döneminde solcu gençliğin en çok okuyup etkilendiği Leman dergisinin yazarıydım.” diyen Oflaz, o dergide “Zulme karşı direneceğiz” çağrısıyla başlayan bir yazı yazdığını ve “el ele yürüyüş”ünün o yazıdaki çağrıyla gerçekleştiğini belirtti. Oflaz, dönemin ordu hiyerarşisine hakim NATO’cu yapılanma hakkında şu tesbitlerde bulundu:

“NATO’ya girdiğimizden beri ordunun komutanları dünyadaki güç odaklarının ve onun başındaki ABD’nin “bizim çocuklar” dediği türden subaylar oldular. ABD’nin istemediği başbakanları onlar da istemediler. ABD’nin “Devir” dediği başbakanları onlar devirdiler. Milli çıkarlarımızı değil ABD’nin çıkarlarını kollayıp gözettiler. NATO’cu subaylar millici başbakandan hoşlanmaz. Bu sadece bize özgü bir şey de değil. Mesela Venezuela’da olduğu gibi ülkenin petrollerini emperyalistlerin elinden kurtarıp kamulaştıran ve bu petrollerin gelirlerini halka akıtan millici liderlere de ABD tahammül edebiliyor mu?” 

“Zalimlere karşı direniş hattı kuralım”
Oflaz, darbeci zihniyetin her zaman harekete geçirilebileceği ihtimaline dikkat çekerek şunları söyledi:

“Böl, yönet” emperyalistlerin klasik taktiğidir. Ülkeleri, halkları bölerek yönetmek kolaylarına gelir. Öyleyse buna karşı bizler bölünmemeli, birleşip bütünleşmeliyiz. Ayrıca küresel emperyalist saldırı altındaki ülkeler, halklar olarak birbirimizle dayanışma içine girmeliyiz. Küresel emperyalistlere karşı küresel dayanışma, küresel direniş hattı kurmalıyız. Küresel emperyalistler tarafından birimize yapılmış saldırıyı hepimize yapılmış saymalıyız. Küresel emperyalistlere ancak böyle karşı koyarız.”    

 “Salih Mirzabeyoğlu’na Yapılan Zulüm Unutulmasın”
Oflaz, unutulmaya yüz tutan 28 Şubat sürecine dair önemli uyarılarda bulunurken, hakkında önce idam, idam cezasının kaldırılmış olması nedeniyle “ağırlaştırılmış müebbet hapis” cezasına verilen mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’nu hatırlattı. Oflaz şöyle dedi;
“Hadi pek çok şeyi unutsalar bile, kendilerine yapılan kötülükleri de unutsalar bile, bari mesela Salih Mirzabeyoğlu’na yapılan zulmü unutmasınlar. Onun hapiste jandarmadan yediği dayakla yara bere içinde kalmış, kanamış yüzüyle “Traş olurken yüzünü kesmiştir” diyerek dalga geçenleri, üstelik de bu durumu yönettiği gazeteye manşet yapıp dalga geçenleri unutmasınlar. Hiç değilse bu gibileri ödüllendirmesinler. Unutmasınlar ki zalimleri ödüllendirmek mazlumlara yapılan zulme alkış tutmaktır. Zalimleri ödüllendirmek mazlumları cezalandırmaktır. Zalimlerle dostluk mazlumlara düşmanlıktır.”


Baran Dergisi 633. Sayı