İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Uyuşturucu satıcısının ayağını kırmayan polis görevini yapmamış demektir" dedi.

Soylu, Genel Güvenlik ve Uyuşturucuyla Mücadele Toplantısı'nda konuştu.

"PKK bizim için nasıl tehditse, PKK'lı teröristlere ne yapıyorsak, Allah şahit ki yapmayana bu millet hakkını helal etmesin" diyen Soylu, "Uyuşturucu satıcılarına, teröristlere nasıl davranıyorsak, aynı, acımasızca davranmak zorundayız. Kimse bizim insanlarımızı ve gelecek nesillerimizi zehirleyemez. Bunu göreve geldiğimiz ilk günden beri söylüyorum. Uyuşturucu satıcısını gören güvenlik görevlisi ne yaparsa yapsın sorumluluğu bana ait" ifadelerini kullandı.

Bakan Soylu, 2018'de uyuşturucu illetinin belini kırmanın kendilerinin temel sorumluluğu olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Bir uyuşturucu satıcısını gördükleri zaman, beni ne kadar kınarlarsa kınasınlar, ne kadar eleştirirlerse eleştirsinler, o uyuşturucu satıcısının ayağını kırmayan polis görevini yapmamış demektir. Benim ülkemin gencinin canına mal olacak, onu zehirleyecek ve aileleri huzursuz yapacak bir kişiye gereğini yerine getiren suçunu bana atsın. Suçu neyse 5, 10 ya da 20 yıl içeride yatmaksa yatarım. 2018 yılında bunların tepesine çökeceğiz ve milletimizi bu illetten kurtaracağız."

Toplantıya, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Ankara Valisi Ercan Topaca, Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok ve diğer ilgililer ile çok sayıda vatandaş katıldı.

"TÜRKİYE, GÜVENSİZLİK VE TEHDİDİ İHRAÇ ETMİYOR"

Bakan Soylu, PKK'nın uyuşturucu ticaretinden elde ettiği yıllık gelirin 1,5 milyar dolar olduğuna işaret ederek, bu rakamın hiç küçümsenmemesi gerektiğini, bu rakamın tamamının terörün finansmanına gittiğini anlattı.

Türkiye'nin doğu ve güneyinde doğal uyuşturucu üretim merkezlerinin bulunduğunu aktaran Soylu, şöyle konuştu:

"Özellikle Afganistan'da, 2017'de afyon ekim alanı miktarında 2016'ya göre yüzde 63 oranında artış tespit edilmiş. Afyon üretimi yüzde 87 artmış, arz artışından dolayı birim fiyatın düşmesine rağmen üretimin toplam değeri 900 milyon dolardan 1,4 milyar dolara çıkmış. Yani doğumuzda ciddi bir doğal uyuşturucu arzı artışı var ve bu üretim, hem Türkiye'ye hem de Türkiye üzerinden Batı'ya gitmeye çalışıyor. Öte taraftan, Avrupa'da da ciddi bir sentetik uyuşturucu üretimi var. Bu üretim de Türkiye'ye ve Türkiye üzerinden doğuya gitmek istiyor. Sonuç itibarıyla Türkiye,
güvensizlik ve tehdidi ihraç etmiyor, bilakis bunun hedefinde yer alıyor ve bununla mücadele etmeye çalışıyor. İşte Türkiye, uyuşturucu meselesinde böyle bir fotoğrafın içinde yer almaktadır. Gerek eroin yakalamalarında, gerekse esrar, amfetamin ve metamfetamin yakalamalarında Türkiye, Avrupa birincisidir. Hatta eroin yakalamasında Avrupa Birliği ülkelerinin rapor ettiği tüm yakalamaların toplamından daha fazla bir yakalama gerçekleştirmiştir."