Bilhassa 2000’lerle beraber ABD'nin dünyada artık her istediğini yapamadığı bir süreç yaşıyoruz. ABD'nin bu güç kaybı ile çöküş sürecine girdiğini söyleyebilir miyiz?

Amerika, hegemona meydan okuma süreciyle karşı karşıya. Dolayısıyla son 20 yıldan bu yana özellikle meşruiyetle ilgili sıkıntıları var. Amerika Birleşik Devletleri’nin bir çöküş aşamasına geldiği ile ilgili bir fikir beyan etmek için yeterli indikatörler hala elimizde mevcut değil. Keçecizade Fuat Paşa, “Osmanlı Devleti sürekli yıkılacak diyorsunuz ama hiçbir şey olmuyor” dediklerinde “bu insanoğlu değil, bunun sekarat-ı mevti -yani can çekişme aşaması- bile yüz yıl sürer” der. ABD bir meydan okumayla karşı karşıya. Uluslararası ilişkiler literatürüne bakıldığında hegemonlara meydan okuma süreçleri, dünyada hegomonik savaşları da hep gündeme getirmiş. Dolayısıyla hegomonik savaştan kimin üstün çıkacağı henüz belli değil ama ABD’nin son 20 yıldan bu yana egemen olarak dünyada meşruiyetini yitirdiğini çok rahatlıkla söyleyebiliriz.

Hem askeri hem ekonomik gücüne nazaran ABD'nin iri cüssesine rağmen artık o cüsseyi taşıyamayan bir dev olduğunu söyleyebilir miyiz?

Söyleyebiliriz. Özellikle finans piyasalarının ve işgücünün Güneydoğu Asya'ya kayması ABD’nin o cüsseyi taşıyacak iktisada sahip olmadığını da gösteriyor. Dolayısıyla ABD açısından işlerin iktisadi anlamda iyi gitmediğini de söylemek abartı olmaz. Sürekli olarak Biden, Trump’tan tasarruf edilen paralarla altyapı ve sağlık yatırımlarına yöneleceği konuşulmakta. Amerika Birleşik Devletleri bütün bu eleştirilerimize rağmen dünyada çok önemli olan iktisadi kuruluşlara ev sahipliği de yapmaktadır. Ama tabii ki bu kadar lükse alışmış, dışarıdan kaynak aktarımıyla ve silah satışlarıyla bugünlere kadar gelmiş Amerika açısından bundan sonra aynı konformizmi yaşayamayacağını fakat bunun da ekonomik çöküş anlamına gelmediğini vurgulamak istiyorum.

ABD Afganistan'da ne kaybetti?

Amerika, Afganistan'da askerî açıdan büyük bir kayıp yaşamadı. “Küresel teröre karşı mücadele” diye bir kavram ortaya attı. 20 yıl boyunca uygulamaya koydu. Bu kavram Afganistan'da da Libya’da da çökmüş durumda. Dolayısıyla dünyada devletlerin Soğuk Savaş'ta olduğu gibi arkasında hizalanacağını düşünerekten ortaya koyduğu teröre karşı küresel mücadele Afganistan’da çökmüş durumda. Şimdi Amerika, Afganistan coğrafyası dahil olmak üzere Güneydoğu Asya’da büyük göç, terör ve kaos ile Çin’i kuşatma siyasetini devreye sokmaya çalışıyor. Korkarım ki önümüzdeki dönem Pakistan, Afganistan ve Çin sınırındaki bu bölgede epey sıkıntılar olacak.

Biden da bu hezimet karşısında baya bir tepkilere maruz kaldı. Bu mevzuda neler söylersiniz?

Aslında geri çekilme planı Trump tarafından sahneye konuldu Doha’daki görüşmelerde. Biden bunu uyguladı. Biden, Trump’ın Amerikan derin devleti açısından uygun olmayan çıkışlarının ekmeğini yiyerek bugünlere geldi. Trump’ın ağzından DEAŞ, Obama ortaya çıkardığı bir terör örgütüdür sözü çıkması Amerikan derin devleti açısından kabul edilebilir bir husus değildir. Bu ve bunun gibi açıklamalar Biden’ın ekmeğine yağ sürdü.

Biden Trump'ın politikalarını sürdürdü.

Evet, gelinen noktada ekmeğini yeme süresi sona erdi. Bu vakitten sonra Biden, bizzat reel politikle sorumlu bir makam olarak hesap verme süreciyle karşı karşıya, yani muhalefetten bu konuları dile getirmek kolay ama iktidara geldiğinizde iş başa düşüyor. Bu geri çekilme stratejisi, 13 askerin öldürmesi Biden yönetimine yönelik olarak Amerika'da önemli ve ciddi eleştirilerin de getirilmesinin kapılarını araladı.

ABD çökerse dünyada nelerin yaşanması muhtemel?

Hegemonik devletler çökerse ve hegemonyalar yıkılırsa çok kanlı savaşların kapısı açılır. Çünkü hegemonik savaşların en önemli özelliği budur. ABD çöktüğü takdirde nasıl bir dünya olur açıkçası bunu öngöremiyorum. Çünkü internet dahil olmak üzere birçok şeyin merkezi konumundaki Amerika çöktüğü takdirde dünyada etkilenmeyecek bir ülkenin olmayacağını düşünüyorum. Ama tarihsel perspektiften bakıldığında tarih hükmünü okur, kaoslar, çalkantılar, savaşlar yaşanır ve yeni bir dünya kurulur ama şunu söyleyeyim; son 350 yıl içerisinde 119 büyük savaş yaşanmış. Oysa dünya aslında savaşsız bir zaman dilimi görmedi. Bugün de Ortadoğu coğrafyası dahil olmak üzere bütün dünyada kan, gözyaşı ve ölüm devam ediyor. İsteniliyor ki bu kan, vahşet, gözyaşı bir yerlerde devam etsin ama New York’ta, Paris’te, Berlin'de kahveler keyifle yudumlansın. Bunun geçerli olmadığını görüyoruz. Önümüzdeki süreçte daha yakinen göreceğiz. Yani dünyada bu kadar kan ve gözyaşı daha da artarak devam ederken, Batı’nın Kuzey Yarıküre'de huzur içerisinde kahve yudumlamasına imkân tanımayacaktır.

Teşekkür ederiz.

Ben teşekkür ederim.

Baran Dergisi 764.Sayı