Fransız yazar Guillaume Bigot’nun bir sözü var, “Siz Cezayirliler, Fransa tarafından sömürgeleştirilmekten gurur duymalısınız.” diye… Fyodor Dostoyevski, 1862’de Petersburg’dan ayrılıp, Avrupa seyahatine başlarken, “Rus halkını yoldan çıkaran fikirlerin kaynağını” görmek istiyordu. Hem sara hastalığına bir devâ hem de Batılı fikirlerin ocağını tetkik etmek istiyordu. Fransız burjuvasını gören büyük edip, “Soyluluk ve kibarlıklarının altında gizlenen iğrenç çıkarcılık” yatıyor demişti. Afrika kıtasının, son iki asırdır çektiklerini göz önünde bulundurduğumuzda, Dostoyevski’nin tesbitinin ne kadar yerinde olduğunu anlarız. Bugün dünyadaki altının yarısı, bakırın yüzde 20’si, pırlantanın yüzde 90’ı, kromun yüzde 97’si Afrika kıtasından çıkartılıyor. Afrika fakir değildir son derece bereketlidir. Buradaki halklar Batılılar yüzünden sefalet içindedir. Sadece Fransa değil, İngiltere ve diğer Avrupa devletleri de Afrika’nın tüm varlığını sömürmüştür…

Osmanlı’nın zayıflamasıyla birlikte 1830’da Fransızlar Cezayir'i işgal etti. 1881'de Tunus'u ve 1912'de Fas'ı tarumar eden Fransa kolonizasyonu, 1830'da Cezayir'in işgaliyle başlamış oldu.

Afrika’da 54 ülkenin 27’sinin resmî dili Fransızca

Fransa “Fransızca Konuşan Ülkeler Topluluğu”nu kurarak eski sömürgelerinin Fransa ile bağlarının kopmasına engel olmuştur. Fransızca konuşan ülkeler topluluğu La Francophonie’nin merkezi Paris’tedir. Afrika, Fransızca Konuşan Ülkeler Topluluğu içinde en fazla Fransızca konuşan kişinin bulunduğu kıtadır. Kara kıtada 100 milyona yakın kişi Fransızca konuşmaktadır. Bugün Fransa’nın nüfusu 67 milyondur.

Afrika’da 54 ülkenin 27’sinini resmî dili Fransızcadır. Fransa Dışişleri Bakanlığı tarafından denetlenen çeşitli uydular ve bağlı kuruluşlarla “Francophonie” adlı bir Fransız dili ve kültürü yayma organizasyonu oluşturulmuştur. Fransa Afrika’ya yönelik yayın yapan basın ve yayın kuruluşlarına sahiptir. Bu gazete, dergi, TV ve radyo istasyonlarından Fransız çıkarlarını korumak için yönlendirmeler yapmaktadır.

“Modernleşme” ve “çağdaşlaşma”

Yeni sömürgecilik metotlarına kılıf olarak kullanılan “Batılılaşma”, “çağdaşlaşma” ve “modernleşme” adı altındaki akımlar, Afrika toplumlarında sadece dejenerasyona yol açmıştır. Fransa ayrıca Afrika’daki direnişini kırmak için Müslümanca düşünen kafaları kendi istediği gibi şekillendirmek adına, sözde İslâmî okullar kurdurmuştur. Burada sapkın fikirleri işleterek Müslümanların zihinlerini kirletmeye çabalamıştır. Fransa, Müslümanların giyim-kuşam, hayat tarzı ve dinini unutturmaya çalışmıştır.

Domuzlara öncelik!

Eski Fransız sömürgesi olan ülkeler, kamu alımları ve kamu ihalelerinde Fransız çıkarlarını korumak ve Fransız şirketlerine öncelik vermek zorundadırlar. Hükümet ihalelerinin verilmesinde Fransız şirketleri önceliğe sahiptir.

Sömürü düzeni

Fransa’nın Haziran 2022 verilerine göre 2 bin 436,5 ton altın rezervi bulunuyor. (Kaynak: Tradingeconomics) Acaba bu altınlar nereden geliyor?

Fransa’nın sömürü düzenini anlamak için şunlara bakalım:

Fransa, Mali'deki 50’ye yakın altın madeni sahasına el koymuş durumda.

Fransa'da elektriğin yüzde 40’ı Nijer’de çıkartılan uranyum ile üretiliyor. Nijer halkının yüzde 89'unun elektriği yok. Ülkenin bazı yerlerine hiç elektrik verilemiyor.

14 Afrika ülkesinin ulusal rezervleri Fransa’nın elinde!

Fransa 1961’den beri 14 Afrika ülkesinin ulusal rezervlerini elinde tutuyor. Fransız hazinesi, Afrika’dan yıllık 500 milyar dolar kazanç elde ediyor. (Anadolu Ajansı)

Benin, Burkina Faso, Gine-Bissau, Fildişi Sahili, Mali, Nijer, Senegal, Togo, Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Çad, Kongo-Brazzaville, Ekvator Ginesi ve Gabon. Afrika ülkeleri ulusal para rezervlerini de Fransa Merkez Bankası’na yatırmak durumundadır.

Fransız eski sömürgelerinin çoğunda, ülkelerin büyük ekonomik varlıklarının tümü Fransızların elindedir. Örneğin Fildişi Sahili’nde Fransız şirketleri su, elektrik, telefon, ulaşım, limanlar ve büyük bankalar gibi önemli hizmetlerin tümünü bunların sahibi olarak kontrol etmektedir. Ticaret, inşaat ve tarımda da aynı şey geçerlidir.

Fransa'nın Afrika’ya silah satışı

2020: 2,5 milyar euro.

2021: 1,3 milyar euro.

Bereketli topraklar: Afrika

Dünyadaki altının yüzde 50’si,

Petrolün yüzde 12’si,

Uranyumun yüzde 6’sı,

Bakırın yüzde 20’si,

Kromun yüzde 97’si,

Pırlantanın yüzde 90’ı

Fosfatın yüzde 65’i Afrika’dan çıkarılıyor.

Bugün dünyanın en bereketli topraklarına sahip olan Afrika’nın herhangi bir yerinde; açlık, sefalet, darbe, vahşet, kan ve gözyaşı var ise bunun müsebbibi Batılılardır. Afrika, bugün dünyanın yükünü taşımasına rağmen parlak tek bir gün bile geçirmiyor.

“Beklenen” Türkiye…

Türkiye, 2002’den bu yana birçok Afrika ülkesiyle bağlarını kuvvetlendirdi. Türkiye Osmanlı bakiyesi olan Afrika ülkeleriyle ticarî anlaşmalar vesilesiyle hem kendi hem de Afrika ülkelerinin, Batılılar eliyle unutturulmaya çalışılan kuvvetli bağlarını tazeliyor.

Türkiye'nin Afrika kıtası ile ticareti:

2002: 4,3 milyar dolar

2021: 34,5 milyar dolar

Kıtadaki büyükelçilik sayısı:

2002: 4

2020: 44

Kıtada hayata geçirilen proje sayısı:

2002: 23 proje (1.7 milyar dolar)

2021: 1816 proje (93 milyar dolar)

Tehlike

Türkiye’nin Afrika kıtasına yönelik açılımları devam ederken, en büyük tehlike ise Batılı anlayışa sahip, Batılı gibi yaşayan bazı kişilerin, Türkiye’nin misyonuna mutabık hareket etmeyerek “beklenen” durumundaki Türkiye’nin itibarını zedelemesi. Son derece hassas olan bu meselede mevzubahis tehlikenin her daim önüne geçilmeli ve Afrika’ya yönelik açılımlar artarak sürdürülmelidir.