Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şube başkanı Mahmut Bıyıklı, 31 Mart seçim sonuçlarını BARAN için değerlendirdi. “Bu sonuçları Müslümanlar olarak iyi değerlendirip nerede hata ve eksik yapıldığı ve gelecek İstanbul seçimlerinin daha güçlü nasıl kazanılabileceğinin iyi değerlendirilmesi gerekiyor.” diyen Bıyıklı, “Gençlerimizi ihmal etmeden, yeni bir anlayış, yeni bir heyecanla yola çıkılacağına inanıyorum. Sonuçlar, siyasetin diline dikkat edilmesi gerektiğini de işaret ediyor.” şeklinde konuştu.

AK Parti’de özeleştiri yapmanın zamanı geldiğine işaret eden Bıyıklı şöyle devam etti;

“Açık konuşalım. Objektif olmak gerekirse, AK Parti, iktidar olmasıyla birlikte sadece dünyevi menfaat amacıyla gelmiş insanlarla doldu. Gerçekten bu meseleyi bir dava olarak gören kimileri küstürüldü, kenara çekilenler oldu. Parti içinde çok samimi dava insanları da var. Ancak genele bakıldığında ciddi bir özeleştiri yapmak gerekiyor. Gençlerimiz seçimleri kafası karışık karşıladı. 2019 gençliğini yakalayamadığımızı görmeliyiz. Özellikle İstanbul’da iktidar rehavetinden muhalefet dinamizmine geçilmeli hemen.”

“Gençliğe Sahip Çıkılmalı”
31 Mart sonrası için siyasette tepki çeken uygulamalardan örnekler veren Bıyıklı, yapılan hatalardan bir an önce dönülmesi gerektiği uyarısında bulundu. Bıyıklı şu ifadeleri kullandı;

“Öncelikle hepimizin nasuh tövbesi yapmamız gerekiyor. Çünkü belediye bürokrasisinde bizim açık ve seçik olarak gördüğümüz durumlarda kardeşlerimize uyarımız şu olmuştur; ‘siz imza atarken, bir şeye karar verirken diğer partililer gibi davranamazsınız. Siz bir misyonu, bir dünya görüşünü temsil ediyorsunuz.’ Ama maalesef gördük ki, israfçılık, şımarıklık, kibir, böbürlenme, telefonlarımıza çıkmayanlar olmuştur. ‘Gelin gençlerimizi kültür ve sanata kazandıralım’ dediğimizde ‘yahu siz hâlâ orada mısınız’ imasıyla alaycı bakış ve davranışlara maruz kalmışız. Biz her seviyeden belediye yönetimindeki arkadaşlarımıza TYB olarak gönüllü olduğumuzu bildirmeye gittiğimizde, başvurduğumuz kapıların çoğu bu bakışımızı küçümsedi. Büyük ihalelerin peşine düşenlerin ihanetinin bir sonucudur bu. Bunu ifade ederken duyarlılık gösteren belediye başkanlarımızı, kültür müdürlerimizi hariç tutuyoruz. Ancak şu bir gerçek ki, yaşadığımız ve gördüğümüz çok acı tecrübeler oldu. Bizi daraltan ve üzen hatıralarımız var. İçimize attık. Çünkü biz bunu memleket meselesi olarak gördük. Sahada büyük bir heyecansızlık var. Tabana yön verenlerin de kendilerini sorgulaması gerekiyor. 20-30 yıl sonra bu dönem araştırıldığında, ‘Müslümanlar bu dönemi temiz bir şekilde yönetmiş’ diyecek temizlikte ve sağlamlıkta bir belediye anlayışımız olmuş mu bakılacaktır. Mesela rüşvet, adam kayırma, iltimas yoksa başarılı sayılabiliriz. Aksi takdirde seküler zihniyetli kesimden bir fark görülmeyecek.”

“Bu Bir Hak ve Batıl Davasıdır”
31 Mart yerel seçim sonuçlarından çıkarılması gereken dersler hususunda da konuşan Bıyıklı, şu tavsiyeleri dile getirdi; 
“Bu sonuçta şu ilahî ihtar da var; ‘Bölünmeyin, parçalanmayın, adaletten sapmayın, nefsinize uymayın, kibirlenmeyin, bir makama geldiğinizde bunun bir imtihan olduğunu bilin, iktidar da imtihan...’ Bu bir ikazdır. Yeniden kendimize çeki düzen verir; davaya sarılırsak kazanan olacağız. Ayrıca bu meseleye parti düzeyinde bakmıyoruz, zihniyet olarak bakıyoruz. Bu aziz ve mübarek topraklarda CHP zihniyetinin iktidar olmaması için mücadele ediyoruz. Çünkü idam sehpalarına alimlerimizin, Kur’an dersi görülürken cop ve dipçik darbelerine maruz kalan Müslümanların bedduası var bu yapının üzerinde. Bu zihniyeti yeniden iktidara taşınması noktasında kimlerin hatası varsa kendisine çeki düzen verecek. Bu bir Hak ve Batıl davasıdır. Erdoğan’dan sonra da devam edecek. Yaşadığımız zamanın hakkını veriyor muyuz önemli olan odur. Sadece seçim sonuçlarına bakmak küçük adamların işidir. Nesilleri, bin yıl sonrasını düşünürüz. 2023’te ve 2071’de nasıl bir dünya, nasıl bir memleket görmek istiyoruz; bunun fikir sancısını çeken, çözüm üreten düşünce adamları lazım. Popüler kültüre teslim olmuş nesilleri değil onlara karşı sorumlulukları yerine getirip getirmediğimizi sorgulayacağız. Siyasetçiler de vermediği yerden sonuç alamaz. Yarınlar bizimdir. Allah’ın vaadi tamdır. Bu bir idealin mücadelesidir o yüzden ye’se kapılmamalı...”


Röportaj: Cumali Dalkılıç

Baran Dergisi 638. Sayı
 
Editör: Haber Merkezi