Trump’tan sonra Pompeo ve Bolton’un ABD’nin Suriye’de kalıcı olduğu açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Trump göreve geldiğinde ilk vaatlerinden biri küreselleşmeye son vereceği, NATO’yu dağıtacağı, ABD’nin kendi içine döneceği şeklindeydi. Ancak ABD’nin dış politikasına yöne veren Neo-conlar buna karşı çıkıp bütün mekanizmalarıyla Trump yönetimini sıkıştırdılar. Türkiye’nin askerî ve siyasi kararlılığı Trump’a geri adım attırmıştı, bu çok açık. ABD’nin “dünya jandarmalığı”na soyunan Neo-con çetesi Türkiye’ye karşı Suriye’de kalmak istiyor. Trump ile Pentagon arasında derin bir ayrılık var. Bolton da Neo-conların temsilcisidir. 2000 yılında PNAC raporunda belirtilen Yeni Amerikan Yüzyılı projesini hazırlayan teorisyenler arasındadır. Pentagon adına hareket ediyor. ABD’nin yaptığı tamamen oyalama taktiği.

Menbiç operasyonuna engel olabilecekler mi?
Askeri kaynaklara göre Suriye’nin kuzeyine Türkiye, son yılların en geniş yığınağını yaptı. Türkiye, ABD ile diplomasi kapısını açık tutmakla birlikte kararlı. Görüşmelerden herhangi bir sonuç alınmazsa Menbiç operasyonunun yapılacağını düşünüyorum. Suriye’nin bölünmesi Türkiye’nin kesinlikle aleyhinde bir durum. Odet Yinon plânı gereği bölgenin dört ülkesinden parçalar koparmak suretiyle bir Kürt devleti planlanıyor. Fakat bölgede PKK’yı kabul edecek ne Kürt, ne de Arap unsurlardan oluşan bir taban yok. Bu aslında bir İsrail devleti. İsrail’i de terör örgütleri kurmuştu nitekim.

PKK bitiyor mu?
Tam bitti diyemem ancak Türkiye’nin müdahaleleriyle bitiş noktasına geldiğini söyleyebilirim. Eylem gücü ve lider kadrosu kendi ifadeleriyle de doğrulanıyor. ABD de bunu gördüğü için Kandil’deki lider kadrosunun başlarına ödül koydu fakat bu da bir başka aldatmaca. PKK’nın Suriye’nin kuzeyinde yeni bir isim ve kadroyla tesisi söz konusu. Dikkat ederseniz PKK’nın hakim olduğu iddia edilen haritalanan bölge bu yapının gücünün üzerinde. Harita tamamen psikolojik etki uyandırma amaçlı. Bölge zaten Arap köyleriyle dolu. 

TSK yapısı içinde bu aşamada herhangi bir pürüzden bahsedilebilir mi? Mesela Org. Metin Temel’in 2. Ordu komutanlığından alınması?
Askeri bir görev değişikliğidir. TSK hiçbir zaman tek kişiye göre disiplinini değiştirecek bir yapı değildir. TSK dünyanın en güçlü ordularından biri. 8 yıllık Suriye iç savaşında Türk ordusu her zaman oraya girebilecek şekilde hazırlıklarını sürdürüyor.

ÖSO’nun son durumunu bir değerlendirebilir misiniz?
Ortadoğu’daki silahlı unsurlar üzerinden artık vekâlet savaşı dedikleri bir dönem söz konusu. ÖSO, Suriye’deki muhalefetin bir parçası ve uluslararası meşruiyeti olan bir unsur. Koalisyon üyeleri böyle görüyor. ÖSO’nun Türkiye’de bulunan ve Suriye topraklarında yaşayan Suriyelilerin muhalefet örgütü.

İngiltere Esed’in kalması gerektiğini duyurdu. Esed rejiminin geldiği pozisyonu nasıl değerlendiriyorsunuz? 
2010’da başlayan “Arap baharı” aslında Ortadoğu’yu Balkanlaştırma amacını taşıyan hareketlerin toplamıydı. Bununla birlikte ABD ve Batı, bölge ülkelerin liderlerini devirip kontrolleri altında yeni yönetimleri getirmeyi plânlıyordu. Bu arada İhvan hareketinin Mursi liderliğinde öne çıkıp halk desteğiyle Mısır yönetimine geldiğini gördüler. Mursi’nin birtakım hataları Batı’yı endişelendirince “İsrail’in güvenliği” adına devrilmesine göz yumdular, desteklediler. Esad’ın da o dönem gideceği düşüncesi hakimdi. Türkiye dışişleri de Batı ittifakı içinde aynı yönde hareket ederken, Suriye’de bütün kesimlerin razı olacağı bir isim arayışındaydı. Yeni yönetimde istenmeyen örgütlerin, mesela İhvan’ın veya terör bağlantılı yapıların etkili olacağı propagandasıyla Esed kalsın dediler; bu noktaya gelindi.

Bölgede bir ‘Arap NATO’su’nun örgütlendirildiği gözlemi paylaşılıyor. Batı bununla sonuç alabilecek mi?
Bu yapı için Suud rejimi, BAE, Mısır gibi birkaç ülke bir araya getirildi. Bu yapının üzerinden ABD ordusunun yerine bölgeye yerleştirilmesi planlanıyor ama Arap coğrafyasını İsrail liderliğinde yeniden bölme amacı taşıyor. Bu yapı Türkiye’nin İslâm dünyası liderliğini engelleme amaçlıdır. Türkiye’ye karşı Suudi Arabistan’ı öne çıkarmak için Suud rejimi parlatıldı. Bu arada Kaşıkçı olayı gerçekleşti ve Türkiye’yi zaaf içine düşürülmesi hesaplandı fakat bu hesap bozuldu. Ellerine yüzlerine bulaştırdılar ama yine de ‘Arap NATO’su projesi ciddi bir sıkıntı.

Çin rejiminin Doğu Türkistan’a müdahalelerinin böyle bir dönemde gündem oluşunu hangi sebebe bağlanabilir?
Uygur Müslümanlarına yapılan zulümler kabul edilemez. Uygurlara yıllardır sinsi ve açık asimilasyon yapılıyor. Çin de emperyalist bir güç. Amerikan emperyalizminin Uygurların temsilcisi iddiasındaki Rabia Kadir’i kollaması da iki ülke arasındaki çekişmenin bir parçası. Uygur Müslümanları üzerinden yürütülen faaliyetler, Türkiye ile Çin arasındaki ilişkilerin ilerlediği bir dönemde Batı çıkarları için hız kazanması şaşırtıcı olmaz. Türkiye adına bu bir sıkıntı fakat Türkiye bundan haberdar. Bu yönde Türkiye’nin bir açıklamayla sorumlu tavır koyması taraftarıyım. 


Baran Dergisi 626. Sayı