Avusturya’nın Başbakan Yardımcısı Heinz-Christian Strache’nin Rus yatırımcılarla yaptığı görüşmenin kayıtları patlayınca koalisyon dağılmıştı; geçtiğimiz günlerde erken seçim yapıldı Başbakan Sebastian Kurz'un liderliğindeki muhafazakar Halk Partisi, oyların yüzde 38'ini alarak zafer kazandı.
Evet, “gizli” görüşmeler belirli kişiler üzerine uygulanan bir sistemdi. Başbakan Yardımcısı Heinz-Christian Strache, Alman dergisi Der Spiegel ve Süddeutsche Zeitung gazetesinin, kendisi hakkında yayınladığı video-ses kayıtlarının ardından istifa etmişti. Strache, videoda potansiyel bir Rus yatırımcıya iki devlet ihalesi öneriyordu.

Göçmenlik karşıtı Özgürlük Partisi’nin lideri Strache’nin istifa etmesi, Avusturya’daki koalisyonun bitmesine sebep oldu. Avusturya halkı tutucu bir halktır, her geçen gün de biraz daha tutucu oluyor. Kurtz önceki seçimlerde yüzde 31 oy almışken, yeni seçimlerde oyunu yüzde 38’e çıkarttı. Eski koalisyon ortağı aşırı sağcı Özgürlük Partisi (FPÖ) ise oy kaybıyla yüzde 17,3'e geriledi. Fakat şunu söylemek lâzım ki, Avusturya’daki gidiş onlar açısından sakıncalı, önümüzdeki süreçte bu tarz şeyler sık yaşanabilir.

İngiltere’ye bakacak olursak, Therese May Brexit mevzuunda muvaffak olamadı, vadettiği sürede süreci başarıyla neticelendiremedi. Yerine eski Londra Belediye Başkanı Boris Johnson geldi. Avam Kamarası ise Boris Johnson hükümetine AB’den çıkma tarihini ertelemesi için baskı yapıyor. Parlamento ile hükümet arasında da bir çatışma var. Bu süreç nereye doğru gidiyor?
Brexit 31 Ekim’de olumsuz bir şekilde sonuçlanacak. İngiltere kendi bindiği dalı kesiyor; AB’den çıktığı zaman bundan çok zarar görecek. Avrupa’nın içinde statüsü en özel devletlerden bir tanesiydi. İngiltere Avrupa Birliği’nin üçüncü büyük ülkesiydi, AB de İngilizlerin boşluğunu hissedecek, bu meseleden canı yanacaktır! Türkiye, bu krizi fırsat bilip fayda sağlayabilir. Zira AB’nin Türkiye’ye daha çok ihtiyacı olacak.

İngiltere AB’den çıktığı takdirde nelerden mahrum kalmış olacak?
İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılması durumunda en büyük zararı İngiltere görecek... Peki niye? Londra’da bulunan “The City” diğer ismiyle “Square Mile” finans merkezindeki uluslararası finans kurumları Fransa, Almanya ve hatta Türkiye’ye doğru kayma yaşayacak. İngilizler ticarî açıdan büyük sıkıntılar çekecek, gümrük vergileri olacaktır; özellikle tarım mevzuunda.

Almanya’da yine Volkswagen’e yönelik emisyon davaları gündemde. Volkswagen emisyon davası sebebiyle Amerika Birleşik Devletleri’ne 25 milyar dolar ödemeye zorlanmıştı. Bu emisyon skandalının ardında aslında ne vardı?
Amerika kendi otomotiv endüstrisini korumak maksadıyla Alman menşeili vasıtaların tercih edilmemesi için bu tür yollar kullanabiliyor. Amerika piyasasında Alman arabalarının sayısı her geçen gün artıyordu; Amerikalılar bunun ardından yeni bir emisyon kanunu çıkarttı ve cezayı kestiler. VW bünyesinde birçok markayı barındıran bir sembol aslında. Cezanın altından kalkmasını bildiler, hâlâ Amerikan pazarında faaliyetteler...

Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron ile Almanya Başbakanı Angela Merkel arasında “Ortak Avrupa Ordusu”na dair pazarlıklar vardı. Bu konuda bir gelişme var mı?
Bu çıkışın hedefi Amerika aslında. Amerika, “Almanya’yı korumayacağız” deyince, Merkel, Macron’a Almanya-Fransa arasında ortak ordu kurulması gerektiğini söyledi. Yakın vadede çok ciddiye alınacak bir söylem değil ama uzun vadede tartışılacak bir mesele olacaktır.

Amerika’nın en çok askerinin bulunduğu ülkelerden bir tanesi de Almanya değil miydi?
Eskiden öyleydi, Merkel, Trump’a karşı mesafesini koydu; Almanya artık Avrupa’da eskisinden daha da güçlü. Brexit çatlakları sebebiyle Almanya’ya teveccüh eskisinden de fazla. Bana kalırsa Avrupa Birliği çoğu kesimlerin düşündüğü gibi çöküp, çözülmeyecek. Avrupa Birliği, Balkan ülkelerine yaklaşıyor, Batı Ukrayna’yı birliğe almak isteyecekler. AB güçlenmese bile, ortaklık uzun süre devam edecek gibi.


Baran Dergisi 664. Sayı