24-25 Haziran tarihlerinde gerçekleştirdiğimiz “Yürüyen Büyük Doğu” sempozyumundan, ortamın havasından bahsetmek istiyorum. Hepimiz oldukça heyecanlıydık. Avrasya Salonu’nun önünde hazırlıkları yürüten, kitap ve dergi standlarını organize eden Sercan Kantoğlu ve ekibinin, gencecik yaşlarına rağmen, işlerini büyük bir titizlikle yerine getirmelerini, ciddiyetlerinden taviz vermemelerini, hiçbir aksaklığın yaşanmaması için akşama kadar koşturmalarını hayranlıkla izledim. Tam da Üstad Necib Fazıl’ın en basit hadiselerde bile “nizam”dan beklediği ruhu yansıttılar. Tüm görevliler tam bir nizam ve disiplin içinde görevlerini yerine getirdiler. Onların bu çabaları sayesinde ne sempozyumda ne de iftar programlarında hiçbir aksaklık yaşamadık.

Sempozyumun ilk günü saat 12.00’de başladı. Baran Dergisi Yayın Kurulu Üyesi Sayın Kâzım Albayrak’ın “Yürüyen Büyük Doğu”nun misyonu ve mânâsı üzerine yaptığı oldukça etkileyici açılış konuşmasının ardından Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Muzaffer Doğan da kısa ama çarpıcı bir konuşma yaparak Büyük Doğu’nun misyonunu vurguladı.

Sempozyumu izleyenlerin bir profilini çizecek olursak, her kesimden dinleyici vardı diyebiliriz. Yıllardır göremediğimiz dostlarımızın yanı sıra, oldukça genç bir izleyici profili de vardı. Çoğu üniversite öğrencisi olan bu gençlerle iftar programında bir araya geldiğimizde sohbet etme imkanı da bulduk. Necib Fazıl’ın fikirlerinin bu kadar çeşitlilikte ve teferruatıyla ele alınmasını takdir ediyor, Salih Mirzabeyoğlu’nun ve İbda’nın ne demek olduğunu daha iyi anladıklarını söylüyorlardı. Bir de dışarıda Üstad’ın ve Kumandan’ın eserleri de sergileniyordu ki, dinleyiciler, sempozyum konuşmasında bahsi geçen eserleri sorup, onları satın alıyorlardı.

Rukiye Şenel’in resim sergisi de oldukça ilgi gördü. Sınırlı zamanda hazırlandığı bu sergide Rukiye Şenel, İslâm harfleri üzerinden bir kompozisyona başladığını, tamamladığı tabloları sergisine dahil ettiğini, fakat hâlen üzerinde çalıştığı bir kompozisyon olduğunu söyledi.

Mehmet Ali Demir’in ilk günün sonunda verdiği mini konser, sempozyumda en çok beğeni alan, dakikalarca alkışlanan bölümdü. Sempozyumun ikinci gününde ayrıca “Yürüyen Müzik” başlığıyla bir bildiri de sundu Mehmet Ali Demir.

Konuşmacılarımızın önemli bir kısmı da oldukça genç bir profil çiziyordu. 25 konuşmanın ve bildiri özetinin sunulduğu sempozyumda 22 konuşmacı söz almış oldu. Herhalde bu kadar genç bir kadronun bildiri sunduğu nadir programlardan biri oldu bu sempozyum. Akademya’nın, gençleri öne çıkaran, onları mevzularından derinleşmeye davet eden, son bir yıldır onlara mikrofon uzatarak kendilerini ifade etmelerine imkân veren politikası böylece ilk meyvelerini vermiştir diyebiliriz. Kumandan’ı hiç görmemiş, onunla hiç konuşmamış bu gençlerin, onun eserlerine nüfuz etme çabaları, şaşırtıcı bir şekilde kısa bir sürede profesyonelce hazırlanmaları gerçekten takdire şayandı. Bu anlamda Öznur Acar, Büşra Gün, Kubilay Akın Gürel, Fatih Çağlar, Emine Merve Akyüz, Kübra Akyüz, Zeynep Nurseli Güleç (sağlık sorunları sebebiyle sunum yapamadı ama bildirisi hazır), Elçin Esin, Mehmet Ali Demir gibi henüz 20’li yaşların başındaki gençlerin performansı gurur vericiydi.

Sempozyumun muhtevası da oldukça doluydu. Sempozyumun birinci günü ilk oturum, “Temel Tezler” başlığı altında, Kenan Durdu’nun, “Büyük Doğu, Fikir, Sanat ve Edebiyata Yeni Ne Getirdi?” başlıklı bildirisi ile başladı. Selim Gürselgil, “Büyük Doğu-İbda’nın Temel Tezleri, Prensibleri ve Teklifleri”, Şükrü Sak, “Millî Başkanlık Sisteminin Ufku Olarak Başyücelik Devleti ve Aydınlar Aristokrasisi”, Ercan Çifci, “Büyük Doğu’nun İslâm Tasavvufu Önünde Batı Tefekkürünü Muhasebesi ve Hikemiyata İnkılâbı” konulu konuşmalarını yaptılar.
İkinci oturum, “Tarih Muhasebesi” başlığı altında, Selim Gürselgil’in, “Büyük Doğu’nun Mucizevî Tarih Muhasebesi” başlıklı bildirisi ile başladı. Sedat Bulut, “Büyük Doğu-İbda’da Sünnet ve Cemaat Ehli Anlayışı ve Topluluk Hakikati”, Hülya Uyar, “İbda’nın Peygamberler Olmasaydı Medeniyet Olmazdı Tezi”, Dr. Vehbi Kara, “Necip Fazıl ve Bediüzzaman Dostluğu” başlıklı konuşmalarını gerçekleştirdiler. Bir not olarak belirtelim Dr. Vehbi Kara’nın sunumunun dinleyiciler tarafından çok beğenildiğine dair geri dönüşler aldık.

İkinci gün oldukça yoğun bir programa sahipti. Toplam dört oturum yapıldı. İlk oturum “Derinliğine Ve Genişliğine İslâm” başlığı altında, Sedat Bulut’un, “Büyük Doğu’da Gerçek ve Derin Müslümanın Vasıfları” konuşması ile başladı. Ercan Çifci, “Büyük Doğu’da Hakikat-i Ferdiyye”, Kübra Akyüz , “Büyük Doğu’da Sahâbîlerin Rolü ve Mânâsı”, Elçin Esin, “Büyük Doğu’da İçtihad ve Mezhebler” başlıklı konuşmalarını yaptılar.
“Fert – Cemiyet – Devlet” konulu oturumdaki konular ise şöyleydi: Melih Oktay, “Büyük Doğu Dünya Görüşünde Para ve Dünya Sistemi”, Yusuf Pazar, “Büyük Doğu’da İktisadî Nizâma Genel Bir Bakış”, Emine Merve Akyüz, “Büyük Doğu-İbda Külliyatında Kadın”, Öznur Acar, “Büyük Doğu Cemiyetinde Tasavvufun Rolü ve Etkisi”.
“Fikir – İlim – Sanat” başlıklı oturumun konuşmaları: Mehmet Ali Demir, “Yürüyen Büyük Doğu, Yürüyen Müzik”, Gülçin Şenel, “Büyük Doğu-İbda’da Bir Fikir Olarak Kadın”, Fatih Çağlar, “Büyük Doğu’da Fert ve Toplum Hayatında Determinizmin Eleştirisi”, Büşra Gün, “İbda Külliyatında Simya”.

“Kültür – Medeniyet – Dünya” başlıklı son oturum konuşmaları: Turan Demir, “Kültür Emperyalizmine Karşı Büyük Doğu-İbda’ya Farklı Bir Bakış”, Kubilay Akın Gürel, “Büyük Doğu’da Ruh Emrine Verilmiş Sanayi”, Fatma Aslıhan Doğan, “Büyük Doğu’da Şifâ”, Tayyar Tercan, “İslâm Coğrafyasının Büyük Doğu-İbda Fikriyatına İhtiyacı”. Son olarak Yazarlar Birliği Başkanı Mahmut Bıyıklı’nın kapanış konuşması ile sempozyum sona ermiş oldu.
Sempozyum moderatörlerimiz, Metin Soyluk ve Ekrem Kubilay Karadeniz de iki gün boyunca oldukça başarılı bir performans gösterdiler. Konuşma sürelerini konuşmacıların performansını bozmadan ayarlayarak, konuşmaların tam vaktinde bitmesini sağlamak için gayret gösterdiler.

Böylece bir şiir gibi başlayan sempozyum, hiçbir aksaklık ve problem yaşanmadan sona ermiş oldu. Programa İstanbul dışından olduğu gibi yurt dışından da katılım oldu. Hiç üşenmeden onca yolu tepip gelen tüm dinleyicilerimize de teşekkürü bir borç biliriz.

Elbette, özellikle şehir dışından gelen konuşmacı ve misafirlerimiz için otel imkânı sunan Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen Bey başta olmak üzere, bize her konuda kolaylık sağlayan Üsküdar Belediyesi çalışanlarına, Bağlarbaşı Kültür Merkezi görevlilerine de teşekkür ederiz.

Baran Dergisi 494. Sayı