Baran Dergisi’nin 452. Sayısının 9. Sayfasında şöyle bir haber yayınlanmıştı:
“Kaynak Holding’e Operasyon
Paralel yapı para kaynaklarına operasyonlar devam ediyor. Koza grubundan sonra Mali Şube ekipleri Kaynak Holding’in Bağcılar ve Üsküdar'daki merkezine operasyon düzenledi. Operasyonda polis ekipleri ile birlikte vergi müfettişleri de yer aldı.
 Kaynak Holding bünyesinde NT mağazaları, Sürat Kargo, Sürat Bilişim gibi şirketleri barındırıyor.”
Derginin çıkmasının ardından –arada resmî tatil de olmasına mukâbil- büyük bir “sürat”le hareket eden “Sürat Kargo Lojistik ve Dağıtım Hizmetleri A.Ş” Baran Dergisi’ne bir ihtarname çekerek mevzu bahis haberde geçen “Paralel yapı para kaynaklarına operasyonlar devam ediyor” ifadesinin “şirketin şeref ve haysiyetini ihlal ettiğini” iddia etmiş…
Sürat Kargo’nun bu türlü işlerle gerçekten alakası var mı yok mu bilemem ama, gerçekten de ortada “şeref ve haysiyet”e dokunucu bir durum olduğunda ister bir kurumun isterse bir şahsın hukûkî yoldan yahut başka türlü olarak tepki vermesini de çok görmemek gerek… Mesela bir adam “dinler arası diyalog” diye bir şey uydurup milletimizin inancını zedelemeye kalksa bana kalırsa bu adam şerefsiz ve haysiyetsiz olmaktan öte bizzat önde gidenidir! Öyle ya! Allah, bize eksiksiz ve tamam bir din yollayacak, sen de kalkıp onu ifsad etmeye çalışacaksın; işte bu türlü mevzularda ortalığı bulandıranları değil “önde gideni”ni bulup sağlığı için hacamat uygulanmasını tıb adına tavsiye edip gerekli tertibatı sağlayacaksın ki, arkadan gelenlerin sağlığı bozulmasın…
Bu açıdan bakıldığında “Sürat Kargo”nun, kamuoyunda İsrail’i sevmesi, papazlarla aynı döşekte, minderde takılması, cihad eden Müslümanlardan nefret etmesi, İsrail otoritesine bağlılığı gibi pek adi işlerle anılan kimselerle yakınmış gibi gözükmesinden rahatsızlık duyması, bu durumun “şeref ve haysiyet”ine dokunması neticesinde Baran Dergisi’ne ihtarname çekip “bizim bu türlü yapılanmalarla bir ilişkimiz yok kardeşim” tarzında feveran etmesini de doğru bulduğumu söylemek isterim…
Bu mevzuya her ne kadar böyle yaklaşsam da, Fetullah Gülen’in hâlihazırdaki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı kandırıp İrancılar gibi takiyye yaptığını Cumhurbaşkanı’nın çeşitli konuşmalarından hatırladığımdan ve Baran Dergisi’nin, günümüz medyasında ve sosyal medyasında debelenen irili ufaklı haberciler gibi haber yapmadığını bildiğimden içime de bir şüphe düşmedi değil; bu yaklaşımla beraber yine de peşin hükümle Sürat Kargo’yu suçlamadan ufak bir araştırma yaptım…
 Üzülerek ifade etmem gerekirse, araştırmam neticesinde elde ettiğim ilk bilgilere göre, kargoculuktan başka bu dünyada bir emeli olmadığını söyleyen Sürat Kargo’nun kendi alanını layıkıyla doldurduğu söylenemez!
22 Eylül 2015 tarihinde saat 10.41 ve 3783486 numaralı şikâyet numarası ile Sürat Kargo’nun “hizmet”inden ötürü mağdur olduğunu söyleyen Alp E. isimli vatandaş bakın ne diyor:
“Sürat Kargo Manisa Sanayi Şubesi Personeli Kendi Hatalarını Firmamıza Mal Etti!
Firmamız yaklaşık 3 buçuk yıldan beri Sürat Kargo ile çalışmaktadır. Son 2 ay içerisinde karşı ödemeli göndermiş olduğumuz gönderilerimizde 3 defa kargo ücretini bize yüklediler. Bunların ikisinde kredili kargoda bakiye olduğu için oradan kestiler. Şubeyi uyardık ve özür dilediler, bir daha olmayacağını söylediler. Bir süre kredi yüklemedik aynı problem ile 3. defa tahsilata geldiler ve ödeme yapmadık. 1 gün gönderimiz var dedik ve gelmediler.
Sebebi ödeme yapmamışız… Anlamamazlığa vurup sadece problemin ödeme olduğunu söylüyorlar ve resmen kendi hatalarını düzeltmeyip bizle çalışmayı bıraktılar. Koskoca Sürat Kargo personelin kendi çıkarlarına kalmış.”
Bu şikâyeti görünce Sürat Kargo hakkındaki ilk şüphelerim belirmeye başladı; çünkü vatandaş, hizmetini alamamış ve kandırılmış olmak bir yana, Sürat Kargo’nun personeli tarafından ele geçirildiğini de açıkça söylüyordu ki, bu durum bana “Paralel yapı” denilen “FETÖ” örgütünü hatırlattı. Nitekim bu örgüt militanları da, tıpkı Sürat Kargo içindeki firmayı ele geçirmeye gayret eden ve vatandaşın dediği gibi Kargo’yu “kendi çıkarları” doğrultusunda hareket ettirmeye çalışanlar gibi, 17-25 Aralık operasyonlarıyla hükümeti devirerek Amerikan-İsrail çıkarları doğrultusunda işbirlikçi bir hükümet kurmak için çalışmışlardı… Elbette bu benzerlik üzerinden hiçbir kuruluş suçlanamazdı…
Araştırmalarım sürdükçe Sürat Kargo’nun iş sahası alanında vatandaşlarımıza pekiyi hizmet vermediğinden ötürü “hizmet hareketi” de denilen örgütle kendisinin benzerliğinden rahatsız olduğu fikrine kapıldım; çünkü kamuoyunda “hizmet hareketi” diye de bilinen bu yapı bir “örgüt disiplini” de denilen bir bağlılık içerisinde hareket ediyor, işlerini aksatmadan yürütüyordu; aynı durum Sürat Kargo için söylenemeyeceğinden aralarındaki inorganik bir bağdan söz edilmesi kurumu incitmiş olabilirdi:
 
Bu meyanda yapılan birkaç şikâyeti daha burada paylaşmak istiyorum:
“Sürat Kargo Sürat Yapamadı!
Tekin T. | 22 Eylül 2015 09.03 - Şikayet No: 3779430
21.09.2015 tarihinde Sürat Kargo'nun Gülsuyu şubesini aradım defalarca cevap vermediler. Genel merkezlerini aradım kuryenin gün içinde geleceğini söylediler, ama akşam oldu gelen giden yok! Gelemiyorsanız neden yalan söylüyorsunuz? Ki memlekette başka kargomu yok? Aynı zamanda bir web siteleri var, çok basit yapılmış, güncellenmemiş, adres yazacağım cadde çıkmıyor, yapamıyorsanız, “yapamıyoruz” deyip kenara çekilin.
Sürat Kargo İlgisiz ve Yavaş!
Fatma Y. - 22 Eylül 2015 09.12 - Şikâyet No: 3780066
Hayatımda bu kadar yavaş ve ilgisiz firma görmedim. Beni kargonuz yolda diye resmen telefonda oynayıp kargoyu sistemden ötürü gönderemiyoruza çevirdiler. Birinin söylediğinden diğerinin haberi yok. Hele müşteri hizmetlerine ulaşmanız mucize. Ulaşsanız dahi çözüm sağlayamıyorlar.
Sürat Kargo Personel Memnuniyetsizliği!
Betül K. | 22 Eylül 2015 09.34 - Şikâyet No: 3781779
18.09.2015 'de Kayaş Mobil (5545***906) şubesine gelen d77494daeebb takip no.lu kargom için aynı gün dağıtım elemanı beyefendi beni aradı, sokağa çıkmamı söyledi, işte olduğum için kardeşime ya da annemi arayayım diye cevapladım, adresle ilgili bir şeyler soran beyefendiye cevap verdim.
Daha sonra oturduğum muhiti iyi bildiğini söyleyerek sesini yükseltti daha sonra da telefonu yüzüme kapattı. Geri aradım açmadı. Müşteri hizmetlerinden ilgileniyorum cevabını alsam da ilgilenen olmadı. Bu düzensiz ve özensizliği firmaya yakıştıramıyorum.”
Sürat Kargo Ciddiyetsiz Firma!
Kenan D. | 22 Eylül 2015 09.20 - Şikâyet No: 3780678
5 gün önce Erzurum'dan İzmir'e gönderilen kargom önce şubede dendi. Bugün almaya gittim dağıtıma çıkmış dediler. Verdikleri numarayı aradım yoğunum bakamam dedi dağıtıcı arkadaş. Müşteri hizmetlerini 3 kez aradım önce kargonuz kayıp sonra dağıtıma çıkmış dediler. Dağıtıcı arkadaşı 1 saat sonra evin önünde gördüm aradım bugün evrak dağıtmıyorum isterseniz sitenin güvenliğine bırakayım ya da 7'de şubeden alın dedi. 7'de gittik şube kapalı. Ben bu kadar ciddiyetsiz firma görmedim.”
Sürat Kargo’nun vatandaşın işlerini görürken gösterdiği gevşeklik ve onları kandırarak yalan söylemesi; üstüne üstlük bazı kargo çalışanlarının hizmet alamayan insanları azarlamasını da hesaba katınca, Sürat Kargo’nun Baran Dergisi’ne gönderdiği iddianamedeki “şeref ve haysiyet” kavramlarına atıf yapmasını pek mânâsız bulduğumu söylemek isterim; çünkü “ahlak” da denilen seciyemiz, karakterimiz hayatın bütün safhalarına yansır ve bu safhaların en mühimlerinden birisi de “iş hayatı”dır! İnsanları aldatan ve kendisi hakkında farklı meslek, yaş ve mizaç grubundan herkesin şikâyetçi olduğu bir firmanın “sürat”li bir şekilde “şeref ve haysiyet” nutku atıp ihtarname çekmesi, araştırmamın son safhalarına doğru belirmeye başladı…
Nitekim http://www.kaynak.com.tr/grup-sirketleri.aspx adresinden de görüleceği üzere Baran Dergisi’nin yaptığı haberdeki gibi “Kaynak Holding bünyesinde NT mağazaları, Sürat Kargo, Sürat Bilişim gibi şirketleri barındırıyor.”
Bu arada hatırlatmak isterim ki, geçen sene benzer bir durumdan ötürü İran İslam Cumhuriyeti Başkonsolosluğu dergimize e-posta yoluyla ulaşmış ve bir haberde geçen ifadelerin düzeltilmesini rica etmişti; yani, Ehl-i Sünnet itikadınca “sapık” diye nitelediğimiz insanlar bile –ki resmi bir devlet kurumudur- hemencecik notere koşmadığı yerde, kendilerinin Müslüman olduğunu zannettiğim bu şahısların böylesi bir durumda “filanca maddenin 47. Bendi, a fıkrasının falanca tarafı” diye altına üstüne damga vurup her yanına imza attıkları kağıtlarla “babalanmaları” da şahsî kanaatimce “ayıp”tır ama hukuken nedir bilemem; onu da ilgilisi açıklasın!
Hülâsâ-i kelam, bana kalırsa Sürat Kargo Lojistik A.Ş.’nin çalışma hayatında gösterdiği performans ve sürat gözönüne alındığında, gerçekten de “Paralel Yapı” denilen Terör Örgütü ile bir alakası bulunamayacağını düşünüyorum; çünkü bu kadar başarısız adamları bir örgüt kabul etmez. O örgütün işi de işinde bu kadar aksaklık olan bir firmaya kaldıysa onlarda örgütten sayılmaz.

Baran Dergisi 455. Sayı