Virüs dünyayı sarstı! Bütün ülkeler kendi vatandaşlarını koruma yarışında! Cephe çok geniş! Her alanda müthiş bir savaş var! Şimdiden belli ki bu savaşın kaybedeni Amerika'dan başkası değil!

Devasa gücü ile insanlığı kendi hegemonyasının esiri haline getiren Amerika koronavirüsüne yenildi! Yirmibeş yıl yakıt almadan çalışabilen uçak gemilerini virüs kaptı... 

Amerika çöktü! Avrupa Birliği çöktü! İnsanlık Covid-19 virüsü ile boğuşurken bir anlamda hizaya geldi! Ölüm herkes için kaçınılmaz son. Ölüm ilahi adaletin değişmez kanunu... "Her nefis ölümü tadacaktır!" "Öyle mi ölsek, böyle mi?" Seçtiğini zannettiğin hangisi olursa olsun, sonu ölüm olduktan sonra bütün çabaların boş! Kimi ülke sokakları kokmuş insan cesetleriyle doldu taştı... "O ölsün, bu kalsın!" Doktorlar, hastalar arasında yaşama ihtimali ağır basanları tercih etmek durumuyla başbaşa! Birçok ülke yaşlı vatandaşlarını gözden çıkardı... Ve dünya virüs ile savaşa devam ediyor!

Önümüzdeki günlerde kimi ülke liderlerinin virüs sebebiyle ölümüne şahitlik edeceğiz! Bir sele sarı altından, bir sele sarı samanın daha kıymetli olacağı günleri göreceğiz! Samanı inek yer sütünü sağar içersin. İnek altın yemez!

Bugünlerde yaşananlar ufukta kopan fırtınanın bize yansıyan şavkımalarıdır. Yani buz dağının görünen kısmı. Asıl mühim olan tarafı ise görünmeyen kısmı! Ufukta kopan fırtınanın meydana getirdiği dalgalar henüz kıyılarımıza ulaşmamıştır! Asıl felaket o dalgalar kıyılarımıza ulaşınca yaşanacak! Halkı ile birlikte ayakta kalmayı başaran ülkeler bu savaşın kazananı olacak! Hâlihazırda bunun mümkün olmadığı tezleri de yabana atılır cinsten değil! "Üst akıl" hikayesi ile başlayan "komplo teorileri” ortalığı kasıp kavuruyor! "Dünya nüfusunu beş yüzmilyon'a düşürecekler"miş... Bunun anıtını bile dikmişler!... "Bu virüs dijital dünyaya geçiş için bir basamak"mış! Bütün insanlara “çip takakacaklar"mış! "Üst aklın karar vereceği dünya düzeni yeryüzüne hakim olacak"mış! Komplo teorilerinin ucu bucağı yok! Her birisi almış başını gidebileceği son noktaya kadar gidiyor! Bunların içlerinden bazılarının doğru olma ihtimali var mı? Olabilir! Nasıl olmasın ki? Şeytanî aklın dünya hakimiyeti için gösterdiği gayret gözardı edilemez de, şimdi zaten iktidar olanlar da onlar değil mi?

Hâlihazırda hakim oldukları dünya sistemini değiştirip yeni bir sistem ile güçlerini tahkim etmek isteyebilirler... Onların ister öyle, ister böyle kurdukları veya kurguladıkları düzene karşı bizim ortaya koyduğumuz bir "sistem anlayışı"mız var mı? Kendisi ile yürüdüğümüz ve aynı zamanda yürütmüş olacağımız bir dünya görüşümüz/sistemimiz var mı? Varsa hani? Bu soru ve cevabı, Covid-19 virüsüne çare bulmaktan da önemli! Niçin?

Bütün dünyada yaşanan hadiseleri şöyle bir gözlerimizin önüne getirelim ne görüyoruz?

ABD çöktü, AB çöktü! İşte İngiltere, İspanya, İtalya, Fransa, Almanya, Rusya ve diğer ülkelerin durumu ortada! Sözde “İslâm ülkeleri” mâlumunuz!.. Türkiye'nin ise insanlığa “kurtuluş yolu”nu teklif edecek mi? Hayır! Kamalizmi mi teklif edecek? İslâm'a dair bir şey söylese, "önce kendine bak, içindeki putları devir!" demezler mi adama? O halde ne olacak? Nasıl olacak? Türkiye bu savaştan zaferle çıkarsa -çıkacaktır-  önce aslına uygun bir sistemi kendi bünyesinde harekete geçirmek zorunda... O sistem, BD-İBDA'nın ortaya koyduğu “Mutlak Fikir”dir!

Yeni dünya düzeni Başyücelik Devleti’nin ilânı ile mümkün...
İşte Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in “Bendedir” şiiri:
 “Ne azap, ne sitem bu yalnızlıktan,
Kime ne, asılmaz duvar bendedir,
Süslenmiş gemiler geçse açıktan,
Sanırım gittiği diyar bendedir.
Yaram var, havanlar dövemez merhem;
Yüküm var, bulamaz pazarlar dirhem.
Ne çıkar, bir yola düşmemiş gölgem;
Yollar ki, Allah'a çıkar, bendedir.”


Baran Dergisi 691.Sayı