Rusya’nın en önemli şehri olan Moskova’da emeklilik reform paketini protesto etmek için gösteri düzenlendi. Emeklilik yaşını yükseltmek istedikleri için insanlar protesto ediyor. Dünyanın büyük bir kısmında, insanlar 50 yıl önceye göre ortalama 20 yıl daha fazla yaşıyorlar. Dolayısıyla emeklilik yaşının yükseltilmesi mantıklı; fakat bu Rusya için geçerli değil. Rusya’da ortalama hayat süresi artmadı. Sovyetler dönemine göre insanlar daha az bile yaşıyor olabilir. Çünkü hayat ekonomik şartlardan dolayı zorlaşmış durumda. Rusya’da emeklilik yaşı yükseltilirse Rusların büyük bir kısmı emekli olamaz, emekli olmadan ölürler. 

Putin iyi bir devlet başkanı. Devleti için KGB’de uzun yıllar görev aldı. Sosyalizm bazı KGB sorumluları tarafından ortadan kaldırıldı. Takıntılı bir adam olan Gorbaçov’un hataları sebebiyle Sovyetler çöktükten sonra ise çürük bir zemin üzerine Rusya kuruldu. Putin bu durumu düzeltmeye çalıştı ve çalışıyor. Bunu yaparken düşmanları tarafından bir çok tuzak kuruldu. İnsanların hayat standartları, süreleri ve hakları için protesto yapmaları tabiî bir şey; fakat bu meseleler üzerinden düşmanların kurduğu tuzaklara düşülmemelidir. Misal olarak; Komünist Parti Rusya’daki en önemli partidir. Parlamentonun ikinci büyük partisi, ciddi bir seçmen potansiyeline sahip. Protesto haklarını kullanıyorlar; fakat düşmanların tuzağına düşmemeliler. Çünkü bu mesele üzerinden de düşman propagandası Avrupa’da haftalardır işletiliyor. Bugün Rusya’ya düşmanlık edenler, Sosyalizm’in de, Sosyalist Çin’in de, kendilerine karşı olan her devlet ve sistemin de düşmanıdır. Herkesin bildiği üzere küresel bankacılık sistemini de çok  iyi bir şekilde kullanıyorlar. Rusya ve Çin şirketleri ABD tarafından ekonomik saldırılara maruz bırakılıyor. Milletlerarası hukuk ise buna sessiz.

İsrail ve müttefikleri tarafından bir savaş yürütülüyor. Amerikan başkanı Trump bir varolma mücadelesi veriyor ve onun hakkındaki görüşlerimin arkasındayım. ABD, Filistinlilere verilmesi planlanan 200 milyon dolarlık desteği de reddetti. Bu hadise bir kez daha gösterdi ki ABD, İsrail’in ve İsrail’e müttefik olan Vahhabilerin dostu, gerçek Müslümanların ise düşmanıdır. Amerikan halkını değil, sistemini kastediyorum. 

Ben bir Filistinliyim ve diğer Filistinlilerle birlikte mukaddes toprakların hürriyeti için, Kudüs için mücadele ettim. Bu mücadele içinde de bir çok hain türedi, şu anda da türemeye devam ediyor. Şunu söyleyebilirim ki, hainler infaz edilebilir, edilmelidir. 

Türkiye, istese ABD ile müttefik olarak kalabilirdi. Bu durumda şu an yaşanan gerilim de yaşanmazdı. Başkan Erdoğan, bugün Türkiye’nin tam bağımsızlığını kazanmasını istiyorsa, Türkiye sınırları içerisindeki bütün yabancı askerî üsleri kapatmalıdır. Türkiye toprakları demiyorum, çünkü Türkiye toprakları I. Dünya Savaşı sonrasında İngiltere ve Fransa tarafından parçalandı. 

Dünyada her şeyin daha iyi bir hâl alabilmesi için İsrail ile dayanışma içerisinde olan tüm hainler ayrıştırılmalıdır. Yaşanılabilir bir dünya düzeninin kurulması için bu gerekli. Suriye’de neler yaşandığını görüyorsunuz. Esad rejiminin çürümesi sebebiyle başlayan protestolar ve manipülasyonlar neticesinde çıkan savaşta binlerce insan öldü, Türkiye ve Ürdün’de milyonlarca Suriyeli sığınmacı olarak yaşıyor. Bu insanlar hain değiller. Rejim bugün hâlâ hayatta, bunun sebebi ise bir alternatifin ortaya çıkmamış olması. Siyonist emperyalist saldırılar hep devam etti.

Bugün bir dünya savaşının içerisindeyiz. Bu savaşın iki safı var. Saflardan birisinde Siyonist ve emperyalistler var, diğerinde ise Siyonist ve emperyalist olmayanlar. Türkiye, İran, Çin, Rusya, Lübnan, Venezüella, Küba ve benzeri devletler Siyonist ve emperyalist olmayanlar safında yer alıyor.

Türkiye’nin bu süreçte dikkatli olması gereken meseleler var. Bilhassa Kürt politikasında son derece dikkatli davranmalı. Kürtler, Türklerden önce de bu coğrafyanın unsurlarındandı, bu unutulmamalı. Milyonlarca insan emperyalistler tarafından öldürüldü, türlü türlü müdahaleler ve manipülasyonlar yapıldı. Tüm bunlara rağmen karamsar değilim. Bu savaşı kazanacağımızı düşünüyorum.
 
Allahü Ekber
 
Tercüme: Faruk Hanedar
22.09.2018


Baran Dergisi 611. Sayı