Aylık Dergisi
122. Sayısının önsözü:

 
Selâm ve Duâ ile,

Ak Parti iktidarına yönelik rejimin yerleşik unsurları tarafından yapılan operasyonlar sırasında ısrarla rejimin tartışmaya açılması gerektiğini söylemiştik. Bugün Cumhurbaşkanı olan Receb Tayyib Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde tartışmaya açtığı “Başkanlık Sistemi”, her ne kadar medyada kendisini tartışacak muhatab bulamamış olsa da bu tartışmanın fitilini ateşlemiştir. Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçilmesiyle beraber Cumhurbaşkanı zaten “Başkan” gibi davrandığı için bu mesele sümen altı edilmiş gibi dursa da, “Başkan”ın rejimin yerleşik unsurları ve sermaye karşısında elinin kuvvetlenmesi gerektiği zamanlarda muhakkak yeniden gündeme gelecektir.

Bir diğer husus ise Arab Baharı’nın ardından hasıl olan problemleri içinden çıkılmaz hâle gelen İslâm Âlemi’nin, bir birlik hâline gelmesi mevzuu... Bu mesele son günlerde “Başkanlık Sistemi”nden daha fazla gündemde... Konu slogan zaviyesinden pek çok kesim tarafından tartışılsa da, meselenin künhünü ihtiva eden gerçek meseleler, en başta da Türkiye’nin böyle bir birliği taşıyacak devlet modeli, anlayış, ahlâk ve kültüre malik olmayışı geliyor. Her ne kadar Türkiye bu keyfiyetlere mâlikmiş gibi bir imaj çiziyor olsa da hakikatin böyle olmadığı Türkiye’nin her sokağında bas bas bağırıyor.

Böyle bir ahvâli fırsat bilerek biz de kendi ideolocyamızın misilsiz devlet modeli olarak “Başyücelik Devlet” modelini ortaya koyuyoruz. Bugüne kadar gerçek anlamda konuşulmadığı, pratik hayata aplike edilerek canlandırılmadığı için ütopikmiş gibi görünse de, bu modeli hayatın reel şartlarına tatbik ederek; hem alternatif olarak merkeze koymak, hem tartışmaya açmak, hem de ne kadar da mümkün olduğunu gözler önüne sermek niyetindeyiz. Geçen sayımızda da duyurduğumuz üzere bu sayıda giriş olmak kaydıyla Başyücelik Devleti’nin tahliline başlıyoruz.

Bu sayımızda konuyla alâkalı olarak Fatih Turplu, “Başyücelik Devleti ve Engelciler” başlıklı yazısıyla dergimizde… Yazarımız gelecek ay Üstad Necib Fazıl’ın “İdeolocya Örgüsü” eseri ekseninde üzerinde duracağımız Salih Mirzabeyoğlu’nun “Başyücelik Devleti” isimli eserinin tahliline giriş mesabesinde Başyücelik Devleti’nin bir hayâl, bir ütopya gibi algılanmaması gerektiğinin ve Salih Mirzabeyoğlu’nun teklif ettiği sistemin önündeki iç ve dış engellere değindi.

Yine dosyamızla alâkalı olarak Ömer Emre Akcebe, “Devlet Şekilleri Türkiye Cumhuriyeti - Başkanlık Sistemi -Başyücelik Devleti’ne Giriş-” başlıklı kapsamlı bir çalışmaya imza attı. Yazısında biraz önce belirttiğimiz tahlilin ana hatlarını bizlere anlatıyor.

Faruk Hanedar ise “Modern Siyasî Sistemin Kontrol Mekanizmaları” başlığını kullandığı yazısında uluslararası organizasyonlarla kontrol altında tutulmak istenen sistemden bahsediyor ve artık yeni bir dünya düzenine olan ihtiyacın kendisini dayattığını söylüyor.

Esseyid Abdülhakîm Arvâsî Hazretleri’nin vefat yıldönümü vesilesiyle Kâzım Albay’ın Baran Dergisi’nin 353. sayısında kaleme aldığı “Büyük Doğu-İBDA Üzerindeki Tuğra İsim: Esseyid Abdülhakîm Arvâsî Hazretleri” başlıklı yazıyı sizler için iktibas ediyoruz.

Dergimizde Muharrem İbiş’in yıllarca köşe yazarlığı, ressamlık ve romancılık yaptıktan sonra Dîvanyolu Dergisi’yle dergiciliğe dönen Muammer Erkul ile edebiyat çerçevesinde gerçekleştirmiş olduğu söyleşiyi de bulabileceksiniz.

Burak Çileli’nin “Ölüm Odası veya İdrisî Seyr-i Sülûk” başlıklı yazı dizisi kaldığı yerden dördüncü bölümü ile devam ediyor.

 

Gürsel Tanrıverdi yayın kurulumuzun çok beğendiği ve sizlerin de alâka ile okuyacağınızı düşündüğümüz “Salih Komutanların Rüyası” başlıklı yazısıyla dergimizde…
M. Taha İnci yazısında “Peygamber Aşığı Yaman Dede”yi anlatıyor.

Yahya Yıldırım sizler için “Âmâ İsmet Amca” başlıklı bir hikâye kaleme aldı.

Tüm İslâm Âleminin Hicrî 1436. yılını tebrik eder, ümmetin kurtuluşuna vesile olmasını temenni ederiz.

Bu ayki muhtevamız böyle; gelecek sayımızda görüşmek dileğiyle Allah’a emanet olun.

Aylık Dergisi, Kasım 2014

http://www.aylikdergisi.com/anasayfa.html