Üstad kimdir?

Ruh ve nefs kutuplarının kalp hakikatinde bitişikliği üzere varlığı mutlak güç ve kudretçe oluşturulan ve kalp hakikatinde mündemiç zıtlar âleminin mücadelesi içinde dramların en büyüğünü yaşayan; aslî vatanı cennetten, dünyaya, kâinattaki bütün varlıklara efendiliğinin gözükmesi ve halifelik misyonu ile eşya ve hadiselere tasarruf etmesi üzere indirilmiş ve tekrar aslî vatanına avdet etmesi gayesi ile hedefi çizilen insanoğluna Allah’ın rızası yolunda yürüyeceği ve affına mazhar olacağı ölçüler manzumesini devrimizde en berrak şekilde ortaya serendir. 

Üstad kimdir?

“İslâm, ilim ve akla aykırı değildir.” deyip her an değişen ve bir öncekini yalanlayıcı ve yetersiz kılıcı bilgi yığınıyla, mutlak hakikatleri kendi vehimlerine tasdik ettirenleri, birer puta tapıcı olarak işaretleyip; bizzat insanoğlunun arayıcı ve tarayıcı gayretleri sonucunda buldukları hakikatleri, mutlak hakikate nispetle değerlendirici ve yerli yerine oturtucu tefekkür buudu açan bir irfan sultanıdır.  
Evet, “Doğruyu mu istiyorsun? Allah ve Resûl’ünün bildirdikleri; Güzeli mi istiyorsun? Allah ve Resûl’ünün gösterdikleri; İyiyi mi istiyorsun? Allah ve Resûl’ünün getirdikleri.” Doğru ve iyi olmayan şey, elbette güzel de değildir. 

Üstad kimdir?

Felsefenin şemsiyesi gölgesinde yer alan ilim dallarının, hususî olarak son iki asırdır kendi alanlarında adeta istiklâlini ilan ederek tezahür ettiği ve bin bir kola ayrılarak uzmanlaşma adı altında bütünlük şuurunu kaybettiği, gerçek ilmi yok etme noktasına geldiği bir durumda, Ehli Sünnet ve’l Cemaat ölçülerine sımsıkı perçinli olarak, fikir sistemini kuran, bütünlük şuurunun yeniden tesis edileceği vasıta sistemi örgüleştiren bir fikir çilekeşidir.  

Üstad kimdir?

Abdülhakîm Arvâsî (k.s.) Hazretleri’ne çarpıldıktan sonra, destansı bir nefs muhasebesine girici ve nur yoluna erici bir hâl ile İmam Rabbani (k.s.) ocağında pişip, İmam Gazalî otağında yer ederek, İslâm tasavvufu ve Batı tefekkürü buudlarında, İslam tasavvufu önünde Batı tefekkürünü hesaba çekici ve Batı tefekkürünün arayıcı ve tarayıcı yolda bulduklarını, aslî yerine oturtucu bir mustaribtir.

Üstad kimdir?

Fransız İhtilâli’nden sonra madde hakimiyeti ile birlikte bütün dünyayı sömürgesi altına almayı başaran, kendi tezadı içinde liberalizm, demokrasi, kapitalizm, sosyalizm, nasyonalizm vb. gibi bir çok bâtıl fikri ve inancı doğuran ve Doğu’ya pompalayan görüşlerin etkisi altında kalmayıp, İslâm’da sosyalizm, İslâm’da demokrasi gibi garip ve fikrî seviyesizliklere girmeyen, Batı tandanslı fikirlerin her birine, karşı görüşlerde gördüğünüz yanlışların İslâm’da temizlendiğini kendinizde vehmettiğiniz üstünlüklerin ise bizzat İslâm’da olduğunu delillendirerek, karıncalar gibi çalışıp devler gibi eser veren dava sevdalısıdır.


Baran Dergisi 646. Sayı