Başta ülkem Venezüella olmak üzere dünyanın dört bir yanında emperyalistlere ve Siyonistlere karşı mücadele devam ediyor. İlk önce bu mücadeleyi veren emperyalizm düşmanlarıyla gurur duyduğumu söylemek istiyorum; onların mücadelesi bana da hayatta kalmak için güç veriyor.

Dün televizyonda enteresan bir habere rastladım. Venezüella’da Maduro öğretmenler ile yaptığı buluşmada, ABD’li bir görevlinin Bolivarcı Venezüella halkını muhalefete geçmeye davet etmesini eleştirdi. Bu öğretmenlerin bir çoğu genç ve Bolivarcı devrime bağlı insanlar. Maduro burada yapmış olduğu konuşmada eğitimde bir takım reformlara gideceğini söyledi. Hükümetin tartışıldığı ve devrimcilerin muhaliflerin safına katılması yönünde çağrıların yapıldığı süreçte Venezüella’da bazı mevzularda reform adımları da atılıyor. Nicolas Maduro açık ve doğru bir politika seyrediyor.

Venezüella’da dışarıdan gelen saldırganlıklara karşı mücadele sürüyor. Başta ekonomi olmak üzere tüm sahalarda gelen sabotajlara karşı içerideki hainler de bir bir ortaya çıkıyor. Bu hainler benim Venezüella’ya dönmem hususunda da tesirleri oldu. Devrimciler bir çok ülke tarafından desteklenen isyancılara karşı duruyor.

Venezüella’da meselesi etrafında yaşananlar Latin Amerika’nın diğer ülkelerindeki hükümetlerin de ne durumda olduğunu ortaya çıkardı. Brezilya hükümeti, Latin Amerika’da en iyi yönetimlerden birisiydi. Büyük atılımlar yapmış, ekonomik olarak gelişim sağlamıştı. Burada da dışarıdan gelen bir takım müdahalelerle çok şey değişti. Venezüella’daki süreçte Brezilya yanlış tarafı destekledi, devletin içerisinde olduğu durum da böylece ortaya çıktı.

Venezüella’nın komşusu Kolombiya’ya gelirsek; iki ülkenin halkı, devletlerin birbirine olan komşuluğundan daha yakındır. Köklü tarihî bağları olan iki halktan bahsediyoruz. Nitekim Venezüella’daki ekonomik sıkıntılar dolayısıyla halk Kolombiya’ya iltica ediyor. Esasında Venezüella Kolombiya’ya nazaran ekonomik olarak daha zengin bir ülkedir. (Konuşmanın burasında hat koptuğu için mesele yarım kalıyor.)

Daha önce olduğu gibi Isabelle, Venezüella’ya dönüş talebimi tekrarlamak için dışişleri bakanlığı ve adalet bakanlığı ile görüştü. Burada usulsüz bir şekilde tutuluyorum ve Venezüella’ya dönmem gerekiyor. Chavez ile Chirac 1999’da bu hususta bir anlaşmaya varmıştı; fakat bu anlaşma unutuldu. Neler yaşandığını tam olarak bilmiyorum.

Benim, ortada bir anlaşma olmasına rağmen illegal bir şekilde Fransa’da tutuluyor olmamın en önemli sebebi, emperyalist Amerikalıların böyle olmasını istemesidir. Bir çok devlette olduğu gibi Fransa’da da ABD adına çalışan, ajanlık yapanlar var. Bana karşı türlü hukuksuzlukların reva görüldüğü ülke olan Fransa, insan haklarının beşiği olarak bilinmekte...
 
28.04.2019
 
Fransız Devleti Carlos’un Telefonlarına Müdahale Mi Ediyor?
Bilindiği üzere yazarımız Çakal Carlos (Salim Muhammed), Fransa’da bir cezaevinde tutulmakta... Kendisi her hafta Av. Güven Yılmaz ile görüşmekte ve konuşmaları dergimiz sayfalarında yayınlanmakta. Geçtiğimiz hafta telefon hatlarındaki aksaklık dolayısıyla konuşmalar anlaşılamadığı için Carlos’un yazısını yayınlayamamıştık. Esasında bu sadece geçtiğimiz haftaya has bir problem değil. Zaman zaman Carlos’un ses kayıtlarında telefon hatları dolayısıyla problem çıkıyordu; fakat son üç haftadır konuşmalar anlaşılamayacak dereceye gelirken sürekli hat kopmakta ve sağlıklı bir konuşma gerçekleştirilememekte. Biz de dolayısıyla tercümeleri yaparken anlaşılamayan bir çok noktayı geçmek zorunda kalmaktayız. Bu sorunun kesintisiz olarak yaşanmaya başlaması tabiî olarak Fransız devletinin, Carlos’un dışarı ile irtibat kurmasını kısıtlamak için sabotaj yaptığı fikrini akıllara getirmekte. Elimizde olmayan bu problem sebebiyle okurlarımızdan özür dileriz.


Baran Dergisi 642. Sayı